Geçtiğimiz günlerde Tarlabaşı'ndaki kentsel dönüşüm projesi sırasında çöken binanın ardından yeni ayrıntılar çıktı. Bölgede bazı tarihi binaların kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında gerçekleştirilen tahribatla yıkıldığı ve kurtarılamaz hale getirildiği iddia edildi. Taraf Gazetesi'nden Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, ağır tahribata uğrayan binalar içerisinde özgün yeni sanat (artnouveau) stilindeki eserler de var. Proje alanında eserler ve binlara ait kapı, pencere ile demirler de yağmalanıyor. Bu durum mimar ve şehir plancılarının tepkisine neden oldu.
Mimar Korhan Gümüş Tarlabaşı'nda gerçekleştirilen projenin sözde koruma amaçlı yapıldığını gerçekte ise tarihi yapıların yok edildiğini dile getirdi. Gümüş, geçtiğimiz günlerde Tarlabaşı'ndaki binanın yıkılmasına ilişkin çarpıcı iddialar öne sürerek şunları dile getirdi : "Bu binaların altına derin kazı yapıyorlar. Beyoğlu'nda yukarı doğru yükselmek mümkün olmadığı için Emek sinemasında ve Demirören Alışveriş Merkezi'nde olduğu gibi yedi kat aşağıya iniyorlar. Bu derin kazılar ise binaların yıkılmasına ya da ciddi tahribatlara sebep oluyor. Yapı çürük hale geliyor. Ağa Camii'nde de bu sebeple çatlak oluşmuştu."
Tarlabaşı'nda koruma yok, tahribat var
Kentsel dönüşümünün tamamen piyasa gereklerine göre yapıldığını belirten Gümüş, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar kaliteli bir yapı stoğunun bu kadar hunharca yok edilmediğini söyledi. Gümüş: "Bu yapıların demir doğramaları özgün ve Nouveau yapı dediğimiz çok önemli bir mimarlık stiline sahiptir. Yapıların demir doğramaları yağmalandı. Levyelerle kırılarak demir hurda olarak satıldı. Kapılar, ahşap döşemeler söküldü. Bu yapıların korunması gerekirken kamuoyu eliyle yağmaya açıldı. Yani kullanılabilir durumdaki çok kaliteli yapılar aslında yok edildi. Bu koruma uygulaması değil şehir kırımıdır. Bu yok edilişin koruma mantığıyla bir ilgisi yoktur" dedi.