Tarihî Evini Restore Et Vergiden Düş

Zengin bir tarihî mirasa sahip olan Türkiye’de binlerce tescilli eser her geçen gün yok oluyor. Bu durumun önüne geçmek isteyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, bir yandan bürokratik engelleri kaldırıyor, diğer yandan da tevşik edici yöntemleri uygulamaya sokuyor.


Bakanlık, tarihî eser niteliğindeki yapıların bakım, onarım ve restorasyonu ile ilgili tüm harcamaların vergiden düşülmesi için tasarı hazırladı. Vergi mükellefi olmayan vatandaşlar, restorasyon için aldıkları malzemenin KVD’sini ödemeyecek.

‘Kültür ve Tabiat Varlıkları Yasası’nın 15 Temmuz’a kadar Meclis’ten geçmesi bekleniyor. Yasanın yürürlüğe girmesiyle tarihî eser niteliğindeki yapıların restorasyonu ile ilgili tüm harcamalar vergiden düşülebilecek. Tarihî yapılar Veraset ve İntikal Vergisi ile tapu harcından muaf tutulacak, onarımda ihtiyaç duyulan malzemeler devlet tarafından indirimli verilecek. Yine tescilli evini restore etmek isteyen; ancak yeterli ekonomik gücü olmayan mülk sahiplerine devlet, düşük faizle kredi verecek.

Bakanlık, tarihî eserleri onaran, kültür ve sanat faaliyetlerine sponsor olan kurumları teşvik edecek. Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunan şirketler, yaptıkları harcamayı devletten geri alabilecek. Bu alanlara yatırım yapan, destek veren mükellefler, harcadıkları paranın tümünü vergiden düşebilecek. Kültürel etkinliklere destek veren şirketlere enerji, su ve doğalgaz indiri- mi de sağlanacak.

‘Tarihi eser’ niteliğindeki yapıların korunmasını amaçlayan yasaya göre belediyelere bu iş için İller Bankası’ndan ödenek aktarılması öngörülüyor. Belediyelere ayrıca genel bütçeden, Milli Emlak Müdürlüğü’nce kiraya verilen tesislerden ve şans oyunlarından da pay verilecek. Valiliklere de bu amaçla bütçe ayırma zorunluluğu getirilecek. Yasa ile koruma kurullarının saltanatı da sona eriyor. Yasa, kurulları etkinleştirecek, ancak kurul kararlarını bilimselleştirecek yeni düzenlemeler getiriyor. Kurullarda artık, şehir planlamacısı, mimar, sanat tarihçisi, arkeolog ve hukukçu uzman üye bulunacak. Gerekli hallerde belediye temsilcisi de kurulda bulunabilecek. Kurul, önüne gelen dosyayla ilgili üç ay içinde karar verecek. Kurulun kararlarına 60 gün içinde itiraz edilebilecek. Bakanlıkça atanan kurul üyelerinin görev süreleri de beş yıl ile sınırlı olacak.

Türkiye’de pek çok önemli kültür ve sanat faaliyeti, sponsorlar aracılığıyla yürütülüyor. Festivallerden tarihi eser restorasyonlarına, antik kentlerdeki kazılardan yayınlara her türlü faaliyet, ancak büyük şirketlerin katkılarıyla yapılabiliyor. Halen devam eden Uluslararası İstanbul Müzik Festivali Eczacıbaşı Holding’in, Uluslararası İstanbul Film Festivali Turkcell’in, Uluslararası İstanbul Caz Festivali Garanti Bankası’nın, ‘Mozart Günleri’ de Ülker’in desteği ile gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin en büyük gruplarından Koç Holding, Sabancı Holding ve Çukurova Holding ise birçok festivale ve kültürel etkinliğe destek veriyor. Akbank ve Türkiye İş Bankası da birçok kültürel faaliyeti sponsor olarak destekliyor. Türkiye’de bu tür organizasyonlara yatırım yapan şirketler, bugüne kadar harcamalarını vergiden düşememekten şikayetçiydi. Uzun süredir bu konuda çözüm arayışı içinde olan bakanlık, 2863 sayılı “Kültür ve Tabiat Varlıkları Yasası”nda yapılacak değişikliklerle bu kurumların beklentilerini de karşılamış olacak. Tasarının yasalaşmasına, hem yatırımcı şirketler hem de organizasyonu gerçekleştiren vakıflar büyük destek veriyor.

