Yazılı bir açıklama yapan TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, Meclis Genel Kurulu‘nda görüşmeleri devam eden Torba Yasanın 478 sıra sayılı Kanun Teklifinde, 3194 sayılı Kanun‘un 8‘inci maddesinde, 10 Temmuz 2013 tarihinde gece yarısı operasyonuyla eklenen maddeler ile başta TMMOB ve bağlı Oda‘ları yetkisizleştirme ile ülke kaynaklarının talanına imkan sağlanmak istendiğini savundu.
Açıklamada, Genel Kurul‘da kabul edilen 3194 Sayılı İmar Kanunu‘nun 8. maddesine eklenen "Harita, plan, etüt ve projeler; ilgili idare kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler ve bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez" düzenlemesiyle TMMOB‘ye bağlı meslek odalarının meslektaşları üzerindeki mesleki denetim yetkisinin tamamen kaldırıldığı belirtiliyor. Açıklamada ayrıca, kanunun i) ve j) bentlerindeki düzenlemelerle, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bulunan proje müellifliği telif haklarının idarelerin insafına bırakıldığı vurgulanıyor; idarelerin estetik komisyonlar kurarak yapıların ve onaylı projelerin özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye ve ilk müellifin görüşünü almadan istedikleri değişiklikleri yapmaya yetkili olacaklarına işaret ediliyor.
"Bu durum TMMOB ve ona bağlı odaların yetkilerinin gaspı ve bir tasviye sürecidir"
Durumu, 'Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve ona bağlı Oda‘ların yetkilerinin gaspı ve bir tasviye süreci' olarak değerlendiren açıklama, şöyle devam ediyor:
"6048 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile İmar Kanunu‘nda yapılan değişikliklerle, genel olarak ülkemizde planlamaya ve yapılaşmaya ilişkin kurallarda, kamu yararına bütüncül planlama ve güvenli yapılaşma ilkelerine aykırı düzenlemeler de gerçekleştirilmiştir. Plansız ve ruhsatsız yapılaşmanın ülke çapında yaygınlaşmasına neden olacak somut adımlar atılmış, İmar Kanunu‘nda yapılan diğer bazı değişikliklerle de, tarım alanlarında, meralarda, yaylalarda, talan ve yapılaşmanın önü açılmıştı. Anayasa‘nın 45‘inci maddesine göre, "meralar, yaylaklar, kışlaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve bu amaç dışında başka herhangi bir amaçla kullanılamaz" denmesine rağmen, 27 Şubat 2013 tarihinde yapılan Mera Kanunu‘ndaki değişiklik ile her türlü tasarruf hükümete verilmişti.
Bu yetmemiş olmalı ki, Torba Yasanın 478 sıra sayılı Kanun Teklifinin ğ) bentinde yapılan düzenleme ile, ülkemizdeki tüm köylerin yanı sıra, belediyelerin yaklaşık olarak yüzde 70‘ini oluşturan nüfusu 5 bin kişinin altındaki belediyelerin sınırları içinde ve mücavir alanlarındaki yapılaşmalar da, yapı denetim sistemin dışına çıkılmıştır.
Köy yerleşik alanı sınırları içinde ilk ve ortaöğretim tesisi, ibadet yeri, sağlık tesisi, güvenlik tesisi gibi halkın toplu olarak bulunduğu, plan kararlarıyla düzenlemesi kamu yararı açısından zorunlu olan yapılar için imar planı yapılması şartı ortadan kaldırılmış, kırsal alanda plansız yapılaşmanın önü tümüyle açılmıştır.
Bu haliyle yapılan düzenleme, teknik eleman açısından son derece yetersiz olan bu yerleşmelerde yapı güvenliği ve çevre sağlığı açısından sonuçları önümüzdeki yıllarda acı biçimde ortaya çıkabilecek çok önemli bir gerileme anlamına gelmektedir. Depreme duyarlı imar ve bayındırlık faaliyetleri adına bugüne dek atılmış tüm adımların aksine yol açacak bu değişikliğin büyük ölçüde kayıplara yol açacağı da aşikardır. Bu yasayla, tüm meraların turizmin emrine, TOKİ‘nin emrine, konut yapılmak üzere, AVM yapılmak üzere, bakanlığın ve belediyelerin emrine verileceği de ortaya çıkmaktadır.
Tüm bu saptamaların ötesinde, torba yasalarla talanın defaten önü açılan ülkemizde denetim mekanizmalarının işlevsizleştirilerek meslek odalarının sürekli itibarsızlaştırılması, 1954‘ten bu yana bilim ve tekniği, çalışmalarının odağına almış TMMOB‘ye yönelik bir tutum olarak düşünülmemelidir.
TMMOB ve TMMOB‘ye bağlı 24 meslek odasından biri olarak Peyzaj Mimarları Odası, ülkemiz doğal ve kültürel peyzajının korunarak geliştirilmesi çalışmaları yanında, üyeleri ve meslektaşlarının haklarını da savunmaya devam edecektir. Gücünü bilimden, meslek kültürü ve üyelerinden alan başta odamız ve TMMOB, örgütlü yapısına yönelik bu tehdidi de üyesinden aldığı destek ile bertaraf edecektir".
İmza kampanyası
Peyzaj Mimarları Odası, web sitesi üzerinden de 'Mesleğimize, Örgütümüze ve Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz' başlıklı bir imza kampanyası başlattı.