Alman sanayi grubu ThyssenKrupp AG, her yıl düzenlediği Uluslararası Liderler Buluşması'nı (Regional Forum) bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenledi. 23 - 24 Haziran 2014 tarihlerinde Hilton İstanbul Bomonti Otel’de gerçekleşen Regional Forum, Avrupa, Afrika ve MENA (Orta Doğu, Kuzey Afrika) Bölgesi’nden gelen 300’ü aşkın üst düzey yöneticiyi katıldı. Stratejik açıdan Türkiye'nin öneminin vurgulandığı forum kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen ThyssenKrupp Elevator AG İcra Kurulu Üyesi, Finans ve Mali İşler Müdürü Ercan Keleş, asansör pazarındaki yeni trendler, özellikle Türkiye ve bölgesine yönelik hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Ercan KeleşKentleşmenin ve sürdürülebilirliğin ThyssenKrupp Asansör'ün büyüme stratejilerini şekillendiren iki ana trend olduğuna vurgu yapan Keleş; küresel asansör pazarının 2016/17'ye kadar yılda yüzde 5'lik bir büyüme ile 52 milyar euro hacmine ulaşmasının beklendiğine dikkat çekti. Krizlere karşı daha dirençli dediği asansör sektöründe pazar dinamiklerini 'kentleşme' hızının belirlediğini kaydeden Keleş; "Şehirler büyüdükçe, binalar daha da yükseldikçe asansör ve yürüyen merdiven sektörü de hızla gelişiyor. Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde daha çok yeni ürün satışı ve kurulumu öne çıkarken; kentleşme sürecini tamamlamış örneğin Avrupa şehirlerinde servis ve bakım faaliyetleri ağırlık kazanıyor. Zaten bizim ciromuzun yarısını da servis ve bakım işleri oluşturuyor".
Uygun bir fırsat çıkarsa Türkiye'de üretim yapmak istiyoruz
2013 yılında 727 milyon euro civarında olduğu tahmin edilen Türkiye asansör pazarının, her yıl yüzde 3'lük büyümeyle 2019 yılında 971 milyon euro'luk bir hacmi yakalayacağının tahmin edildiğini belirten Keleş; pazarı ağırlıklı olarak yeni tesislerin yönlendireceğini söyledi. ThyssenKrupp'un Türkiye'de daha çok kamu yatırımlarında kendini gösterdiğini anımsatan Keleş; "Çünkü konut vb 10 kata kadar olan alçak yapılar için geliştirdiğimiz ürünler Türkiye pazarı için biraz pahalı. Bu ürün grubunu ucuzlatacak projeler üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu. Keleş, Türkiye'de daha yüksek bir pazar potansiyeli gördüklerini, bulundukları yerden memnun olmadıklarını vurgulayarak, "Hedefimiz, ilk etapta iş hacmimizi iki katına çıkarmak. Türkiye'de uygun bir fırsatla karşılaşırsak, üretime girmek istiyoruz. Bunun için araştırmalarımız, görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye'de standartların daha da yükseltilmesi gerek; yasal altyapı güçlendirilmeli. Yetkisi olmayan firmalar tarafından verilen, merdiven altı servis hizmetleri önemli bir problem" dedi.
Foto: ThyssenKrupp, cirosunun yarısını satış sonrası servis, teknik destek, bakım hizmetlerinden elde ediyor
Kentleşmenin getirdiği fırsatlar ve riskler
Bugüne kadar dünya genelinde 10 milyon civarında asansör kuran ve 1 milyon civarında asansöre de teknik destek, servis hizmeti veren ThyssenKrupp'un, özellikle gelişmekte olan pazarların ihtiyaçlarını doğru tespit etmek ve bu pazarlarda sağlam ilişkiler kurmak konusunda uzmanlaştığını kaydeden ThyssenKrupp İletişimden Sorumlu Yöneticisi Luis Ramos da; bu uzmanlığın yeni ürünler geliştirmek konusunda da kendini gösterdiğini belirtti. "Kentleşme, ThyssenKrupp'un itici motorlarından biri ve dünyada yüzde 50 - 50 bir denge var gibi görülüyor. Türkiye'de ise bu rakam şu anda yüzde 70'lerde ve önümüzdeki yıllarda yüzde 80'lere çıkması bekleniyor" şeklinde konuşan Ramos; bunun hem altyapı hem de üstyapı yatırımları açısından fırsatlarla birlikte ciddi bir sınavı da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Bu anlamda kurulan ve kurulacak olan sistemlerin doğru çalışmasının öneminin altını çizen Ramos'un verdiği bilgilere göre yeni asansör teknolojilerinde sadece hız değil; taşıma kapasitesi, taban alanı optimizasyonu, enerji dönüşümü ve verimliliği gibi kavramlar öne çıkıyor.
ThyssenKrupp TWIN asansör teknolojisiBinaların tükettiği enerjinin yüzde 10'unu asansörler kullanıyor
Ramos'un verdiği bilgilere göre toplam enerji tüketiminin yüzde 40'ı binalar üzerinden gerçekleşiyor ve asansörlerin de bu oran içinde yüzde 10 gibi önemli bir payı var. Bu çerçevede asansör teknolojileri, enerji sürdürülebilirliği ve ekonomik verimliliğin gerekleriyle hızla artan kentleşmenin uzlaşmasında önemli bir role sahip. ThyssenKrupp TWIN asansör gibi yeni teknolojiler, diğerleriyle karşılaştırıldığında yüzde 27 enerji tasarrufu sağlama iddiasını taşıyor; böylece gereken elektrik gücü yarıyarıya kesiliyor ve ayrıca orta yükseklikteki ya da çok katlı binalarda asansörün kapladığı taban alanından yüzde 27'lik oranlara kadar tasarruf yapılabiliyor. Asansörlerde enerji kullanımı, yavaşlama-durma-hareket etme anında artıyor; yeni rejeneratif sistem ile yüzde 30'lara varan oranlarda tasarruf yapılması ve tasarruf edilen bu enerjinin binanın aydınlatmasında kullanılması hedefleniyor. Örneğin New York'ta yıkılan Dünya Ticaret Merkezi'nin yerinde yükselen yeni Özgürlük Kulesi'nde kullanılan ThyssenKrupp asansörlerinin binanın tüm aydınlatma sistemini beslemeye yetecek kadar enerji üretecek.