TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası: Çay Gündoğdu'yu Savunmasız Bıraktı
Foto: AA
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar
Harp, Rize'nin Gündoğdu Beldesi'ndeki yamaçların
neredeyse tamamının ''çay'' ekimi için kullanılmasının, bölgeyi
heyelana karşı savunmasız bıraktığını bildirdi. Harp, yaptığı
yazılı açıklamada, Rize'nin Gündoğdu Beldesi'nde 26 Ağustos'ta yoğun yağmur
nedeniyle yaşanan heyelanda 13 kişinin yaşamını yitirdiğini, bir kişinin hala
kayıp olduğunu hatırlatarak, hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı
diledi.
Heyelan bölgesindeki dik yamaçların doğal bitki örtüsü olan
ormanlık arazinin ortadan kaldırılarak, ''çaylık'' arazi olarak tanzim
edildiğine dikkati çeken Harp, kökleri çok daha derinlere inen ve toprak tutucu
özellikleri olan ağaçların aksine çay bitkisinin köklerinin 4-4,5 metre
seviyesine kadar ulaştığını ve bu köklerin ağ biçiminde olup toprağı oynar hale
getirdiğini kaydetti. Harp, bölgedeki yamaçların neredeyse tamamının ''çay''
ekimi için kullanılmasının bölgeyi heyelana karşı savunmasız bıraktığına dikkati
çekerek, heyelan bölgesinin toprak yapısının belirli bir seviyeye kadar kumla
karışık yumuşak toprak, belirli bir seviyeden sonrasının ise yağlı taştan
oluştuğunu bildirdi.
Odanın Rize Temsilciliğinin yaptığı incelemelerde,
mevcut binaların temiz ve pis su kanallarının plastik borularla yüzeye yakın bir
şekilde döşendiğinin, arazinin belli yerinde uçlarının serbest bırakıldığının
tespit edildiğine işaret eden Harp, gerek bu borulardan akan suların, gerekse
yağan aşırı yağmurun, zeminin suya olan doygunluğunu taşınamaz biçimde
artırdığını ve bunun sonucunda heyelanın gerçekleştiğini vurguladı.
Dere yatağı imara
açılmış
Serdar Harp, bölgede yapılan
incelemelerde, arazideki tahribatın yanı sıra plansız yapılaşmanın da yıkımda
etkisinin olduğunun tespit edildiğini belirterek, Gündoğdu Beldesi ve
civarındaki dere yataklarının yerleşime ve imara açıldığını, hatta resmi
kurumların bile derelerin üzerine kurulduğunu ifade etti.
Bunun yanı sıra derede kaçak yapılaşmanın da
oldukça yoğun olduğunu kaydeden Harp, dere kenarındaki, hatta derenin içindeki
bu yapılaşmaların dere yatağını daralttığını, derenin beraberinde getirdiği
rusubat ağaç yükünün, bu daralan yatakları tıkayıp set oluşturduğunu bildirdi.
Harp, aşırı yağışların bu yığılmayı artırıp derede fezeyan meydana geldiğini
ifade ederek, bu taşmalar sonucunda heyelanla birlikte sel de meydana geldiğini,
kayıpların arttığını dile getirdi.
Gerek arazilerden gelen sel ve
çamurun gerek dereden gelen fezeyanların denize ulaşmasına ise Karadeniz sahil
yolunun engel olduğunu iddia eden Harp, bölgeye yakın farklı yerleşim
merkezlerinde de durumun Gündoğdu Beldesi'nden farklı olmadığını savundu. Harp,
her yıl bu mevsimlerde Artvin, Trabzon, Giresun, Rize ve Ordu'da benzeri
felaketlerin yaşandığına işaret eden Harp, bölgedeki arazinin güçlendirilmesi,
imar planlarının sağlıklı hale getirilmesi ve yapıların güvenliğinin sağlanması
konusunda adımlar atılması gerektiğini belirtti.