Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ni inşa etmek ve işletmek için kurulan TAV, bugün bölgesel bir şirket olma yolunda çok önemli adımlar atıyor.
TAV CEO'su Sani Şener: Tahran ile ilgili sorun çözülürse Kahire, Ankara ve Kiev'le birlikte bölgedeki dört başkentte havalimanını yapıyor ya da işletiyor olacağız.
İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali yaklaşık 4 yıl 10 ay önce hizmete girdi. O günden bu yana da tıkır tıkır işliyor. Bu, işin havalimanıyla ilgili olan yanı. Bu arada havalimanını inşa ve işletme amacıyla kurulan TAV (Tepe-Akfen-Wien) ortaklığında da ilginç gelişmeler oldu. Avusturyalı ortak Wien, havalimanının faaliyete geçişinin ardından hisselerini diğer ortaklara satıp ayrıldı. TAV Türkiye'de bir havalimanını inşa ve işletmek için kurulan şirket olmanın çok ötesine geçti. Yurtdışında yeni havalimanı işleri ve inşaat sektöründe girilen ihaleler ortaya bölgesel güç olma yolunda iddialı adımlar atan bir şirket çıkardı. TAV'ın CEO'su Sani Şener, şirket cephesinde gelişmeleri anlattı.
TAV cephesinde neler oluyor?
İstanbul gibi çok önemli bir metropolde büyük bir projeyi gerçekleştirdik ve işletmeye aldık. Yabancı ortağımız Wien havalimanı işletmeye girerken hisselerini ortaklara satıp ayrıldı. Havalimanı işletmeye girdikten sonra kolları sıvadık. Bölgedeki havalimanlarını araştırmaya başladık. Bu amaçla bir havalimanı araştırma ekibi kurduk. Gördük ki bölgede havalimanları alanında büyük potansiyel var. Ortağımız Tepe Grubu ile de iyi anlaşıyoruz. Dedik ki bu birlikteliği başka havalimanlarında da devam ettirelim. Bölgedeki havalimanı ihalelerini arştırmaya başladık. Bir gün Alman Hoechteff'in iş geliştirme başkanı bizim havalimanını gezmeye geldi. Hoechteff dünyanın en büyük havalimanı yapımcısı ve işletmecisi. Dünyada 62 havalimanı işletiyorlar. Bu beni çok etkiledi. Ardından da bölgede iş kovalamaya başladık. Geçen yıl Dubai'de 30 milyon dolarlık Airbus A380 hangarlarının çatı inşaat ihalesini kazandık. Rakamsal olarak küçük ama mühendislik olarak çok büyük bir iş. Türkiye'de imal edip gemilerle Dubai'ye götürdük Daha sonra TIR'larla şantiyeye taşıdık. Şu anda montajlarını yapıyoruz. Küçük fakat çok zor bir projeydi bu. Ama bize Dubai'nin kapılarını açtı ve bugün bize oradan çok ciddi miktarda proje geliyor. İyi yerlere geldik.
Havalimanı projeleri yok mu bölgede ilgilendiğiniz?
Oraya geleceğim. Dubai'de çok çeşitli sektörlere giriyoruz. Burada işin dizaynını yapıyoruz, inşaatını yapıyoruz, işletmeciliğini yapıyoruz, işletmeciliğini yaparken 'duty free'ciliğini yapıyoruz. Burada bunları çok iyi öğrendiğimiz ve yaptığımız için hemen hemen her konuda bir artık bilgi oluştu. Demir çelik tesislerinde bir artık enerji vardır. Bunu kombine çevrimle tekrar sisteme sokarlar. Biz de artık bilgimizi kombine çevrimle sisteme sokup Dubai'den başlayarak başka işlere giriyoruz. Yani kendimizi yalnızca hangar işiyle kısıtlamıyoruz Dubai'de. Kısa süre sonra Dubai'de üç bloktan oluşan ve içinde otel, iş merkezi ve konut olan 50 katlı bir bina kompleksi için teklif vereceğiz. Hastane, okul, üniversite projelerinin teklifleri geliyor. TAV olarak İstanbul Atatürk Havalimanı inşaatında ve işletmeciliğinde oluşan artık bilgiyi sisteme sokuyoruz. Dubai'yi önemli bir merkez olarak görüyoruz. Çünkü Dubai şu anda büyük bir şantiye. Petrol fiyatlarının artmasıyla yatırımlar ikiye katlandı. Orayı ayrı bir üs olarak görüyoruz. Ancak Dubai gibi yerlerde çalışmanın zorluğu çok. Kalite ve güvenlik çok öne çıkıyor. Müthiş denetim var. Orada bu özelliklerimiz çok gelişti. Bölgesel bir firma haline geldik.
