Naz Köktentürk, kişisel bir hikâyeden yola çıkarak, yok edilen hayatların çaresizliğini; kısırlaşmış hayatımızda göremediğimiz insanların izlerini takip ederek, yakın geçmişin haykırışını “Küstüm Oynamıyorum” isimli sergi ile anlatıyor.
“Tarlabaşı’nda binadan çok hayatı, insanı, insan hallerini anlatmak istedim. Ağır Roman’dan da öte; iki kere ağırlaştırılmış masalını bir semtin...”diyen Naz Köktentürk’ün iki bölümden oluşan “Küstüm Oynamıyorum” projesi, Tarlabaşı’nda yıkım sürecine kadar geçirdiği altı yılın hikâyesi olarak karşımıza çıkıyor. Leica M7 fotoğraf makinesi ile siyah-beyaz 35 mm çekilen fotoğrafların yer aldığı ilk bölüm, Tarlabaşı’nda yaşayan insanların yaşamına dair sanatçının gözlemlerinden oluşuyor. İkinci bölüm ise, orta format Hasselblad fotoğraf makinesi ile tamamen bir çağrışımdan yola çıkarak, yıkım süresinde Street Art sanatçılarının binalara bir başkaldırı olarak yaptıkları “stenciler”in mekânlar ile birlikte fotoğraflanması sonrası bir diğer Street Art sanatçısı Ari Alpert ile birlikte yine bu fotoğraflar üzerinde yeni bir stencil çalışması yaparak tamamlanan ve Türkiye’de ilk kez uygulanan bir teknikle oluşturulan sekiz fotoğrafı içeriyor. Sergide bu çalışmalara ek olarak, Tufan Dağtekin’nin Augenberg (Göz Dağı) adlı bir “Digital Art” çalışması da sanatseverlerle buluşuyor.