Sivas’ta bulunan 82 yıllık Pamukpınar Köy Enstitüsü, kaderine terk edildi. 1941 yılında temeli atılarak 1942 yılında öğrenci alımına başlayan enstitü, 1954 yılında enstitülerin kapatılmasıyla ilköğretmen okulu olarak eğitim faaliyetine devam etmişti. Daha sonra sırasıyla Öğretmen Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi, Güreş Okulu ve Yatılı Bölge Ortaokulu olarak hizmet vermiş binanın faaliyetlerine 12 Eylül 2022’de ‘Öğrenci teminindeki güçlükler’ sebebiyle son verdirilmişti.
Sivas Valiliği’nin açıklamasıyla verilen kararın ardından arşiv ve demirbaşlar Yıldızeli’ndeki Pamukpıar Anarolu Lisesi’ne taşındı. O tarihten bu yana yerleşkede koruma veya güvenlik hizmeti bulunmuyor.
Cumhuriyet’ten Emirhan Çoban’ın haberine göre; enstitülerin kapatılmasının ardından 1954 ile 1956 yılları arasında 3 bin 900 dönümlük arazinin 800 dönümlük kısmı Bulgaristan’dan gelen göçmen ailelere dağıtıldı. 1962 yılına kadar bu ailelerin birçoğu ilçeyi terk ederken sahipsiz kalan arazilerin büyük bir kısmında çiftçiler zirai işlemler yapmaya başladı. Zaman içerisinde çiftçiler, okul arazisine doğru işlemlerini genişletti. 1962 ile 1970 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) konuya ilişkin çeşitli davalar açmasına karşın davaların sonucuna ilişkin net bir bilgi bulunmuyor. Köy enstitüsü döneminden kalan bir kısım bina 26 Ekim 2000 ve 24 Temmuz 2020 yıllarında Kayseri ve Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca kültür varlığı olarak tescil edildi.
Yapılar tamamen korumasız
Edinilen bilgiye göre, yerleşkede merkezi bina ve müştemilata yakın bir mevkide bulunan bitişik iki ayrı basketbol sahasının önünde bulunan futbol sahasının kale direkleri iki yıl önce araziyi kullananlar tarafından kaldırılarak pancar ekildi. Sulama sistemlerinin de kurulduğu öğrenilirken zemini beton olan basket sahası ile stabilize yola yüz metre mesafedeki arazinin tümünün halen pancar ekili olduğu öğrenildi. 80 yıldır ağaçlanan bin dönümlük Yurdagül Fidanlığı’nın oldukça bakımsız olduğu görüldü. Aynı arazi içerisinde bulunan ahırlar bölgesinde bulunan ahır binalarında ise kapıların açık bırakıldığı ve çatıların çatlak olduğu görüldü. Bu yapıların birkaç yıldır çobanlar tarafından kullanıldığı da edinilen bilgiler arasında.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.