TOBB ‘Bir Kişiyi İşe Alın’ Dese Ne Kaybederdi?



İşsizlik en büyük dert. Yalnızca ekonomide mi, kurumlar arasında da... Başbakan Tayyip Erdoğan ile Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) arasında bir süredir gerilen ip, istihdam sorununa gelince düğümlendi. Başbakan Erdoğan, bu haftaki Ak Parti grup toplantısında istihdam önerisine destek vermeyen TOBB’u eleştirmeyi sürdürdü. Geçen hafta sonu katıldığı Antalya Havalimanı İç Hatlar Terminali açılış töreni vesilesiyle edindiği bir bilgiyi de partililerle paylaşan Erdoğan, grupta “Antalya Havalimanı’nı yaptılar, 500 kişiyi işe aldılar“ dedi.

Bu sözlerin adresi, Fraport ile Antalya Havalimanı işletmesini 2.37 milyar euro’ya 2024 yılına kadar kiralayan ICF Airport’un ortağı ve IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen’den başkası değildi. Çeçen de, TOBB üyelerine “Her bir üyeniz bir kişiyi işe alsın“ çağrısında bulunan Başbakan gibi düşündüğünü şu sözlerle ifade ediyor: “İşsizlik yüzde 14’e çıkmış. ‘Bir işçi alın’ kampanyasına nasıl “Hayır” derim? Ben 500 alırım, bir başkası bir-iki kişi alır. İş dünyası işsizliğe karşı seferberlik ilan etmeli.”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu “Kuruluşların değil, kendisinin lideri” sözleriyle eleştiren Çeçen ile tören sonrası, grubun Antalya’daki 4 otelinden biri olan Green Palace’ta buluştuk. Çeçen, istihdam üzerinden sürdürülen tartışmaya “TOBB konsey toplayıp, Başbakan’a cevap vereceğine ‘Herkes bir kişiyi işe alsın’ dese ne kaybederdi?” sorusu ile katılıyor. Üyelerinin görüşlerini yansıtmadığı iddiasıyla TOBB’un tutumunu eleştiren Çeçen’in “Hisarcıklıoğlu’nun sözüyle kimse hareket edecek değil. Onlar kendilerini temsil ediyorlar” sözleri, “iş dünyasının çatı örgütü“ iddiasının bile önümüzdeki günlerde çok su kaldıracağı izlenimini veriyor.

Turizme istihdam desteği istedi

Törende Başbakan’a, Antalya’da turizm sezonunun uzatılması için istihdam üzerindeki SSK pirim yüklerinin kaldırılmasını önerdiğini söyleyen Çeçen, Antalya’da 1990’larda 8 ay olan turizm sezonunun 6 aya kadar indiğini vurguluyor. İşadamı, Antalya’daki atıl kapasiteye ve Dubai, Mısır ve Tunus gibi ülkelerle rekabetin artması sonucunda yıllar içinde tesislerin açık kalma sürelerinin azaldığına dikkat çekiyor. Çeçen, “Antalya’da Ak Parti’nin yerel seçimleri kaybetmesinde, kış aylarında turizmin durmasıyla ortaya çıkan işsizlik etkili oldu“ saptamasıyla Erdoğan’ı en hassas noktadan yakalıyor. Çeçen, Başbakan ile görüşmesinden bir başka notu da aktarıyor:

“Suriye, Lübnan gibi ülkelerle vizenin kalkması turizmi çok olumlu etkiliyor. 2010 yılının ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre gelen turist sayısında artış oldu. Yunanistan ile de vizenin kalkması mümkün.”

Azerbaycan'a Zaha Hadid projesi

Azerbaycan’da 1.5 milyar dolarlık taahhüt işi alan Çeçen, ünlü mimar Zaha Hadid’in projesi olan “Haydar Aliyev Müzesi”nin yanı sıra, Bakü’de “Flam Towers” ve Shahdag Kayak Tesisleri projelerini sürdürüyor. 2006 yılında yerel ortakla kurulan DİA Holding’in çatısı altında Azerbaycan’ın yanı sıra Dubai ve İstanbul’da da ofisleri bulunuyor. Azerbaycan’da “Devlet Sahil Tesisleri” inşaatını bitiren DİA’nın Flam Towers projesi, Azerbaycan’ın ebedi alevlerini temsil eden Bakü’nün simge yapısı olacak. Çeçen’e Türk-Azeri ilişkilerindeki gerilimi sorduğumda, “Halklar arasında problem olmaz. Kardeşler arada kavga ederler, geçer” diyerek nokta koyuyor.

