Ev yenilemek ruh tazeler, iç açar, umut
aşılar. Özellikle de soğuk ve kasvetli kış günleri kapımıza dayanmışken. Evinizi
değiştirmek; bu sözcüğün çağrıştırdığı gibi ağır, zahmetli, pahalı ve yorucu
olmak zorunda değil her zaman. Küçük bir dokunuşla ve akıllıca seçilmiş tek bir
objeyle bile evin bütün havasını değiştirmek, en azından makyajını tazelemek
mümkün.
Yeter ki iyimser, uygulaması kolay, ekonomik ve hayal gücünüzü
coşturacak fikirleri bulun. Kışa girerken evinizde yer açabileğiniz önerileri
konunun erbabı beş kişiye sorduk.
Alp Nuhoğlu / İç Mimar
Bu sezon evimize alacağımız yeni bir mobilyayı daha düşük
maliyetle fark yaratacak objelerden seçebiliriz. Kapsamlı bir değişiklik
yapmadan mekanı değiştirecek "Flow" tekli koltuk ve sini sehpa ideal bir seçim
olur. Uzun süre kullanacağımız mobilyalar için beyaz yüzey kaplamaları ve doğal
malzemeler değişen trendlerin yarattığı karışıklığa karşı alınacak en iyi önlem
bence. Ayrıca Tanju Özelgin tasarımı "Jest" depolama ve televizyon ünitesi;
doğal malzemelerin kullanıldığı zamansız tasarım kavramına uygun bir ürün olarak
iyi bir seçim olabilir.
Yasemin Aksoy / Maison Française Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni
Doğal ahşap mobilyalar kış sezonunun öne çıkan trendlerinden.
Evin tüm mobilyaları yerine çok özel bir-iki parçayı doğal ve masif ahşap
malzemeden seçin. Diğer önerim evinizde Balkanlar, İskandinavya ve Baltıklar’dan
esinlenilen folklorik desenlere yer açmanız. Duvar kağıdı, obje ve halılarda,
ayrıca kanepe ve pufların kaplamalarında bu renkli motifleri kullanabilirsiniz.
Kanepenizi kaplatmanıza hiç gerek yok. Sevdiğiniz bir kumaşı üzerine örtebilir,
ona uygun yastıklarla yepyeni bir kışlık kanepeye kavuşabilirsiniz. Küçük bir
dokunuşla evlerine yeni bir tarz katmak isteyenlere son olarak "Osmanlı Stili"ni
önerebilirim. Deniz Tunç’un lambaları, Hiref’in aksesuvarları ve Vakko Dekor’un
şık objeleriyle bu stili evinizde yaşatın.
Gökhan Avcıoğlu / Mimar
Etrafta kol gezen şişirme tasarım anlayışından sıkıldık artık.
Bunu yerine üzerinde zevkle oluşturulmuş kıvrımları olan eskimeyen çizgiler ve
dokularla dolu bir dönemi tekrar hatırlatmak isteriz: "Art Nouveau" (Yeni Sanat,
arnuvo diye okunuyor). Zamansız, yani belli bir döneme hapsedilemeyen bir akım
bu. Ruhu yaklaşık 100 yıl önce eşyalara ve binalara ilk düştüğü zamandan beri
evlerimizi, binalarımızı ve hayatımızı şekillendiriyor. Eğer bu ruhta kendinize
dair bir şeyler görür ve yakalarsanız hiç kaçırmayın, hemen alın. Hem böyle bir
eşyayla yaşamanın ve kullanmanın tadını çıkaracaksınız hem de evladiyelik bir
şey almanın keyfini süreceksiniz. Aldığınız eşyanın tarihçesini ve kim
tarafından yapıldığını araştırmayı da unutmayın. İstanbul arnuvo işler konusunda
zengin şehirlerden biri. Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı bu akımın
uyandırabileceği orijinal hisleri ziyadesiyle verir.
Derin Sarıyer / İç Mimar
Şu sıralar en beğendiğim tasarım objesi, dört kadından oluşan
İsveçli bir tasarım grubunun Moroso firması için bu yıl tasarladığı bir kanepe.
Adı "Cushion Sofa Front" ve girdiği her evin havasını değiştirebileceğini
düşünüyorum. Bu tasarımın sanki belirli bir anı donduruyormuş gibi bir hali var.
Minderlerin üzerine oturulmuş ve dağılmış gibi doğal pozisyonlar sunarak
etkileyici bir illüzyon yaratıyor. Bulunduğu mekanda insanları şaşırtacak,
gülümsetecek ve meraklandıracak bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Aklımda kalan
diğer objeyse "Sweetheart". Gaia&Gino koleksiyonundan Christian Ghion
tasarımı porselen bir çaydanlık. Organik ve feminen hatlarıyla alışılagelmiş
çaydanlıklara çağdaş bir alternatif oluşturuyor. Masada veya sehpa etrafında çay
servisi sırasında kendinden bahsettirecek, iyi tasarlanmış bir ürün.
Sevinç Ormancı / Mimar
Evinizi doğadan fotoğraflanmış duvar kağıtlarıyla kaplayarak
birdenbire tüm havasını değiştirebilirsiniz. Son yıllarda fütüristik tarzın öne
çıkmasıyla ihmal edilen doğanın canlılığını ve enerjisini mekanlarımıza
yansıtabiliriz. Bu şekilde doğanın gücünü ve güzelliğini biraz olsun
koruyabiliriz. Ayrıca hayatımıza kattığı değeri her saniye fark edebiliriz.
Seçtiğimiz duvar kağıdı dinginlik veren bir deniz fotoğrafı olabildiği gibi, bir
orman manzarası da olabilir. Ya da uçsuz bucaksız derinliğiyle gül ağaçlarıyla
bezeli bir bahçe.
Diğer önerim, geçmişin Frank Sinatra dönemini yansıtan bir obje.
1951 yılında İtalya’da mimar Marco Zanuso tarafından tasarlanan "Lady Chair"
koltuğu. Bu tekli koltuk modern bir çizgiye sahip olmasına rağmen artık
klasikleşti. Evinize klasikleşmiş bir tasarım objesi koyduğunuz zaman ebedi bir
enerjiyi de taşırsınız. Bu koltuk üzerindeki tavuskuşu deseniyle doğanın
canlılığını da anlatıyor.