Dubai'den sonra İran'da İmam Humeyni Havaalanı ihalesine girdik. İş bizde kaldı ama biliyorsunuz bazı sıkıntılar oldu. Bir yap-işletdevret projesiydi. Yani iyi bildiğimiz bir işti. Tam birinci bölümü faaliyete geçirecekken ayrılmak zorunda kaldık. Kilit personelimiz orada. Çünkü 15 milyon dolar yatırım yaptık oraya. Mevcut terminalin yüzde 90'ı tamamlanmıştı. Yüzde 10'unu da biz tamamladık ve çalışır hale getirdik. Bizi engellediler ama kendileri de açmadılar. İran'da 'Yabancı yatırımlar için Meclis izni gerekir' diye bir kanun çıkarıldı. Turkcell'in yatırım izni ile ilgili düzenleme Meclis'te görüşülmeye başlandı. Bizimkine de kısa süre sonra sıra gelecek. Olumlu bir karar çıkacağını düşünüyorum.
Mısır'da da iş aldınız herhalde?
Bu arada Mısır'ın başkenti Kahire'de Dünya Bankası kredili 350 milyon dolarlık bir havaalanı terminali işi çıktı. İhalede Amerikalı Turner ile beraber Suudi Arabistanlı inşaatçı grup Bin Laden, Fransız Bouygues, Japonlar vardı. İş bizde kaldı. Dünya Bankası'nın teknik ve mali kriterlerine uyduğumuz onaylandı. Şu an arkadaşlarımız orada çalışıyor. Bir ay içinde de sözleşmeyi imzalayacağız.
Kahire, Arap dünyasının başkenti sayılıyor. Tarihsel bağlarımızın olduğu bir yer. Mısırlıların devletimizle ilişkileri de çok iyi. Bu ihale şimdilik yalnızca inşaat işi. İleride işletmesi de ihaleye çıkacak, ona da kesinlikle katılacağız. Burada inşaat şirketi yönümüz ortaya çıkıyor. Avrupa'da zaten bu tip terminal binası işletmesine girebilecek 4-5 şirket var. Amerika'yı da katarsak 10 tane firma olacak. Ama Amerikalılara kendi iç pazarları yetiyor zaten, pek Avrupa'yla ilgilenmiyorlar. TAV da Avrupalı 4-5 firmadan biri oldu. Bunların dışında 100 milyon dolarlık Kiev ihalesini de kazandık. Ortağımız Rus Aeroswit Havayolları ile hem inşa edeceğiz, hem de işleteceğiz.
Peki Türkiye'de neler oldu?
DHMİ'nin Antalya, Ankara, Dalaman, Esenboğa ve İzmir yap-işlet-devret ihaleleri yapıldı. Esenboğa'nın ihalesini aldık. Eğer Tahran ile ilgili sorun da çözülürse, Tahran, Kahire, Ankara ve Kiev'le birlikte çevremizdeki dört başkentin havalimanını yapıyor ya da işletiyor olacağız. Bu çok önemli bir olay.
TAV'ın bir metrekare binası, arsası yok. Arabaları dahi kiralık. Yani fiziki sermayesi yok denecek kadar az çünkü yap-işlet-devret projeleri yapıyoruz. Ama TAV'ın entelektüel sermayesi çok büyük. Önemli olan da bugün bu. Bankalardaki kredibiliteniz artık entelektüel sermayenize bağlı. Eğer entelektüel sermaye yüksekse parayı buluyorsunuz. Şu an TAV'ın proje finansmanını yapamayacağı hiçbir proje yok. Çünkü kredi tarihçesi çok iyi ve olumlu.
Şimdi böyle baktığımızda neler yapacağız. İlk önce istihdamı artırıyoruz. Atatürk Havalimanı'nda 2 bin 200 kişi çalışıyor. Ankara Esenboğa ve Kahire şantiyelerinde 3 bin 500'er kişi çalışacak. Dubai'de 500 kişi var. Kiev'i de 1000 civarında düşünürseniz 10 bin kişilik istihdamın üzerine çıkacağız. İnsan kaynaklarımızı ciddi şekilde yetiştiriyoruz. İstanbul Üniversitesi Ulaştırma Fakültesi'nde Terminal İşletmeciliği bölümünün kurulmasına destek olduk ve arkadaşlarımız orada terminal işletmeciliği dersi veriyor. Hem kendimize eleman yetiştiriyoruz hem de Türkiye'deki diğer havaalanlarına da eleman yetişecek buradan.