AKP’li Beykoz Belediyesi’nin Tokatköy’deki kentsel dönüşümü bölgede yaşananlarla gündeme gelmişti. Mahalle 22 Ağustos’ta resmen abluka altına alındı. Sabaha karşı bölgeye TOMA, zırhlı araçlar ve çevik kuvvetler sevk edildi. Yapılanlara tepki gösteren yurttaşlar gözaltına alınırken mahallede proje kapsamına giren evlerin tamamına yakını yıkıldı. Yıkımlarla ekonomik kriz birleşince yurttaşlar için içinden çıkılmaz bir tablo ortaya çıktı.
Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre; bölgedeki yurttaşların çoğu emekli maaşıyla geçimini sağlıyor. İstanbul’da kentin merkezinden uzak yerlerde bile kiralar en düşük 5 bin TL’den başlıyor. Çoğunluğunun emekli maaşlarıyla geçindiği mahalledeki yurttaşlar ise kendilerine verilen 1950 TL’lik destekle ev bulamayacaklarını söyledi.
‘Evler mahalleliye verilmeyecek’
Tokatköy mahallesinde evleri kentsel dönüşüme giden yurttaşların avukatı Taner Kunt, “Biz davaları açmadan önce bunun noter huzurunda karşılıklı yapılması gerektiğini söyledik. Ancak belediye bir türlü razı olmadı. Hâlâ devam eden birçok davamız var. Burayı yıktıktan sonra yapılan yeni binaların mahalleliye verilmeyeceğinin hepimiz farkındayız. Devlet burada bu insanlara zulüm ediyor.” diye konuştu.
Öte yandan, kentsel dönüşüm sonrası sunulan evler için de yurttaşlardan 250 bin TL’den başlayarak 800 bin TL’ye kadar yükselen bir para isteniyor. Evleri yıkılmadan kısa bir süre önce konuşan mahalle sakinleri yaşananlara isyan etti:
Gülümser Tunçer: “Bize işgalci diyorlar ancak bizim tapu tahsis belgelerimiz var. Her başa gelen ‘Tapunuzu vereceğiz’ dedi, herkes onlara oy verdi. Geldiklerinde birkaç kişiye verdiler ama gerisini unuttular. Gerçi burada tapu da önemli değil, tapulu evi olan arkadaşlarıma da aynı şeyleri söylüyorlar. Ailemizi parça parça ettiler. Bu yaşıma kadar böyle bir zulüm görmedim. ‘Allah, iman, kitap’ diyerek geldiler, birer şeytan oldular.”
‘Burada bir mahalle kültürü vardı, öldürdüler’
Nazlı Akyıldız: Biz devletimizin her istediğini yapıyoruz, vergimizi ödüyoruz. Burada hâlâ daha yaşayan bir mahalle kültürü vardı. Onu öldürmek istediler ve yaptılar. Biz babamın emekli maaşıyla geçiniyoruz. Bize çıkarttıkları borcu nasıl ödeyelim? Doğru düzgün bir şart sunulmadı, ödemenin nasıl yapılacağı belirtilmedi. Oy istedikleri zaman verdik, onları buraya biz getirdik. Şimdi ‘Ağız kokunuzu çekemeyiz’ diyorlar.”
‘Elimden evimi ve ekmeğimi aldılar’
Makbule Kızıltaş: “Burada bahçemde tarhanamı, domatesimi yapıyor, satıyordum. Elimden ekmeğimi ve evimi almak istiyorlar. Ne söylemem gerekiyor bilmiyorum çünkü psikolojim bozuldu. Tapu tahsis dediler, onu aldım. Tapu dediler, onu aldım. İmar parası dediler, onu verdim. Şimdi bana işgalci diyorlar.”
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.