TMMOB EMO: Japonya'daki Nükleer Felaket Bir Uyarı



Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi (TEPCO) tarafından işletilen Fukishima 1 No'lu nükleer enerji santrali reaktörünün patlamadan önceki (solda) ve patlamadan sonraki halinin fotoğrafı... Teknisyenler, depremde hasar gören nükleer enerji santralindeki erimeyi önlemek için çabaladı. Deprem güç ve destek jeneratörlerini devreden çıkarınca, başkent Tokyo'nun 240 km kuzeyindeki Fukishima 1 ve 2 no'lu nükleer enerji santrali reaktörleri soğutma fonksiyonundan yoksun kalmıştı

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, ''Japonya'da yaşanan 8,9 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanmakta olan nükleer felaket, Akkuyu'da kurulmak istenen nükleer santral inadından vazgeçilmesi konusunda bir uyarıdır'' denildi. Odadan yapılan açıklamada, Japonya'da meydana gelen 8,9 büyüklüğünde şiddetli depremin ardından bölgede nükleer santrallar konusunda alarm verildiği, Fukuşima 1 santralında patlama olduğu ve nükleer sızıntı meydana geldiği hatırlatıldı. Japonya tarihinde hükümetin ilk kez nükleer acil durum ilan ettiği belirtilen açıklamada, tüm bu gelişmelerin, Türkiye'nin Akkuyu'da kurmaya çalıştığı nükleer santral için çok önemli bir uyarı niteliği taşıdığı kaydedildi. Bugün hükümetin, ihale yapılmaksızın Rusya'nın Akkuyu'da nükleer santral sahibi olmasına yönelik devletlerarası anlaşmayı yürürlüğe koyduğu ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
    
''Akkuyu'da kurulmak istenen nükleer santral, Ecemiş Fay Hattı'na 25-30 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Deprem kuşağında olan bu bölgeye nükleer santral kurulamayacağına ilişkin bugüne kadar yapılan uyarılar dinlenmemiştir. Ancak Japonya'da yaşanan 8,9 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanmakta olan nükleer felaket, Akkuyu'da kurulmak istenen nükleer santral inadından vazgeçilmesi konusunda bir uyarıdır. Japonya'da yaşanan bu felaket, nükleer santral savunucularının güvenlik kriterlerine ilişkin bugüne kadar dile getirdikleri savların gerçek bir doğal felaket karşısında geçersiz kaldığını gözler önüne sermektedir. Sağlam bir inşaat ve güvenlik kriterlerine uyulması durumunda nükleer santralların güvenli olduğu iddialarının gerçekleri yansıtmadığı ne yazık ki bu acı olayla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Japonya'da yaşanan kaygı verici gelişmelerin hükümet tarafından da ciddiye alınarak, Akkuyu Nükleer Santral macerasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Yalnızca Akkuyu değil, Sinop'ta kurulması öngörülen nükleer santral konusunda Japonya ile yürütülen görüşmelerden de vazgeçilmelidir.''

ÇMO: Japonya'daki kaza, Akkuyu Nükleer Santrali'nin ne kadar tehlikeli bir proje olduğunu tekrar ortaya koydu

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası da, Japonya gibi gelişmiş ve deprem ile yaşamayı öğrenmiş olan bir ülkede bile yaşanan ve bilim çevrelerini dehşete düşüren nükleer kazanın, sözleşmesi imzalanan Akkuyu Nükleer Santrali'nin ne kadar tehlikeli bir proje olduğunu tekrar ortaya koyduğunu bildirdi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada, bütün bilim çevrelerinin risklerini gözler önüne sunduğu nükleer santral projesinin durdurulması istenerek, bu kazanın Japonya gibi gelişmiş bir ülkede yaşandığını, Türkiye'nin ise nükleer santrali olmayan ama dünyada nükleer kaza yaşamış olan tek ülke olduğu kaydedildi. Türk kamuoyunun da nükleer santral teknolojisini yıllardır kullanan Japonya'yı dehşetle izlediği ifade edilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
    
''Japonya'da bebeklerin bile radyasyon kontrolünden geçtiğini korkuyla izlemekteyiz. Nükleer teknolojisini geliştiren bir ülke olan Japonya'nın bile kifayetsiz kaldığı bu durumda, Türkiye ne yapabilirdi? Antalya, Mersin ve Konya illerimizi rahatlıkla etkileyebilecek bir nükleer kaza riskini göze alıp bu nükleer santral projesini devam ettirebilecek misiniz? Siz bu ülkenin Başbakanı olarak bu vebali üstünüze alabiliyor musunuz? Sayın Başbakan, çok geç olmadan sözleşmesi imzalanan bu projeyi durdurun.''
    
