Oturuma Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı (BUG) ve Oyun Tasarımı Yüksek Lisans Programı’nın kurucu direktörü Yrd. Doç. Dr. Güven Çatak ile yüksek mimar Alper Derinboğaz konuşmacı olarak katıldı.
Derinboğaz, İstanbul’un dev bir şantiyeye dönüştüğünden bahsederek konuşmasına başladı. İstanbul’un mevcut yapı stoğunun yerine daha sürdürülebilir alanlar yaratarak, karbon ayak izi düşük, daha yaşanabilir bir çevre yaratabilir miyiz diye soran Derinboğaz, mimarinin objeler, insanlar gibi fiziksel kavramlar üzerine şekillendiğini söyledi. Müze, kütüphane gibi bir program üzerine şekillenen mimari anlayışın karbon ayak izinin azaltılmasında yardımcı olabileceğini kaydeden Derinboğaz, karbon ayak izi düşük mimari örneklerini dinleyiciler ile paylaştı. Tasarımın ekonomik, ekolojik ve etik kavramlarından oluşan 3E kuralının yerini 4E’ye bırakabileceği vurgusunda bulunan Derinboğaz, eklenen son kavramın e-boyut olabileceğini söyledi. Derinboğaz, oyun kavramı üzerinden gelişen teknolojiler ve dijitalleşmenin karbon ayak izini azaltmasına ciddi katkılar yapabileceğini belirtti. Derinboğaz, mimarlığın oyun kavramından bir şeyler alabileceğini ifade etti. Kentlerin yönetiminde, oluşturulmasında oyunun ciddi rolü olabileceğini belirten Derinboğaz, kentlerin bilgi yönetimi ile idare edilen alanlara dönüştüğünü, oyunun ilkeleri doğrultusunda oluşturulan bilgi organizasyonu ile sürdürülebilirliğin kentliler arasında hayata geçirilebileceğini belirtti.
Antalya Kepez’de yaptıkları “Green Park” projesinden bahseden Derinboğaz, bisiklet kullanımının yaygınlaştırılmasını oyunlaştırma ilkeleri ile sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Güven Çatak, mimari tasarım ile oyun tasarımının birbirine çok benzediğini ifade ederek konuşmasına başladı. “Oyun” kavramının endüstrileştiğinden bahseden Çatak, oyunun başta eğitim amaçlı olmak üzere askeri alanlar, tıbbı alanlar gibi farklı sektörler tarafından kullanıldığına vurgu yaptı. Oyunlaştırmanın artık hayatlarımızın bir parçası olduğunun altını çizen Çatak, sosyal oyun, eğitici oyunlar, güncel sanat oyunları, reklam oyunları gibi farklı oyun türleri olduğunu anlattı. Oyunun teknolojilerden beslendiğini dile getiren Çatak, oyunun mimaride kullanımına değindi. Mimari tasarımın oyunlardan faydalandığını söyleyen Çatak, oyunda olan doğaçlamanın mimaride de var olduğuna vurgu yaptı. Oyunlardaki "level" tasarımının mimarideki mekan tasarlama ile örtüştüğünden bahseden Çatak, iki tasarımda da kullanıcının rotasının önceden tasarlandığını belirtti. Oyun tasarımında oyunun hedef kitleye sunulmadan önce bir "oyun testinin" olduğunu ifade eden Çatak, bu test ile oyunun gerekli yerlerinde düzeltmeler yapılabildiğini söyledi. Çatak, mimari tasarımda ise bunun mümkün olmadığının altını çizerek, gelişen sanal gerçeklik teknolojilerinin bunu mümkün kılabileceğini dile getirdi.
Oyunlaştırma ile kullanıcı bilgilerinden oluşan büyük data toplanabileceğini kaydeden Çatak, bu toplanan datanın iyi analiz edilmesinin sürdürülebilirlik ve ekoloji doğrultusunda kullanılarak kente faydalar sağlayabileceğini söyledi.