"TOKİ Bize Ev Diye Mezar Yaptı"



Evrensel'den Metehan Ud'un haberine göre, bir ev sahibi olabilmek için yıllardır çalışan TOKİ sakinleri ne yapacaklarını bilmiyor. Tepkilerini ise “TOKİ bize mezar yaptı” cümleleri ile getiriyorlar.

‘Herkes kaçma derdinde’

Kredi ödemesinin devam etmesinden kaynaklı kiraya çıkamadıklarını ifade eden Resmigül Akdoğan “Ödemeleri durdururlarsa biz kiraya çıkabiliriz ancak. Herkes kaçma derdinde. Bugün iki ev taşındı sadece. Ortada kaldık. Bazıları gidiyor akrabalarında yatıyor. Çoğunun elinde parası yok ki kiraya çıkabilsin. Bize bir çare bulsunlar. Hiç bir yetkili görmedim ben gelen. Bina sağlamsa biz oturalım, çürükse çıkalım. Kredi borcumuzu çok zor şartlar altında ödüyoruz. Çektiğimiz çileyi bir Allah, bir biz biliyoruz. Elimiz kolumuz bağlı kalmış durumda” dedi.

Bize 'bekleyin' diyorlar

Geceleri uyuyamadıklarını ve evlerden çıtırtı seslerini duyduklarını belirten diğer bir TOKİ sakini Gülseren Piliz de yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tedirginiz. Evin içinde bile oturmaktan korkuyoruz. Biz yıllarca biz evimiz olsun diye çabaladık. Her sabah kalkıyoruz yarıklar büyüyor ve net bir cevap yok bizlere. Sadece bize söyledikleri ‘Bekleyin kapılara kağıt asacağız.’”

‘Okulda da çatlak var’

TOKİ İlköğretim okulunda bile çatlakların oluştuğunu dile getiren Asuman Yılmaz da “Okulu göstermiyor müdür. Okula giden çocuklar, anne babalar çok tedirginler, almak istiyorlar. Müdür bunları sakinleştiriyor, ‘Bir ay kaldı, az kaldı karneye’ diye. Böyle teselli ile duruyoruz” dedi.

‘TOKİ farklı, mühendis farklı konuşuyor’

Dertlerini kimsenin dinlemediğini ifade eden Seren Yıldırım şu sözleri söyledi: “TOKİ konutlarını yapan Başbakanlık bize sahip çıksın. Bize mezar yaptılar. İnan ki içim yanıyor. Biz gece yatmıyoruz evin içinde. Evin içinde dönüp duruyoruz, korkudan yatamıyoruz. TOKİ çıkıp ‘otursunlar’ diyor. Mühendis çıkıyor ‘yok, molozun üstüne yapıldı’ diyor. Böyle bir iş olur mu? Bize bir yer göstersinler çıkıp gidelim, böyle olmaz ki?”

‘Canlı canlı mezarda kalıyoruz’

Yeşim Doğruluk: TOKİ kabul etmiyor. “10 şiddetinde deprem de olsa, benim evim sağlam” diyor, ama her yer çatlak. Taşlar ayağa kalktı, okullar çatlak. Kafa kellenin altında geziyoruz. Ha deprem olmuş ha toprak kaymış, ne fark eder ikisinde de yer altından oynuyor. Burada iki bin kişiye yakın insan var. O zaman biz ölelim mezarımızı örtsünler. Canlı canlı mezarda kalıyoruz. Başka hiç bir şey değil.

‘Bizi buraya neden getirdiler?’

Ayşe Özen: Yerin altında sorun vardı da, bizi buraya neden getirdiler? Şimdi 4 sene 5 sene, otur çık. Nereye çıkacağız biz? Biz buraya umut bağladık. Biz yaşlıyız, emekliyiz. Bu yaştan sonra biz nereye gideceğiz. Bize bir yer göstersinler yahut da hakkımızı versinler o zaman gidelim bir yere.

‘Soma gibi mi gelecekler’

Sebahat Kuzu: Devlet görüyor burayı ama buraya Soma gibi mi gelecekler? Bir sürü insan bekliyor ki bir yere tahliye etsinler. Tamir etsinler ama böyle olmaz yani. Buradaki insanların hepsinin psikolojisi bozulmuş. Uyku yok hiç bir şey yok. Evlerinde iş yapmıyor insanlar. Her gün sokaktalar.