2010 yılında 1 milyar dolar yatırım yapacak

“2009 yılı korku yılıydı, 2010’dan umutlandık” diyen Çeçen, bu yıl Amerikalı ortakları AES ile birlikte enerji alanında devreye girecek HES projeleri ile 800 milyon dolarlık bir yatırım planladıklarını belirtiyor. HES projeleri tamamlandığında 470 mgw’lık bir kapasiteye erişeceklerini söyleyen Çeçen, “2 yıl bürokrasiyle uğraşıyoruz, 2 yıl da santralın fiziki yatırımı sürüyor” diyor.

Ayrıca İstanbul Bomonti’de 250 milyon dolar yatırımla bir turizm tesisi kuruyorlar. 30 dönüm arazinin içinde yer alan ve 1880’lerden kalma tarihi Tekel Bira Fabrikası’nı restore edeceklerini söyleyen Çeçen, “İstanbullulara nostalji yaşatacağız” müjdesini veriyor.

Çeçen, önümüzdeki günlerde, 20 milyon yatırımla tamamladıkları, 400 yat kapasiteli Çeşme marinasını hizmete açacak. Denizden karaya doğru, yeni bir yaşam alanı açma iddiasıyla tasarladıkları marinanın Akdeniz’de cazibe yaratmasını hedefliyorlar.

Havalimanı işletmeciliğinde ise Antalya ile deneyim kazanan grup, Kosova Havaalanı ihalesinin sonuçlarını bekliyor.

Koç’u değil, İzzet Baysal’ı örnek aldı

Geçen yıl, 4100 öğrencinin eğitim gördüğü “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi”ni de yine Erdoğan ile birlikte açan Çeçen, ilk gençlik yıllarını geçirdiği toprağı şöyle tanımlıyor:

“Hayatımın yatırımı; benim için tek gelecek, tek haz alacağım yatırım Ağrı Üniversitesi’dir. Ağrılı olmanın ötesinde, oraya yatırımı vicdani bir borç kabul ediyorum. Ağrı Türkiye’nin en fakir ilidir. Kendime İzzet Baysal’ı örnek aldım, onun gibi üniversiteyi yapıp devlete veriyorum. Mütevelli Heyeti’ne isterlerse koyarlar... Koç, Sabancı üniversiteleri gibi eğitimden para kazanmayı hiç düşünmedim. Hangi gelişmişlik endeksine bakarsanız bakın Ağrı en aşağıda yer alıyor: Kişi başına geliri 600 dolar, çocuk ölümlerinde başta, üniversiteye giriş oranlarında en aşağıda; tiyatro, sinema, müze yok! Ağlayan, kanayan bir yer...”

Üniversitesinin Ağrı’nın ekonomik, sosyal ve kültürel hayatını değiştireceğini iddia eden işadamı hedeflerini de şöyle anlatıyor: “Herkes kavak, söğüt dikmiş; kiraz, elma, ceviz gibi besin ve ekonomik değeri olan ağaçlar dikilmemiş. Rektörümüz 14.000 meyve ağacı dikti, bunların sayısını 200 bine çıkarmayı hedefliyor. Yurtdışına açılan bölge üniversitesi olmak istiyoruz. Ağrı’nın üzerine bir pergel koyup çevirirseniz, 5 ülkeyi kapsar; Çince, Rusça gibi dilleri de öğreteceğiz.”

Bayındırlık Müdür Vekili olduğu dönemin Bitlis Valisi ile ters düşmesi sonucunda 26 yaşında devletten ayrılan Çeçen, “İdealim yazar ve siyasetçi olmaktı” diyor. İnşaat mühendisliği eğitimi aldığı sırada Ankara’nın kaldırımlarında ressamların yanında tanesi 25 kuruşa karikatür çizen Çeçen’in eşi Nezahat Çeçen’in bir resim galerisinin olduğunu da bu sayede öğreniyorum.