Ticari Gayrimenkulde Ofisler Yükselişini Sürdürecek



Cushman & Wakefield Türkiye Yatırım ve Sermaye Piyasaları Departmanı Yöneticisi Didem Erendil, 8 Eylül'de YEM'de gerçekleşecek "2D1 Ticari Yapılar" konferansı öncesinde yapi.com.tr'nin sorularını yanıtladı. Ticari gayrimenkul projelerinde dikkat edilmesi gereken noktaları aktaran gayrimenkul yatırımı ve danışmanlık konusunda uzman Erendil, bu alanda uzmanlaşmak isteyen mimar ve tasarımcılara da önerilerde bulundu.

Ticari yapılar için strateji geliştirirken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Tasarımın bu şemadaki yeri nedir?

Ticari yapılar için strateji geliştirme süreci lokasyon seçimi aşamasından başlıyor. Belirlenen bölge ve/veya arsanın imar koşulları, geliştirme sürecindeki çerçeveyi çizmekle birlikte, fonksiyonu belirlemek için yeterli değil. İmar koşullarının yanı sıra bölgedeki rekabet durumu, bölgenin demografik yapısı, yapılan işin içeriği ve hedef kitle başta olmak üzere çeşitli kriterler geliştirme sürecinde göz önünde bulunduruluyor. Tasarım, tüm geliştirme sürecinin ayrılmaz bir parçası. Özellikle ticari yapıların birer operasyonel işletme olduğu düşünüldüğünde, tasarım hem gayrimenkulü farklılaştırma hem de uzun vadede sürdürülebilir ve fonksiyonel bir yapı ortaya koyma konusunda çok önemli bir yere sahip.

"Sürdürülebilirlik, fonksiyonellik ve işletme maliyetinin minimum düzeye indirilmesi çok önemli"

Bu alanda uzmanlaşmak isteyen mimar ve tasarımcılara tavsiyeleriniz nelerdir?

Ticari yapılar aynı zamanda bir operasyonel işletmedir. Günümüzde perakende, ofis, lojistik veya otel gibi ticari gayrimenkuller için sürdürülebilirlik, fonksiyonellik ve işletme maliyetlerinin minimum düzeye indirilmesi büyük önem taşıyor. Bu alanda uzmanlaşmak isteyen mimar ve tasarımcıların geliştirici ve kullanıcılarla çok yakın temasta çalışarak, tasarımın yanı sıra işin niteliği, kullanım amacı, fonksiyonellik gibi özellikleri göz önünde bulundurmalarını öneririm. Günün koşul ve trendlerine cevap veren sürdürülebilir yapılar yaratmak için öncelikle bunlara dikkat etmeleri gerekiyor.

Perakende, Ofis, Otel, Lojistik, Depolama; Ticari gayrimenkullere ilişkin son öngörüler...

Arazi değerleme ve gayrimenkul portföy yönetimi alanlarında uzman birisi olarak, İstanbul'daki ticari yapı stoğuna dair ne gibi tespitlerde bulunursunuz?

İstanbul, Türkiye’nin ekonomik başkenti olması ve nüfus yoğunluğu nedeniyle ticari gayrimenkul geliştiricilerinin doğal tercihi olmuştur. Şehrin çok merkezli yapısı ve gelişen ulaşım koşulları ticari gayrimenkullerin merkezin yanı sıra periferide, genişleyen konut bölgelerinin etrafında hızla yayılmasını desteklemiştir. Bu nedenle ticari yapı stoğu özellikle son yıllarda büyük bir artış gösterse de, yüksek arsa maliyetleri ve artan rekabet bu hızlı stok artışını sınırlamıştır.

Perakende alanında bir yavaşlama görülmekle beraber, yeni ofis alanlarının ortaya çıkması ve uluslararası standartlarda geliştirilmiş ofislere artan talep ile ofis yapılarında artış devam etmektedir. İstanbul’un turizm, konge ve konferans segmentinde artan popülaritesi ile son yıllarda otel ve uluslararası marka sayısında da hızlı bir artış gözlenmektedir. Öte yandan, yakın zamanda ziyaretçi sayılarında yaşanan düşüşün ardından, önceki dönemler kadar büyük bir stok artışı beklenmiyor. Lojistik ve depolama ise özellikle yüksek arsa maliyetleri nedeniyle stok artışı konusunda diğer ticari yapıları henüz yakalayamamış durumda.

Reklam Goruntulenme Bolumu


"2D1 Ticari Yapılar"
etkinliği, 8 Eylül 2016 Perşembe günü Yapı-Endüstri Merkezi’nde gerçekleşecek. Toplantıda, son dönem ticari yapı projeleriyle ilgili gündem konuları, yapı üretimini destekleyen işveren ve tüketici beklentileri, mimarın kullanıcıya ve çevreye karşı artan sorumluluğu, malzeme ve yapı teknolojisindeki gelişmelerin tasarımlara nasıl yansıdığı değerlendirilecek. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Konferansın diğer konuşmacılarından mimar Gökhan Aksoy ile yaptığımız söyleşi: Ticari Yapılarda Daha Keyifli Bir Tasarım Süreci Başladı