Tarihi Bina Sanat Kurumu’nda Kalacak



Gençlik Parkı’nın içinde bulunan ve 1942 yılında “Göl Gazinosu” olarak kullanılan yapı, Sanat Kurumu binası adıyla yaşamaya devam edecek. Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Anakent Belediyesi’nin, Milli Komite’ce, 1994 yılında Sanat Kurumu’na tahsis edilen binanın, kurum tarafından tahliye edilmesi için açtığı davayı reddetti. Mahkemenin ret kararında, binanın 1950 yılında “Sanat Sevenler Kulubü” olarak kurulan ve sonra Sanat Kurumu adını alan derneğe, “süresiz” olarak tahsis edildiği ve belediyenin tahliye isteği hak ve yetkisinin bulunmadığı vurgulandı.

Ankara’nın en köklü sanat kurumlarından birisi olan Sanat Kurumu, 1950 yılında “Sanat Sevenler Kulübü” olarak kuruldu. 1967 yılında derneğin yapısı, Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamuya Yararlı Dernek” şekline dönüştürüldü. Amacı “güzel sanatların toplum içinde yayılmasını ve gelişmesini sağlamaya çalışmak” olan kurumun adı, 1981 yılında, “Sanat Kurumu” olarak değiştirildi ve tüzüğü de bu değişikliğe göre yeniden biçimlendirildi. Bugün ressamlardan heykeltraşlara, tiyatro oyuncularından ses sanatçılarına değin pek çok sanatçının üye olduğu kurum, 58 yıllık geçmişe sahip.

Zeki Müren de sahneye çıkmıştı

Kurum faaliyetlerini, Gençlik Parkı içinde yer alan ve bir dönem Zeki Müren gibi sanatçıların da konserler verdiği eski Göl Gazinosu binasında sürdürüyor. Bina 1994 yılında, Milli Komite tarafından, Sanat Kurumu’na “süresiz olarak” tahsis edilmişti. Ancak Melih Gökçek yönetimindeki Anakent Belediyesi, Gençlik Parkı’nın yeniden düzenlenmesi amacıyla başlattığı proje kapsamında, Sanat Kurumu binasının da kendilerine verilmesi ve tahliye edilmesi yönünde Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açmıştı. Ancak mahkeme, Anakent Belediyesi’nin açtığı davayı reddetti.

Mahkemenin ret kararında, “Davalı derneğe Kültür Bakanlığı’nca tahsis edilen yapının yıkılamayacak yapılar niteliğinde bulunduğu, davacı belediyenin dava konusu mahalledeki projenin uygulanması için yapının boşaltılmasının gerekmediği, tahsis edilen yapının bulunduğu nikâh salonu binasının Büyükşehir Belediyesi’nce uygulanacak olan projeden istisna olunduğu, yapının Kültür Bakanlığı’nca davalı derneğe kullanılması amacı ile düzenlenen 18.05.1994 tarihli protokol ile binanın Milli Komite kararı gereğince yıkılıncaya kadar geçecek süre içinde kullanılmak üzere tahsis olunduğu, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin almış olduğu kararla Kültür Bakanlığı’nca yapılan tahsisin iptal hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay bozma ilamında belirtilen İdare Mahkemesi’nce verilen kararında Danıştay bozma ilamına uygun olarak Belediye Encümeni’nce alınan kararın iptaline karar verilmiş olduğundan, sabit olmayan davanın reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır” denildi. Konuyla ilgili Cumhuriyet Ankara’ya açıklamalarda bulunan Sanat Kurumu Başkanı İlker Çetin, dava sürecini şöyle anlattı:



“Belediye bize, Gençlik Parkı alanında yaptığı düzenleme projesi kapsamında, tahliye davası açmıştı. Çünkü kendisine verilen Gençlik Parkı projesi kapsamına bizim binamızın da girdiğini düşünüyordu. Biz de belediyenin açtığı davaya yanıt olarak, ‘Bina bize Milli Komite’ce tahsis edilmiş bir binadır. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından da koruma altında olan bir binadır. Siz ise böyle bir binayı Belediye Encümen Kararı doğrultusunda tahliye etmek istiyorsunuz. Bu esas ve usul yönünden aykırıdır’ dedik. Ayrıca bina Atatürk Kültür Merkezi diye de anılan ve Gençlik Parkı’nın da üçüncü bölgesini oluşturduğu bir yerde yer alıyor. Yani aslına bakarsanız, Milli Komite, Büyükşehir Belediyesi’ne demiş ki, ‘Sen bana bir proje sun. Ben projeni kabul edeyim, sen de peyzaj düzenlemesini yap.’ Ancak Anakent Belediyesi, bizim binamızı da bu projeye dahil etmek istemiş. Milli Komite de, ‘Hayır bu binayı projeye dahil edemezsin. Düzenlemeyi bu bina dışında yap’ demiş. Mesela, Gençlik Parkı içinde bilindiği gibi bir de Sağlık Müzesi var. Hani parkın havuzunun başında bulunan kadın, erkek heykelleri kaldırılmıştı. O heykellerin konduğu müze burası. Bu binanın kullanımını Anakent Belediyesi’ne vermiş. Ya da yine parkın içinde bir açık hava tiyatrosu vardı. Vedat Dalokay zamanında yaptırılmıştı. Projede o tiyatronun da yıkılması durumu vardı. Ama bizim binamız yok. Bizim lehimize çıkan mahkeme kararında da bu husus vurgulanıyor. Yani binanın Sanat Kurumu’na tahsis edildiği ve proje dışında tutulduğu belirtiliyor. Öyle olduğu için de bizi tahliye edemez belediye.”

‘Krokilerde nikâh salonu...’

Çetin, Anakent Belediyesi’nin binanın tahliye edilmesi konusunda neden ısrarlı olduğunu anlamakta güçlük çektiklerini belirtti. “Bana gelen duyumlara göre bina belediyenin projesinde, yani krokilerde, nikâh salonu olarak gösterilmiş” diyen Çetin, “Gençlik Parkı, Ankara’nın en önemli mekânlarından bir tanesi. Parktaki havuz düzenlemesi de, ki havuz göl anlamına da geliyordu, Ankaralının en çok özlemini duyduğu şeyi, suyu simgeleyen bir yaklaşımdı. Fıskıye de devrimin, Türk devriminin gücünü gösteriyordu. Bu tür anlamları olan, Cumhuriyet devriminin simgesi bir mekândır Gençlik Parkı. Bizim binamız da gazino olarak yapılmış. Gazino, o dönemin anlayışı içinde bir kültürel mekândır. 1942’de açılmış. Dolayısıyla Gençlik Parkı’yla özdeşleşen bir yapısı var” görüşünü dile getirdi.