TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Tarlabaşı yenileme projesinin hukuki sürecini değerlendirerek, son durumunu paylaştı;
"Beyoğlu Kentsel Sit Alanı içerisinde kalan ve 209’u Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca kültür varlığı olarak tescil edilmiş bulunan 269 binayı ve binlerce yoksul insanı kapsayan alan, 28.03.2006 gün ve 26122 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı ile yenileme alanı ilan edilmiş ve bilahare bu alan hukuka uygunluğu tartışılır bir biçimde acele kamulaştırma kapsamına da alınmış ve hukuksuz olarak yıkımlar ve inşaatlar başlatılmıştı.
İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 30.11.2007 günlü, 26 sayılı kararının ve kararın eki avan projelerin iptali istemiyle Odamız tarafından mahalle sakinlerinin müdahilliği ile 18.04.2008 tarihinde dava açılmış, İstanbul 3. İdare Mahkemesi ise 16.06.2010 tarihinde bilirkişi raporunu dayanak alarak davanın reddine karar vermişti.
Bu talihsiz karar Odamız tarafından 01.12.2010 tarihinde temyiz edilmiş ve temyiz incelemesini gerçekleştiren Danıştay 14. Dairesi 16.04.2015 gün, 2013/5750 esas ve 2015/3121 karar sayılı kararı ile bozularak dava yeniden görülmeye başlamıştı. Danıştay kararıyla yeniden görülen dava sonucunda;
T.C İstanbul 3. İdare Mahkemesi 16.10.2017 tarihinde 2017/2272 sayılı oybirliği ile aldığı karar ile; 1/1000 ölçekli Beyoğlu Kentsel Sit alanı Koruma amaçlı Nazım Ve Uygulama imar planlarının İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından 12 Nisan 2017 tarihinde iptal edildiğinden de bahisle; dava konusu kurul kararı ve eki yenileme projelerinin planlama esaslarına kamu yararına ve hukuka aykırı olduğu sonucuna vararak iptal etmişti.
Danıştay 14. Daire, karar düzeltmesi için yapılan başvuruyu da reddederek iptal kararını onadı. 22 Ocak 2019 tarihinde oy birliğiyle alınan kararda “Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. Maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi mümkün bulunmamaktadır. Kararın düzeltilmesi, dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır” dendi.