Bakan Yıldız TAEK'in 'kriz masası'nı ziyaret etti

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Japonya'da Fukushima Daiichi nükleer santralinde meydana gelen sızıntının Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından an an takip edildiğini belirtirken, ''Net bir dille söylemeliyim ki şu anda olumsuz bir yansıma söz konusu değil''
    
Japonya'da meydana gelen deprem ve tsunami sonrasında Fukushima Daiichi nükleer güç santralinde meydana gelen zarar nedeniyle Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda (TAEK) oluşturulan kriz masasına gelen Bakan Yıldız'ın ziyaretinde, Sinop'ta kurulması planlanan ikinci nükleer santral için teknik müzakereler nedeniyle Türkiye'de bulunan Japon heyeti de hazır bulundu. Ziyaret sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, bu tür kaza ve felaketlerin olduğu zamanlarda bilgi kirliliğinin de fazla olduğunu, bu nedenle bilgilerin sağlıklı akışına çok dikkat etmek gerektiğini söyledi.
    
Japonya'daki nükleer santralde meydana gelen sızıntının şu anda Türkiye'ye bir yansıması bulunmadığını vurgulayan Yıldız, Türkiye'nin çevresinde 99 noktada yapılan okumaların online sistemle an an kriz merkezine aktarıldığını, kriz merkezinde de böyle bir ölçümleme gelmediğini kaydetti. Japonya Meteoroloji Ajansı'nın depremin şiddetini 9 olarak revize ettiğini hatırlatan Yıldız, ''Bu, depremin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Şu ana kadar dünyada tespit edilmiş 5 büyük depremden bir tanesi. Tesirleri itibariyle baktığımızda tsunami etkisini de eklersek çok ciddi tesirlerinin olduğunu görüyoruz'' dedi. Fukushima Daiichi nükleer santralinin 1971 yılında inşa edildiğini belirten Yıldız, şunları söyledi:
    
''Burada olan soğutma jeneratörleriyle alakalı olumsuz tesirin depremden daha ziyade, tsunamiden kaynaklandığını ilk anda gözlemleyebiliriz. O açıdan bu bilgileri ihtiyatlı olarak Uluslararası Enerji Ajansı vasıtasıyla aldığımız bilgileri kamuoyu ile paylaşmak durumundayız. Oradaki olay özellikle kamuoyunda Çernobil ile karşılaştırılıyor. Oysa Çernobil'den farklı bir durum olduğunu görüyoruz. Çünkü orada (Çernobil'de) zincirleme bir reaksiyonun devam ettiğini görmüştük, burada ise (Fukushima) bu reaksiyonun durdurulduğu bilgisi alındı. Bu önemli bir bilgidir diye düşünüyorum. O açıdan şu anda denizden soğutmayla alakalı özellikle 14 tane soğutma jeneratörünün yerine geçebilecek soğutma çalışmaların yapıldığı bilgisi geldi.''
    
Türk denizlerinde tsunami tehdidi yok
    
Türkiye'de ne Marmara'da ne de Akdeniz'de bir tsunami tehdidi bulunmadığının profesyoneller ve akademisyen tarafından açıklandığına dikkati çeken Yıldız, ayrıca Fukushima'nın 1. nesil santral olduğunu, Türkiye'de kurulması planlanan nükleer santralin ise 3. nesil santral olacağını bildirdi. Yıldız, ''Özellikle 1986 yılındaki Çernobil kazasıyla beraber dizaynırlar, teknolojik gelişmelerde güvenliği çok ön plana aldılar. Yani nükleer santralin kendisi kadar özellikle güvenlik sistemine ayırdıkları pay da var'' dedi. Enerji Bakanı, söz konusu kazadan çıkartılacak her sektör için pay olduğunu ve bunları da izlemeye devam ettiklerini sözlerine ekledi.