Mersin'in Erdemli ve Silifke ilçelerine bağlı köylere tarımsal sulama yatırımlarının yapılması, yöredeki arkeolojik eserler için yeni bir tehdit oluşturdu. Arkeologlar, Kilikya arkeolojisi açısından zengin olan yörede, köylülerin yeni tarla açmak için tarihi kalıntıları tahrip ettiğini belirtiyor. Yöredeki bazı jandarma karakollarının kapatılmasının da eser kaçakçılığının artmasına neden olduğu ifade ediliyor.
İçel Sanat Kulübü'nün düzenlediği 11. Arkeoloji Günleri'ne katılan Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Aydınoğlu, Erdemli-Silifke arasında antik dönemdeki tarım çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra son dönemdeki tarımsal etkinliklerin arkeoloji çalışmalarına etkisine değindi. Dağ köylerine tarımsal sulama sağlayacak yatırımların son iki yıldır hızlandığını belirten Aydınoğlu, bu durumun özellikle antik kent kalıntılarının tehdit ettiğine dikkat çekti.
Aydınoğlu, ''Sulama imkânı geleceği için köylüler buldukları her yere tarla açıyorlar. Bunun için antik kent kalıntıları, sütunlar, duvarlar, mezarlar, lahitler tahrip ediliyor. Eğer yörede tahribat bu hızla sürerse bir iki yıl içinde elimizde antik kent kalıntısı kalmaz. Bu yöredeki kalıntıların korunması, Kilikya arkeolojisi açısından, Helenistik ve Roma dönemlerinde tarımsal organizasyon ve kent yapısının bütünlük içinde incelenmesi açısından önemli'' diye konuştu.
Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Erden de Uzuncaburç beldesindeki jandarma karakolunun geçen yıl kapatılmasının ardından Olba antik kentinde kaçak kazılar ve eser kaçakçılığının arttığını vurguladı.