"Tek Tek Binaları Düzenletemiyoruz, Semtleri Değiştirelim"
Açık Radyo'da Gürhan
Ertür bu hafta boyunca 1999 Marmara ve Düzce
depremlerinin ardından gelinen noktayı, yapılması gerekenleri,
etkiliklerive eleştirileri uzmanlar, aktivistler ve depremi yaşayanlarla
konuşuyor. Her sabah 09.00-10.30 arasında 94.9 frekansında dinlenebilecek yayına
katılan konuklarla yapılan görüşmelerin çözümlerini aktarıyoruz.
10 Ağustos'ta başlayan programın ilk konuklarından biri İstanbul Büyükşehir
Belediyesi afet koordinasyon merkezi danışmanı Prof. Dr. Metin
İlkışık'tı. İlkışık, İstanbul'da beklenen depreme yönelik hazırlıkları
anlattı.
Programın çözümünü bianet'ten Deniz Pınar Konuk ve
Gözde Kazaz gerçekleştirdi.
Hocam sizden İstanbul Büyükşehir belediyesi kapsamında bu 10 yıl
içinde neler yapıldığını kısaca özetlemenizi istiyoruz.
Tabi 10 yıllık süreçte yapılanlar yapılmayanlar yapılması unutulanlar var.
Ama biz yapılanlar üzerinden başlayalım. Büyükşehir olarak 99 depreminden sonra
ilk atılan adım AKOM diye biline afet koordinasyon merkezinin kurulması oldu.
Yasal olarak belediyenin hizmetlerinin koordinasyonu amacına yönelik olmakla
birlikte, afet sırası afet öncesi ve sonrası dönemler olmak üzere bazı
hazırlıkları da üstlendi. Ana çıkış noktası belediye hizmetleri ama bazı şeyler
diğer birimlere de yansıyor mesela imar konusu. 99 dan sonra akom kuruluyor,
İstanbul'un riski nedir? O zaman belirleyelim diye 2000'de biten CAYKA çalışması
diye bilinen olası İstanbul depremi sonrası çıkabilecek hasarları belirleyen bir
çalışma yapıldı. Daha çok hasarların miktarlarını ve etkilerini belirlemeye
yönelik. Hala internet sitemizde var. 2003'te 150 ye yakın bilim adamının
katıldığı deprem master planı diye bilinen bir plan hazırlandı. Birçok yabancı
ülkeye de örnek oldu. Bogota mumbai gibi. Deprem hasar planından sonra
zeytinburnu pilot projesi geldi. Birçok uygulanan yanları var ama esas önemli
olanı binalar tek tek incelendi. Daha sonra inceleme fatih küçükçekmece ve
Bahçelievler, Bayrampaşa ve Güngören semtlerinde aşağı yukarı 200 bine yakın
binanın incelemesi yapıldı.
Bunlar tabi belediye hizmetlerine yönelik olduğu için buradan bir kentsel
dönüşün tasarısı çıktı. İlgili bakanlığa iletildi, bakanlıkta şekillenerek
meclise sevk edildi. İlgili komisyonlarda bekliyor. Bizim açımızdan önemi şu
binaları tek tek incelediğimiz zaman bunların belli bir bölgeye toplanmayıp
çeşitli noktalara serpiştirilmiş olduğunu görüyoruz tek bölgede olsa yıkıp yeni
bölge yapabilirsiniz. Tek tek düzeltmeye kalktığınızda sorun oluyor. Kentsel
dönüşüm yapıp semt semt değiştirelim. Bunlar uzun vadeli ve deprem öncesi
çalışmalar. İSMEP projesi başarıyla yürüyor ama onların önünde hukuki engeller
daha rahat. Ama belediye açısında belli binada bir sıkıntı varsa o bina özel
mülkiyet konusu oldu için olay mahkemeye yansıyor.
Bir de afet sırasında, afet olursa nelerle karşılaşacağı tahmin ediliyor.
Buna karşılık hazırlıklar yapıldı. Büyükşehir belediyesi itfaiyesi kapasitesini
yüzde yüze yakın arttırmış durumda. Araç gereç personel arttırıldı. Bir de ist
büyükşehir belediyesi sorumluluk alanı büyüdü, vilayet sınırlarına yayıldı.
Bence afet anı için yapılan hazırlıkların en önemlisi itfaiye alanında oldu.
Tabi bunun içinde arama kurtarma ilk yardım çalışmaları var. Bir de İSKİ'nin ve
İGDAŞ'ın çalışmaları var. Özellikle İGDAŞ ortaya çıkabilecek yangın ve patlama
risklerini azaltmak için devre kesiciler yerleştirdi birçok yere. Şu an şehirde
kandilli rasathanesiyle birlikte yürüyen birçok ivme ölçer var. 99'dan önce
yoktu. Son olarak afet sonrası yapılan hazırlıklardan da bahsetmek isterim.
Çadır alanları mesela. Bir kısmı valiliğin koordinasyonluğunda ama hizmet
büyükşehirden. Halk ekmek dayanma süresi uzun ekmek üretiminde
uzmanlaştı.