Hürriyet Gazetesi'nden Mert Gökhan Koç'un haberine göre, Cumhuriyet tarihinin ilk toplu konut projesi olan Saraçoğlu Mahallesi’yle ilgili, geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu’nun aldığı ‘binaların tahsisini kaldırma’ kararı, birçok yeni iddiayı gündeme getirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Ankara’ya güzel bir hediye verin” diye öncülük ettiği Saraçoğlu Mahallesi’nin yeniden Başkent’e kazandırılması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi ortaklaşa proje çalışması için bir araya gelmişti. Ancak geçtiğimiz günlerde alınan kararın ardından bölgede Hazine’ye ait taşınmazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ve TOKİ’ye devredilmesi, mahallenin geleceği ile ilgili belirsizlik yarattı.
Bezci: AVM yapılsa ne faydası var
Bölge sakinleri, Saraçoğlu Mahallesi’nin geleceğiyle ilgili kaygılarını, “Burada yaşayan çok az kişi kaldı. En son alınan kararın ardından buraya ne yapılacağını kimse kestiremiyor. Bazıları yıkılıp AVM yapılacak diyor, bazıları da restorasyon yapılacak diyor” ifadeleriyle dile getirdi.
ATO Başkanı Salih Bezci yaptığı açıklamada, bölgenin mutlak şekilde korunması gerektiğini vurgulayarak, “Kararla birlikte TOKİ’ye ve ÖİB’ye devredildiğini öğrendik. TOKİ ve ÖİB ile görüşmek gerekiyor, görüşmeden bir şey diyemeyiz. Saraçoğlu’nun Ankara’ya kazandırılması lazım. Bir AVM ya da bin konut yapılsa kime ne faydası var. Ama oranın mevcut haliyle korunup, Ankara turizmine kazandırılması gerekiyor” dedi.
Candan: Bizi tedirgin ediyor
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise Saraçoğu’nun ortak akılla çözümlenecek bir süreç olması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Şu anda Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla tek akıl üzerinden yürüyen bir süreç var. Bu da proje demokrasisine aykırı. Saraçoğlu’ndaki bütün değerler hepimize ait değerler. Dün alanda gezi yaparken takım elbiseli bir grup geçti yanımızdan. Alanı denetleyip, ağaçların kesileceğinden, çay ocaklarının kaldırılacağından bahsediyorlar. Bu insanları tedirgin eden bir durum, bizi de tedirgin ediyor. Buranın yıkılmadan restore edilerek kamuya kazandırılmasını istiyoruz. Burayı izliyoruz, ranta kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Konu hakkında ATO ile de yeniden bir değerlendirme yapacağız.”
19 aydır devam ediyor
Saraçoğlu Mahallesi’yle ilgili süreç geçtiğimiz yıl ocak ayında, Bakanlar Kurulu’nun bölgeyi ‘afet riski altındaki bölge’ ilan etmesiyle başladı. Eylül ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ATO ve Mimarlar Odası yetkilileriyle bir araya gelerek, Saraçoğlu Mahallesi’nin durumunu görüştü. Yine eylül ayında Danıştay 14. Dairesi, Bakanlar Kurulu’nun Saraçoğlu Mahallesi’yle ilgili ‘afet riski altındaki bölge’ kararını iptal etti. Aralık ayında ise Danıştay tarafından iptal edilen riskli alan ilanı, Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden yürürlüğe girdi. 2014 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aksayan proje çalışmaları için yeniden devreye girdi. Geçtiğimiz günlerde ise Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla birlikte mahallede Hazine’ye ait taşınmazların tahsisi kaldırılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredildi.
Nazlıaka: Saraçoğlu ısrarının nedeni nedir?
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Saraçoğlu Mahallesi’nde Hazine’ye ait binaların tahsislerin kaldırılmasıyla ilgili TBMM’ye soru önergesi sundu. “AK Parti iktidarının AOÇ’de ve Ankara’nın akciğeri olan Gazi Yerleşkesi’nde yaptığı doğa katliamı ve yapılaşma Saraçoğlu Mahallesinin akıbeti konusunda da kaygı vermektedir” diyen Nazlıaka, “Saraçoğlu Mahallesi’nin Bakanlar Kurulu tarafından ‘riskli alan’ ilan edilerek, yeni yapılaşmaya açılma kararı Danıştay tarafından iptal edilmişti. Buna rağmen Bakanlar Kurulu’nun Saraçoğlu Mahallesi konusundaki ısrarının nedenleri nedir? AOÇ ve Gazi Yerleşkesi’nde binlerce ağaç kesilmiş, tarihi ve doğal SİT alanları yok edilmiştir. Saraçoğlu Mahallesi’nde kaç ağaç kesilecektir” diye sordu.