DHA'nın haberine göre, okul ve birçok binanın bulunduğu bölgede İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri de çalışma başlattı. Binalarda oturan bazı dar gelirli kişiler, TOKİ konutlarındaki çatlaklardan tedirgin olmadığını belirtirken bazıları korkudan geceleri uyuyamadıklarını söyledi. Yollardaki çatlaklara bir insanın kolu rahatlıkla girerken, binaların zeminlerinde de benzer çatlakların bulunduğu dikkat çekti.
Evka- 5 Mahallesi ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) konutları arasında bulunan bölgede bir süre önce derin yarıklar oluştu. TOKİ konutlarında da ciddi çatlaklar meydana geldi. Her geçen gün yarıkların biraz daha büyüdüğünü aktaran çevre sakinleri yetkililere başvurduklarını belirterek önlem alınmasını istedi. Ancak, bazı dar gelirli kişiler binalardaki çatlaklardan rahatsız olmadıklarını dile getirdi.
"Ölürsek ölürüz, Allah'ın dediği olur"
Oğlunun engelli olduğunu ve başvuruda bulunması ardından devletin kendisine TOKİ konutlarından daire verdiğini belirten 66 yaşındaki Zöhre Ersoy, oturduğu binanın temel kısmında daha önce de çatlak oluştuğunu, bu çatlakların sıvayla kapatıldığını kaydetti. Tedirgin olmadığını ve çatlakların normal olduğunu savunan Ersoy, şöyle dedi:
"1.5 yıldır burada oturuyorum. Çatlaklar beni rahatsız etmiyor, onlar duvar dışı çatlaklar. Sıva yaptırdık, yine sıvatırız sonra bir daha sıvatırız. Bizim binamızı sağlam yapmışlar, bir şey olmaz. Öyle olurmuş, normalmiş. Usta tutuyoruz ve sıvatıyoruz çatlakları. Neyinden korkacağım, korkunun ecele faydası var mı? Ölürsek ölürüz, Allah'ın dediği olur. Benim oğlum engelli olduğu için devlet verdi evi bana. Ben üst katın bir altında oturuyorum, hiçbir şey yok. Çok tehlikeli olsa yetkililere söylerim, ama tehlikeli değil. Mühendisler oturulmasında sakınca görmemiş. Belki kendileri gelip oturmaz ama biz mühendis değiliz, sokakta mı kalalım?"
Boşaltma kararı var
Bölgede yapılan incelemelerin ardından TOKİ konutlarından bazılarının bir an önce geçici olarak boşaltılması gerektiği yönünde, apartman girişlerine uyarı yazısı asıldığını kaydeden evli ve 3 çocuk babası işçi, 40 yaşındaki Murat Erincik, şöyle konuştu:
"Bizim oturduğumuz binada da çatlaklar var. Benim 3 çocuğum var, tedirginiz. Bize üniversiteden rapor çıkacak dediler onu bekliyoruz, belediye yetkilileri evi boşaltmamızı istiyor. Bizim evleri boşaltmamız için yol gösteren yok. İnsanlar hem ev taksidi ödeyip hem de kirayı nasıl verecek? Bizim derdimizi anlayan yok. Biz 7 ayrı kuruma dilekçe verdik, eğer bu binalar çökerse bu kurumlara dava açacağız. Ama insanların canına bir şey olmasın istiyoruz. Benim imkanım var evimi boşaltacağım, ama imkanı olmayanlar da var. Mecbur oldukları için oturanlar da var."
"Çık' deseler kalacak yerimiz yok"
Kendi oturduğu ev ile ilgili boşaltma kararı verilmediğini ancak öyle bir kararın verilmesi durumunda da evi boşaltamayacağını kaydeden 2 çocuk annesi Ayfer Gül ise, “Burada yaşayan insanların imkanı olmadığı için dışarıdan biri gelip 'Sizin burada sorun yok' dendiğinde bu insanlar rahatlıyor. Kaymakam geliyor, haklı olduğumuzu söylüyor. Bize 'Çık' deseler kalacak yerimiz yok. Evlerimizde sorun yok deniyor ama net bir şey de yok. Bu çatlakları görünce tabi ki korkuyoruz. Ama başka çaremiz yok. Bir süre önce yolumuz çöktü onu gelip bir şekilde yaptılar. Bu binalardan biri yıkılsa eyvah demenin hiçbir anlamı yok. Allah razı olsun devlet bu evleri verdi ama bu sorunların da çözülmesi gerekiyor. Seçim zamanı herkes eline kağıt kalem alıp geliyor, yine seçim üstü. Başka şeylerin peşine düşmesinler buradaki insanların can tehlikesi var" dedi.
Belediye çalışma başlattı
Bölgede Dokuz Eylül Üniversitesi'nden gelen uzman ekibin incelemesinin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışma başlattı. En riskli bölgede başlayan çalışmalar doğrultusunda şu ana kadar toplam 28 fore kazık çakıldı. Bölgeye toplam 216 fore kazığın çakılmasının planlandığı öğrenildi. Belediye ekipleri bölgedeki okulun hemen yan tarafında çalışmalarını sürdürürken, okulda eğitimin devam etmesi dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, fore kazıkların 45 metre kadar yerin altına indiğini aktardı. Yaklaşık 12 metre sonra zeminin balçık olduğuna dikkat çeken Gökçe, "Şubat ayında yolda kayma tespiti üzerine harekete geçtik. Acil durum ihalesine çıktık. Mart ayı başında ihale yapıp mart sonunda da çalışmalara başladık. Bölgede insanlar yaşadığı ve özellikle okul olması nedeniyle can ve mal güvenliği tehlikede olduğundan hızlı hareket edip çalışmalara başladık" diye konuştu.