İşte o açıklama:
Projesi Mimar Turgut Cansever ve Ertur Yener tarafından yapılan Türk Tarih Kurumu (TTK) binasına müelliflerinden izin alınmadan yapılan müdahaleler, mimarlara tarafından saygısızlık olarak değerlendirilmiş ve ardından tartışmalara yol açmıştı. Ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı ile toplantılar yapılmış ve Cumhuriyet dönemi mimarlık en önemli çağdaş yapıtlarından biri olarak kabul gören, Turgut Cansever ve Ertur Yener’in tasarladıkları Türk Tarih Kurumu Binası’nın inşaatı 1966 yılında tamamlanmış,1967 yılından itibaren kullanıma açılmış ve 1980 yılında da Ağa Han Mimarlık Ödülü’ne layık görülmüştür.
Turgut Cansever 1966 yılında henüz tamamlanmış olan yapısını "Yeni bir dünya, ancak tarihin akışına dayanan gerçek ve evrensel amaçlara yönelerek kurulabilir. Amaçlarımızın şekillenmesi tarihin akışına dair bilgimizin derin şekilde etkisi altındadır. Kopuk, parçalanmış çalışmaların ve sayısız felâketlerin tehdidi altındaki bir dünyada günümüz insanının gerçek bir erdeme ulaşma ve kendisini topyekûn tahrip tehditlerinden kurtarma çabasına temel teşkil edecek bir tarih ve gerçek şuurunun geliştirildiği bir merkez olarak Türk Tarih Kurumu binasının aynı tarih ve gerçek şuurunu aksettirmesi gerekiyordu. Yapının şekillendirilmesinde ve malzeme seçiminde bu zorunluluk göz önünde tutulmağa çalışıldı” sözleriyle tanıtmıştı.
Bu amaçla, öncelikle, TTK yönetimiyle 26.06.2013 tarihinde mimarlar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katılımıyla Türk Tarih Kurumu’nda yapılan toplantıda, TTK yapısının özgün karakterinin ve tasarım bütünlüğünün özenle muhafazasına karar verilmiştir. Yapılacak çalışmalarda da yapının özgün karakterini ve tasarım bütünlüğünü bozacak girişimlerden kaçınılması, yapıyla ilgili her türlü yenileme çalışmalarının şeffaf bir anlayışla mirasçı onayı ve katkısı ile sürdürülmesi konusunda mutabık kalınmıştır.
Şüphesiz ki eserin meydana getirilişinden yarım asır sonra bugün değişen teknoloji ve ihtiyaçlar sebebiyle TTK'nın güncel ve zaruri ihtiyaçları olduğu aşikârdır.
Bu nedenle, öncelikle, TTK yönetimince belirlenen ve belirlenecek güncel ve zaruri ihtiyaçların, Turgut Cansever’in arşivindeki orijinal mimari projeler esas alınarak yapının imkânlarıyla azami ölçüde karşılanıp karşılanamayacağı tespit edilecektir. Yapılabilecekler ile ilgili önerinin kesinleştirilmesini takiben uygulama çalışmaları başlatılacaktır.
Süreçle ilgili olarak yapının müellifleri, mimarlık camiası ve kamuoyu her zaman bilgilendirilecektir.
Saygı ile duyurulur.
Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagu, Türk Tarih Kurumu Başkanı
Emine (Cansever) Öğün, Mimar
Aydan Balamir, Mimarlar Derneği 1927-YK Bşk.
Elvan Altan Ergut, Mimarlar Odası Ankara Şubesi-YK, DoCoMoMo-YK
Yeşim Hatırlı, Türk Serbest Mimarlar Derneği-YK Bşk.
Semra Ener, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği-YK Bşk.
Saadet Sayın, TSMD-YK, KORDER-YK
Abdullah Alkan, İç Mimarlar Odasi-YK
Türk Tarih Kurumu Binası tartışmaları nasıl başladı?
Mimar Turgut Cansever ve Ertur Yener tarafından tasarlanan ve 1980 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazanan Türk Tarih Kurumu binasına yapılan müdahaleler, mimarların tepkisine neden olmuştu.
Ankara Mimarlar Odası Başkanı Ali Hakkan konu ile ilgili bir basın açıklaması yaparak şunları söylemişti: “Proje sahibinin telif haklarını sürdüren ailesine danışılmadan projenin özgün kimliğine zarar verecek düzeyde bir dekorasyon uygulamasına girişilmiştir. Yapının iç ve dış doğramalarının bir bölümünde PVC malzemeler kullanılarak dış cephe karakteri olumsuz olarak etkilenmiştir. Yine binanın özel olarak tasarlanmış bahçesinde yapılan hiçbir tasarım ürünü olmayan havuz ile birlikte yapı önemli ölçüde zarara uğratılmıştır. TTK Başkanı ile gerçekleştirilen ve bir yönetim kurulu üyemizin de katıldığı görüşmelerde yapının özgün haline getirilmesi için gerekli işlemlerin yapılması gerektiği talep edildi. Proje müellifi Turgut Cansever’in ailesi tarafından bu işlemlerin ücret talep edilmeden yapılabileceği iletildi. Ancak bu konuda TTK’nın nasıl bir tavır alacağı konusu henüz netleşmedi.”
"TTK mahalle kebapçısına dönmüş"
Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Aykut Köksal ise binaya yapılan müdahaleye tepki göstermiş, “Cumhuriyet mimarlığı içinde, önemi ve niteliği üzerine büyük bir uzlaşma olan az sayıdaki yapılardan biri Cansever’in Türk Tarih Kurumu binasıdır. Türk Tarih Kurumu’na yapılan ve binayı bir kenar mahalle kebapçısına dönüştüren müdahale ne yazık ki artık hiç şaşırtmıyor. Doğrusu şaşırtıcı olan, müdahaleye karar verenlerin bu mimarlığı kavramaları ve büyük bir duyarlıkla yaklaşmaları olurdu. Ayrıca, yapılan işin vahametini dile getirirken şunu da biliyorum, ne yapılan yanlış iş düzeltilecek, ne de söylenmek isteneni anlamak için çaba gösterilecek” şeklinde konuşmuştu.
TTK ile toplantı yapıldı
Ardından TTK yönetimiyle 26.06.2013 tarihinde mimarlar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katılımıyla yapılan toplantıda, TTK yapısının özgün karakterinin ve tasarım bütünlüğünün özenle muhafazasına karar verilmişti.