“Teşvik Yasası, teşvik edici”

Türkiye’deki belli başlı sanat faaliyetlerinin sponsorluğunu yapan şirket yetkilileri, ‘Teşvik Yasası’nın çıkması ile kültür sanat alanında büyük ölçüde canlanma yaşanacağını dile getirdiler. Yasayı çok ciddi adım olarak niteleyen Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, “Bu yasa yokken kültür, sanat, spor ve çevre etkinliklerine sponsor olduk. Yasa olmasa da bunlara devam edeceğiz. Ancak yasa bizim işimizi daha da kolaylaştıracak. Harcamaların, Kurumlar Vergisi’nden düşüyor olması çok önemli. Vergiden sağlayacağımız geliri daha nicelikli ve nitelikli işlere harcayacağız. Ama bu yasasnın en önemli getirisi sponsorluğa ilgisiz şirketleri de teşvik etmesi” şeklinde konuştu. Turkcell Kurumsal İtetişim Bölüm Yöneticisi Zuhal Şeker, sponsorluk yasasının olumlu bir adım olduğunu düşünüyor. Yasayla kültür sanat faaliyetlerinin daha fazla destek göreceğine inandığını söyleyen Şeker, bu durumun Türkiye’deki etkinliklerin sayısını artıracağına inanıyor.

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık AŞ Genel Müdür Yardımcısı Serhat Baysan ise yasaya temkinli yaklaşıyor. “İlk bakışta olumlu bir yasa, önümüzdeki birtakım engelleri ortadan kaldıracak gibi gözüküyor; ancak neye nasıl yatırım yapılacağını iyi kestirmek lazım.” diyen Baysan, bu yasayla birlikte göz boyamak için yapılacak sponsorlukların kontrol altına alınmasını istiyor. “Teşvik yasası’ teşvik edici; ancak belirli kriterleri olması gerekiyor.” diyen Ülker Grubu Sanat Danışmanı Peyami Gürel, yasa çıktığında kültürel aktivitelere sponsor desteğinin artacağına inanıyor. “Marifet iltifata tabidir.” diyen Gürel, kurum ve kuruluşları halka yatırım yapmaya çağırıyor. Türkiye İş Bankası A.Ş Halkla İlişkiler Müdürü Bülent İnan, Türkiye’nin kültürel ve sanatsal hayatına yapılan katkıların özendirilmesi için yapılan yasa değişikliğini desteklediklerini ifade ediyor. “Kültürel ve sanatsal etkinlikler için yapılan harcama ve bağışların vergiden düşülmesini imkan sağlayan yasa kültür varlıklarının yaşatılması için yeni bir mali kaynak ve duyarlık yaratacak” diyen İnan, bu yasayla sosyal sorumluluk anlayışıyla hareket eden kuruluşların ödüllendirildiğini belirtiyor.

Yasa şevkimizi artıracak

Görgün Taner (İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü): Türkiye’de kültür ve sanat alanında sponsorluk yasasının çıkartılıyor olması sevindirici bir gelişme. Yasada kültür ve sanata kaynak aktarılabilmesi için yapılan çalışmaları çok değerli buluyoruz. Kültür ve sanat alanında yapılacak yatırımların ve projelerin değerlendirilmesi için kurulacak komisyon veya kurulun, bakanlık dışından, siyasi iradeden etkilenmeyecek bir yapılanma olmasını diliyoruz. İngiltere’de Art Council örneklerinde olduğu gibi… İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, 32 yıldır kültür ve sanatta sponsorluklar ve bilet gelirleriyle yaşamış bir kurum. Bu konuda yaratıcılık ve 32 yıllık bilgi birikimi en önemli kaynağımız oldu. Mevcut ve gelecek hükümetlerin bize destekleri (maddi ve manevi) bizim çalışma şevkimizi artıracaktır. Bu ve benzeri yasalar ile kültür ve sanata akacak kaynak miktarının arttırılmasına yönelik kanuni düzenlemeler bizim için önemli bir destek oluşturacaktır.