TMMOB’dan ‘Enerjide Son 20 Yıl’ Raporu



Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Enerji Çalışma Grubu, hazırladığı “AKP İktidarının Enerji Karnesi: Enerjide Son 20 Yıl” başlıklı raporunda, nükleer santralde üretilecek elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektriğe göre çok pahalı olduğuna vurgu yaptı. 

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre; TMMOB Enerji Çalışma Grubu’nun raporunda nükleer santrallerle ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:

Belge plan yok
Türkiye’nin geçmişi 1956’da Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulmasına giden uzun nükleer serüveninde, aradan geçen onca zamana karşın nükleer enerji strateji belgesi, yol haritası, eylem planı yok. Ama çok yetersiz bir nükleer santral yasası, Rusya Federasyonu devlet şirketinin sahibi olduğu ve üreteceği elektriğe alım garantisi verilen, Rus yüklenici eliyle yapılan, denetimlerin yetersiz olduğu, yapımı için her türlü kolaylığın sağlandığı, deprem riskini yeterince gözetmeyen inşa halindeki Akkuyu NGS yatırımı var.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Teknoloji transferi yok
Akkuyu NGS projesi ile ilgili anlaşmalarda teknoloji transferine dair bir hüküm yok. Bazı genel amaçlı malzemeler dışında temel bütün parçalar Rusya’da imal ediliyor ve Akkuyu’ya getiriliyor. Yatırımcı belirli sayıda öğrencinin Rusya’da eğitim görmesine imkân sağlayarak, teknoloji transferini değil işgücü maliyetini azaltmayı planlıyor.

Türkiye’nin sırtına yüklendi
Santralın atık sorunu çözümlenmedi. Nükleer Düzenleme Kurulu kuruluş yasasında yer alan bir hükümle, yatırımcı-işletici Rusya şirketi, bu yükümlülükten muaf kılındı. Santralın ekonomik ömrü sona erdiğinde, ilk tesis giderleri kadar yüksek bedellere ulaşan söküm giderleri de Türkiye’nin sırtına yüklenecek.

Şirketler kollanıyor
25-30 milyar dolar yatırım tutarı olan ve bir kaza halinde yaratacakları zarar milyarlarca dolara varabilecek santrallerde yatırımcı ve işletmecilerin maddi sigorta sorumluluğu 700 milyon dolarla sınırlı tutularak şirketler kollandı.

Olası tehlikeler
Son depremler etkin olmayan fayları bile tetikleyerek beklenmedik etkiler yarattı. Bilim insanlarının bölgedeki çalışma ve gözlemleri, depremlerin on yıllarca devam edeceği ve deprem hatlarının birbirlerini etkileyeceğini gösterdi. Yaşananlar Akkuyu Nükleer Santrali’nin bulunduğu bölgenin ne denli bir risk altında olduğunu göstermiş ve ayrıca Akdeniz kıyısında olası tsunami tehlikesini de gündeme getirmiştir.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.