Yatağan Termik Santrali’ne kömür sağlamak için açılan açık ocak kömür madenleri zeytinlikleri yok ediyor. Madenler yüzünden oluşan toprak kaymaları nedeniyle köyler de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya…
Bölgede sadece zeytinlikler yok olmuyor, aynı zamanda Turgut Köyü’nün sakinleri KOAH, astım, bronşit, amfizem ve kanserle mücadele ediyor. Köy sakinlerine göre 2013’ten itibaren zeytin veriminde çok sert bir düşüş mevcut.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) gönüllülerine göre, Yatağan Termik Santralı'nın tehdidi altındaki tek köy Turgut değil.
Muğla'daki çeşitli resmi kaynaklardan sağlanan veriler, ruhsat alanlarının tam olarak 27 köyü içine aldığını ortaya koyuyor. Köylerden Eskihisar, Yeşilbağcılar ve altı köy taşındı. Turgut da bu tehdidi yaşıyor. Yatağan Termik Santralı'na bağlı kömür madeninin tüm ruhsat alanında çalışma yapması halinde 18 köy daha yerinden edilebilir.
MUÇEP, aynı bölgedeki Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’nin de sahip olduğu maden ruhsatı alanlarında da 21 köy bulunuyor. Karacahisar Köyü Muhtarı Şefik Musluk, 2014 yılı sonunda veya 2015'te, TKİ tekrar sondaj kuyularını açmak için köylülerle toplantı yaptığını anlatarak, “Arazisine kimse sokmasın' dedik. Biri çıktı izin verdi, sondaj başladı. Suçıkan isimli, tarihi bir suyumuz vardı. Yedi tane değirmen çalıştırırdı geçmişte. Maalesef kaynak suyumuz geçen yıl talan edildi, dere yataklarımız kurudu. Ağlayacak durumdayız. Sondaj kuyuları kuruttu. 500 metreyle başladılar, 50 metreye düşürdüler aralığı. Suyu kömürün altına çektiler. Zeytinimiz de olmuyor şu anda” dedi.