DHA'nın haberine göre, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma Rize Valisi Erdoğan Bektaş, Belediye Başkanı Reşat Kasap, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Rıza Diniz, DSİ Genel Müdürü Murat Acu, AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen ile bürokratlar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Küresel ısınmayla yağışlar çok arttı
DSİ Genel Müdürü Murat Acu, daha önce Ankara, İstanbul ve Afyonkarahisar'da düzenlenen sempozyumun 4'üncüsünün Rize'de gerçekleştirildiğini belirterek taşkın ve heyelanların Doğu Karadeniz'in kaderi olmaktan çıkması gerektiğini söyledi.
Taşkınla mücadelenin DSİ'ye bırakılmaması gerektiğini anlatan, dere yataklarına uygunsuz müdahalelerin, kapalı kesitlerdeki tıkanmaların ve büyük meblağlarla yapılan kamulaştırmalardaki hataların suyu akarına ulaştırmada zorluklar yaşattığına dikkat çeken Acu şunları söyledi:
"Suyun yönetimi önemi. Doğu Karadeniz'de bölgesel olarak 250 milimetre ile 2500 milimetre arasında değişen yağış dağılımı var. Bu durum küresel ısınma ve düzensiz yağışlarla birlikte ani su baskınlarına ve kuraklıklara sahne oluyor. Dolayısıyla suyu iyi yönetmeliyiz. Suyun gücünden faydalanacağız ama zararlarından korunmak için de kurumsal olarak yapacağımız işler var. Küresel ısınma ile birlikte bölgesel yağışlar çok arttı. Su tahliye olmayınca, Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde örneğinde olduğu gibi taşkınlara neden oluyor. Birkaç yerde tıkanma olduğu zaman barajlama etkisi yapıyor ve tahliye zorluğu yaşıyoruz. Bunun önüne geçmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz."
Dereleri akışına bırakacağız
Halk arasında, 'Bu dereden su akmaz' denen yerler olduğuna ifade eden Acu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir cami örneği var. Sabah namazında bir sıra saf, öğlen namazında iki sıraya çıkar. Cuma namazında cami dolar, bayram namazında ise caminin dışına taşar. Bütün hesapları caminin dışına taşacak gibi yapmak zorundayız. Bin yıllık debilerle hesap yapıyoruz. Suyu akışına bırakmak zorundayız. Yoksa kendi yolunu buluyor. İnsanların maddi zararlarını karşılayabilirsiniz ama manevi zararları tazmin etmeniz mümkün değil. Tekrar tekrar aynı şeyleri yaşatmamak lazım. Hepimize çok büyük görev düşüyor. Uygunsuz kesitler yapanlar tekrar tekrar düşünmeli, suyun önüne hiçbir şey koymamayı prensip edinmeliyiz. Bu konuda sadece DSİ'nin takibi ve müdahalesi yeterli olmaz. Dereler sadece DSİ'nin değil hepimizin. Dereleri akışına bırakacağız."
Kapalı kesit uyarısı
Su önleyici tesislerin gelen malzemelerle tıkandığını anlatan Murat Acu, "Dere yatağına atılan televizyonlar, buzdolapları, yataklar ve hatta araçlar taşkınlarda kapalı kesitleri tıkıyor. Onun için kapalı kesitlerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyoruz. DSİ'den görüş ve izin alınmadan dere yataklarına müdahalede bulunulmamalı" diyerek açıklamalarını noktaladı.
Sempozyumda konuşan AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen de, sel ve heyelanlarda Karadeniz Bölgesi'nin ilk sırada yer aldığını belirterek, bundan böyle afetlerde risk azaltma çalışmalarına öncelik vereceklerini söyledi.
3 gün sürecek
4'üncü Taşkın Sempozyumu 3 gün sürecek. Sempozyumda Taşkın ve Rüsubat Kontrolü Çalışmaları ve ilgili Mevzuat, Şehir Taşkınları, Taşkın Modellemesi, Heyelan ve Taşkın Etkileşimi, Yapısal Tedbirler, Uygunsuz Müdahaleler, Yenilikçi Yaklaşımlar, Taşkınlarda Bütüncül Havza Yaklaşımı, İklim Değişikliği ve Taşkınlar, Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemlerii ve Taşkın Risk ve Afet Yönetimi konuları ele alınacak. Sempozyum sonunda hazırlanacak raporla taşkın önleme eylem planı oluşturulacak. Sempozyumun Cuma günü yapılacak kapanışına Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katılacak.