Tarım Orman İş Sendikası Bilim Kurulu, ‘Manavgat Orman Yangını Raporu' hazırladı. İspanya, Portekiz, Fransa, İtalya, Yunanistan ülkelerinin olduğu gibi ülkemizin de ağırlıklı olarak Akdeniz iklimi etkisinde olduğuna dikkat çekilen raporda; Türkiye'nin hazırlıksız olduğu vurgulanarak birbirinden çarpıcı bilgi ve önerilerde bulunuldu.
Sözcü’den Orhan Bozkurt’un haberine göre; Tarım Orman İş Sendikası Bilim Kurulu’nun hazırladığı raporda şu ifadeler yer aldı:
- Avrupa ülkeleri, yaşanabilecek orman yangınları için kendilerini ciddi anlamda güvende hissedebilmelerini sağlayacak amfibi uçaklarla ormancılık örgütlerini güçlendirmişlerdir.
- Örneğin; 3.7 milyon hektar ormanı olan Yunanistan’da 38 adet, 24.7 milyon hektar ormanı olan Fransa'da 26 adet, 18.4 milyon hektar ormanı olan İspanya'da 17 adet, 10.6 milyon hektar ormanı olan İtalya'da 19 adet iken; yaklaşık 22 milyon hektar ormanı olan Türkiye'de yalnızca üç adet yangın söndürme uçağı bulunmaktadır.
- Yunanistan'da her 100 bin hektara bir adet yangın söndürme uçağı düşerken, Türkiye'de 7 milyon 500 bin hektara bir adet yangın söndürme uçağı düşmektedir.
“Ormanlar ve ormancılık sektörü değişecek”
Tarım Orman İş Sendikası Bilim Kurulu Üyesi ve Denetleme Kurulu Başkanı Orman Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Ali Başaran tarafından ele alınan raporda; uluslararası bilimsel araştırmalara da göndermede bulunularak bilimsel öngörülere göre, küresel yüzey sıcaklıklarının 2 bin 100 yılına kadar 1.4-5.8 ºC arasında yükselebileceğine dikkat çekildi.
Kısa zaman dönemindeki bu kadar hızlı sıcaklık değişikliklerinin ormanları ciddi düzeyde etkileyeceğini vurgulayan rapor, iklim değişikliğinin ormanlar ve ormancılık sektörü üzerindeki ciddi etki oluşturacağını gözler önüne serdi.
Ağaç türlerinin artan sıcaklıklara yanıt olarak kuzeye ya da dağlar gibi daha yüksek rakımlara kayacağının belirtildiği raporda, “Bunun anlamı ormanların coğrafya üzerinde dağılımlarının değişmesidir.” denildi.
“12 milyon hektar yangına duyarlı alanımız var”
Raporda; Türkiye'nin, Kahramanmaraş'tan başlayıp Akdeniz, Ege ve İstanbul'a kadar uzanan bin 700 kilometrelik sahil bandında yer yer 160 km derinliğe kadar uzanan 12 milyon hektarlık kısmının yangına duyarlı bölge olduğu vurgulandı.
Orman Yüksek Mühendisi Dr. Başaran, “Kızılçam ve makiden oluşan bu orman ekosisteminin yüzde 35'i birinci derecede yangına aşırı derecede duyarlıdır. Bugün sekizinci gününde olan ve hala devam eden yangının yaşandığı Manavgat ilçesi, Taşağıl ve Serik bölgesi ile birlikte Türkiye'nin yangına duyarlılık açısından en tehlikeli bölgesini oluşturmaktadır.
Zira bu bölgede 2008 yılında ülke tarihinin o zamana kadarki belki de en büyük orman yangını gerçekleşmiş ve 16 bin 500 hektarı orman olmak üzere toplam 20 bin hektar alan adeta küle dönmüştü. Bugün yurdun pek çok bölgesinde hala devam eden orman yangınlarının ise verdiği zararın geçmiş yangınlarla kıyaslanması mümkün değil. Örneğin Manavgat yangınının büyüklüğünü ve etkilerini şöyle ifade edebiliriz. 106 mahallesi olan Manavgat'ın 48’i yani nerdeyse yarısı yangından etkilenmiş, 22 mahallenin ise ne yazık ki tamamı yanmış durumdadır.” ifadelerini kullandı.
“17 yıl önce uyardık”
Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü bünyesinde 2004 yılında “Yangın Söndürme Planı Temel Esaslarının Belirlenmesi (Manavgat Örneği)” isimli bir çalışmanın da olduğuna dikkat çeken Tarım Orman İş Sendikası Bilim Kurulu Üyesi Orman Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Ali Başaran şunları söyledi:
“Manavgat'ın bu durumu dikkate alınarak 2004 yılında bilimsel bir çalışma yaptık. Orman Bakanlığı bünyesinde yürütülen ve sonuçlandırılan bu çalışmada tam 17 yıl önce şu sonuç ve önerilerde bulunduk;
- Bu çalışma ile belirlenmiş olan yangın risk ve tehlikesinin yüksek olduğu alanlardan başlayarak, mevcut ormanların yangına dirençli hale getirilmesi ve yeni ormanların yangına dirençli olarak kurulması gerçekleştirilmelidir.
- Ormancılarımızda bunun için gerekli bilgi birikimi vardır. Yangın tehlikesinin etkenlerinden topografya ve meteorolojik koşulları değiştirmek olası değildir. Ancak, yanıcı madde birikimi ve yanıcı maddenin devamlılığı kontrol edilebilir.
- Bu anlamda denetimli yakma gibi ormancılığımızda henüz kullanım alanı bulamamış ama birçok ülkede başarı ile uygulanan, yanıcı denetimi tekniklerinden yararlanılmalıdır.
- Ormanların kuruluş aşamalarında yangınlara karşı desteklenmesi, dayanıklı hale getirilmesi planlanmalıdır. Bu amaçla yangın davranışı üzerinde etkili olan rüzgar etkisini azaltmak ve riskin yüksek olduğu hatlarda riski düşürebilmek amacıyla, belirlenen hatlarda yavaş ve güç yanan bitki türleriyle bitkilendirme yapılmalıdır.”
“Manavgat’a yangınlardan sonra sel gelecek”
Böylesine büyük orman yangından sonra Manavgat'ı büyük bir tehlikenin daha beklediğini söyleyen Dr. Başaran, “Bunca yanan alandan sonra orman teşkilatı bu alanlardaki orman ağaçlarını üretime sokacak ve 60 hektar büyüklüğünde daha önce orman olan alan çıplak bir halde Manavgat'ın üzerinde duracaktır. Antalya bölgesi özellikle son yıllarda iklim krizinin etkisiyle Aralık, Ocak ve Şubat aylarında yaşadığı şiddetli yağışlar nedeniyle sellerle boğuşmaktadır. Yağmurun zararlı etkisini absürde ederek sele izin vermeyen ormanları olmadığı için Manavgat özellikle şiddetli yağışlardan sonra sel riskiyle de karşı karşıya kalacaktır. Bunun için önlemlerin şimdiden alınması gerekmektedir.” dedi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.