Notre-Dame Katedrali’nin dünya mimarlık tarihinin önemli Gotik örneklerinden bir tanesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Eva Şarlak, “Tam da Dünya Sanat Günü kutlanırken yaşanan bu felaketten büyük üzüntü duydum. Yangınla büyük hasar gören Notre–Dame Katedrali, mimarlık tarihinde sanat ve zanaatin ulaştığı ihtişamı gösteren önemli eserlerden biriydi. Günümüz teknolojisiyle yeniden yapılsa dahi, o tarihsel özgünlüğünü yitirdi maalesef.” dedi.
İçinde bulunduğumuz coğrafyanın ortak kültürel miras açısından oldukça zengin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eva Şarlak, “Doğusundan batısına, sayısız sanat ve mimarlık eserine sahibiz. Ancak bunları koruma ve yaşatma konusunda özenli olmamız gerekiyor. Örneğin İstanbul bu açıdan önemli bir metropol. Kentin tarihi ve kültürel yapılarının bulunduğu yerleşimlerde, özellikle kentsel dönüşüm gibi büyük projeler planlanırken, yangın, sel ve deprem gibi afetlerle bu tür yapıların etkileşimi ve etkin müdahale olanakları dikkate alınmalı ve buna bağlı risk analizleri yapılmalıdır” diye konuştu.
Bu tür tarihi-kültürel yapıların etkilenebileceği veya zarar görebileceği afetlerde doğru müdahale için mutlaka özel ekiplerin kurulması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Eva Şarlak, “Bu ekiplere, üniversitelerle işbirliği yapılarak özel eğitimler verilmelidir. Kültürel mirasın nasıl korunacağı ya da nasıl restore edileceği üzerine sınırlı da olsa çalışmalar yapılmaktadır. Oysa dünya mirası niteliği taşıyan bu eserlerin afet risklerinin yönetilmesini de kapsayan doğru yaklaşımların geliştirilmesi çok önemli. Özel ekipler önemli, çünkü müdahale edecek ekiplerin, müdahale ettikleri yapıya ilişkin tarihi, kültürel, sosyolojik farkındalığı olmalı ve tarihi-kültürel bir mirasa nasıl müdahale edileceğini bilmeliler” dedi.