Konya’da Osmanlı ve Selçuklu tarihini en iyi şekilde yansıtan 500’e yakın tarihi eser olduğu kaydedildi.
Vakıflar Bölge Müdürü Adnan Ergün yaptığı açıklamada, Konya’nın tarih boyunca çok sayıda medeniyet ve imparatorluğa ev sahipliği yaparak, tarihi eserler bakımından çok zengin duruma geldiği ve bu eserlerle de Osmanlı-Selçuklu sentezinin en güzel sergilendiği yer olduğunu söylüyor.
Ergün, Konya’da sadece Mevlana Müzesi’nin olmadığını, kentte gezilirken 50 metrede yeni bir tarihi eserle, değişik bir tarihi yapıyla karşılaşılabileceğini belirterek, şunları kaydetti: “Konya Selçuklu eserleri bakımından Türkiye’de ilk sırada, Osmanlı eserlerinde ise ilk üçtedir. Konya merkezde en önemli tarihi yapılardan Mevlana Müzesi, Alaaddin Keykubat Külliyesi, ilçelerde ise Beyşehir’de Eşrefoğlu Camii, Akşehir’de İmarathane, Doğanhisar’da Ulu Cami, Karapınar’da Selimiye Külliyesi ve buna benzer çok sayıda tarihi yapı vardır.”
Ergün, bütün bu eserlerin yanında çeşitli medeniyetlere evsahipliği yapan Konya’da, Çatalhöyük, Gökyurt yerleşimi ve Kilistre Kilisesi, Eflatunpınar ve Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri olan Sille Kilisesi’nin bulunduğunu ve bu yerlerin gerekli altyapı eksikliklerinin en kısa sürede tamamlanacağını kaydetti.
“TURİZMDE HAKETTİĞİ YERDE DEĞİL”
Konya İl Turizm Müdürü İbrahim Tekbaş ise, Konya’nın tarihi bakımdan bu kadar zengin olmasına karşın turizmde hakettiği yerde olmadığını, bunun nedeninin de dünyada “Kültür Turizmi”ne olan ilginin azalması olduğunu kaydetti.
Tekbaş, “Son yıllarda kültür turizminde meydana gelen azalma en çok Konya gibi tarih ve kültür merkezlerini etkiledi. Dünya’da 1990 yılından sonra bir gerileme sürecine giren kültür turizminin yeniden toparlanma sürecine girdiğini gözlüyoruz. Bu bize gelecek için umut veriyor” diye konuştu.