Terk Edilmiş Hapishane Otel Oldu



Irak'ın güneyindeki Basra Gateway oteline giden yolun iki tarafında, çöpler ve akmış ham petrolün kirlettiği bir manzara uzanıyor. Misafirleri beton bloklar, kum torbaları ve dikenli tellerden oluşan bir karmaşa karşılıyor. Burası otelin girişi. Basra Gateway'de sizi bir kapı görevlisi yerine gülümseyen silahlı bir muhafız karşılıyor. Zararsız olduğunuzu gördüğü anda dikenli tellerle kaplı kapıyı kenara çekiyor. Otelin Kamp Buka adı verilen ABD'ye ait bir askeri hapishanenin yerine kurulduğu düşünüldüğünde, bu tür bir karşılama çok da şaşırtıcı değil.

Kamp Buka, Iraklılar arasında pek iyi bilinmiyor. Basra Gateway, Iraklı şirketlerin genellikle kentlerin hemen dışındaki terk edilmiş ürpertici beton yığınları olarak duran yüzlerce Amerikan askeri üssünü kazanç kapısı haline getirmeye yönelik girişimlerin bir örneği. Oteli kurup işleten Kufan Grubu, yakınlardaki petrol sahalarında faaliyet gösteren petrol ve bağlı hizmet şirketlerinin yöneticilerini çekmeyi umuyor. Odaların geceliği yaklaşık 190 dolar ve çok önceden, sadece bloklar halinde ayırtılabiliyorlar. Kufan'ın Genel Müdürü Maytem El Asadi, "Hayalimiz burayı ticari bir vahaya dönüştürmek" diyor.

Şirketin bu teşebbüsü, Amerikan üslerini devralan diğer teşebbüsler gibi, vaktiyle nöbetçileri ve gardiyanları barındıran yüzlerce askeri treylere dayanıyor. Kufan çalışanları, bazılarının içine su tesisatı kurarak otel odası haline getirmiş. Ürpertici bir şekilde boş görünen eski nöbetçi kulelerinin arasından rüzgâr uğuldayarak esiyor. ABD ordusu bütün üsleri yıl sonuna kadar Irak hükümetine devretmiş olacak. Irak'ta ABD tarafından inşa edilen 505 üssün sadece yarım düzine kadarı hâlâ Amerika'nın elinde.



Kufan Grubu Kamp Buka'yı açık artırmayla almış. Otel geçen ay, Basra yakınlarındaki bir petrol ve doğalgaz konferansına denk düşecek şekilde açıldı. Basra Gateway'in başındaki Ömer Latif, çok katmanlı koruma sisteminin müşterileri memnun ettiğini söylüyor. Otel, Amerika'nın çekilmesinden sonra ülkenin ne yönde gelişeceğine dair iyimser vizyonun bir simgesi. İş adamları Irak'ın artık savaştan çıkıp görülmemiş bir petrol zenginliğine doğru ilerlemeye hazır olduğunu belirtiyor. Her şey yolunda giderse, Irak'taki petrol üretimi 2035'te günlük 5 milyon varil artarak 8 milyon varilin üzerine çıkmış olacak.

Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var: Irak'ta güvenlik hâlâ o kadar iç karartıcı ki, eski bir hapishane bir otel olarak cazip görünüyor. Irak'ın güneyindeki petrol işinde yeni fırsatlar aramak için geçen ay konferansa gelen yaklaşık 150 yönetici bu otelde konakladı. Açılış günü biraz sorunlu geçmiş çünkü bazı yöneticiler, dışarıdaki nöbetçi kulübesinin önüne yanaşana kadar eski bir hapishanede kalacaklarını bilmiyormuş. İsveç'ten gelenler bu tüyler ürpertici otelde kalmaktan çok rahatsız olmuş ve erken ayrılmış. Kufan Grubu'nun Genel Müdür Yardımcısı Loay Almalayke nereye gittiklerini bilmediklerini söylüyor.

Buna karşın Kufan Grubu kampın daha da ıssız haldeki tutuklu bölümünü de yeniden açmayı planlıyor. Burada tutuklular toprak duvarlarla çevrili çadırlarda kalıyormuş. Şirket, Irak'taki değişimin bir işareti mahiyetinde, şimdi bu bölgenin petrol sahalarında çalışan Güney Afrikalı işçiler için kullanılabileceğini söylüyor. Latif, "Artık bunlara hapishane çadırları demiyoruz. Bunlar çok sayıda kişinin ucuza kalabileceği barınaklar" diyor.

Andrew E. KRAMER