'Tarih Kıyımı'nda Skandal Zinciri!



Sultanahmet'te bulunan Four Seasons Oteli'nin bitişiğindeki Bizans kalıntıları üzerine ek bina inşaatı yapılmasına izin veren Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararlarına ilişkin skandallar bitmiyor.

Prof. Dr. Özer Erenman başkanlığında 13 Ekim 2000'de toplanan İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Four Seasons'ın tarihi kalıntılar üstünde inşaat yapmasının önünü açtı. Alınan kararlarda, "alanın Koruma Amaçlı İmar Planı'nın yapılması" ve "otelin ek bina inşaatıyla ilgili ön projesi" onaylandı. Yani kurul, aynı kararda hem alanın gelecekte nasıl kullanılacağının tespitini istedi, hem de bunun sonucunu beklemeden otelin ön projesini kabul etmiş oldu.

Aynı toplantıda bir skandala daha imza atıldı. Araziyle ilgili iki farklı karara aynı tarih ve numara verildi. Mimarlar Odası eski Başkanı Oktay Ekinci, "İki ayrı karar, aynı numarayı alamaz" dedi.

Kararlar ve numaralar
Dönemin Kültür Bakanlığı İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 13 Ekim 2000'de Prof. Dr. Erenman başkanlığında, Prof. Dr. Zekiye Yenen, arkeolog Sümer Atasoy, Eminönü Belediyesi temsilcisi İlyas Bozkurt, mimar Kemal Akçay ve mimar Tanju Verda Akan'ın katılımıyla toplandı. Kurul, eski Sultanahmet Cezaevi'nin bulunduğu Kutlugün sokak ve Tevkifhane sokak ile ilgili olarak iki ayrı karara imza attı. Her iki karar da, "13.10.2000-726" tarih ve "12298" sayısıyla kayıtlara geçirildi.

Tevkifhane Sokak'a ilgili kararda, otelin bitişiğindeki alanda yapılacak kazıya ilişkin ayrıntılar onaylandı. İstinat duvarının yıkılarak, onaylı rölövesi doğrultusunda yeniden yapılabileceğine karar veren kurul, alanın "Arkeolojik Park, Turizm ve Kültür Alanı" olması talebini de kabul etti.

Kutlugün Sokak'a ilişkin kararda da, inşaatla ilgili olarak ayrıntılar "şartlı" olarak kurul onayından geçti. Aynı toplantıda verilen diğer karardan farklı olarak, kazı sonuçlandığında kesin değerlendirme yapmak üzere, bölgenin "Arkeolojik Park, Turizm ve Kültür Alanı" olması onaylandı.

Ayrıca Kurul, "Koruma Amaçlı İmar Planı" hazırlanmasına ve "Otelin önerilen avan (ön) projesinin de uygun olduğuna" karar verdi. Prof. Dr. Yenen, her iki karara da, "Avan projesinin uygun olduğu kısmına katılmıyorum" diyerek muhalefet etti. Mimar Akçay, sadece Tevkifhane sokakla ilgili karara karşı çıktı.

Usulsüzlükler ortada
Yıllarca kurul üyelikleri de yapan eski Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, "kurulun 2000 yılı kararlarının usulsüzlükler zincirini apaçık ortaya çıkardığını" söyledi. Kararların aynı tarihli olmasının usulen mümkün olmadığını dile getiren Ekinci, "Aynı ada ya da paftaya ait olsalar dahi, iki farklı kararın aynı numaralara sahip olması söz konusu değildir" dedi İki ayrı karara aynı numarayı vermenin iki anlamı olabileceğini kaydeden Ekinci, şunları kaydetti:

"Ya karar müdürlükte yazılırken yapılan maddi hatadır, ya da kararların çok da fazla tartışılmadan, üzerinde düşünülmeden verildiğini gösterir. Yani karar aceleye gelmiş olabilir. Çünkü o kadar açık, basit ve rutin bir işlem ki, gözden kaçırılması imkansız. Diyelim ki, mahkemeye başvurup, karara itiraz edeceksiniz. Bir numarayla iki ayrı karar çıkıyor.

Mahkeme hangisini dikkate alacak? Bu hukuki süreci tıkayan bir karardır."
"Koruma Amaçlı İmar Planı" hazırlanmasına karar verilirken, aynı anda "firma tarafından sunulan avan projenin uygun olduğuna" karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu savunan Ekinci, daha alan için imar planı yapılmadan Four Seasons'ın ek bina projesinin kabul gördüğünün böylece ispatlandığını söyledi.

Ekinci, şöyle devam etti:

"Bu kararlarda çelişki var. Kurul, birinci cümlede alan için önce 'Koruma Amaçlı İmar Planı yapılsın' diyor, takip eden cümlede ise firmanın projesini onaylıyor. Bunu prensip olarak dahi yapamaz.

Önce imar planı yapılacak, kurul bu imar planını onaylayacak. Sonra avan projeyi görüp, plana uygun olup olmadığına bakacak. Oysa, bu uygulamada çelişki var. Çünkü, belki imar planında bir yapı yeri uygun görülmeyecek. O durumda, kurul inşaat iznini baştan vermiş oluyor. Plan önlerine gelmeden, incelemeden, onaylamadan, önlerine gelen projeyi uygun görmeleri değil, reddetmeleri gerekirdi."

Muhalif üye Prof. Yenen:

Öğrencilerin yüzüne nasıl bakabilirdim?
Four Seasons Oteli'nin ek bina inşaatının önünü açan 13 Ekim 2000 tarihli kararlara muhalefet eden Kurul üyesi Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekiye Yenen, "İnancımı karara yansıtmak zorundayım. Yoksa öğrencilerimin yüzüne bakamam" dedi.

Arkeolojik park alanında inşaat yapılmasının kendisine uygun gelmediğini, alanın kamuya açık olması gerektiğini söyleyen Yenen, "Bunu ben değil, imza attığımız uluslararası anlaşmalar söylüyor. Ayrıca, bir kümes yaptırırken bile inşaatı koruyamadığımızı görüyorum. Arkeolojik alanı korumak ise çok riskli. Firmanın alanda yaptığını takdir ediyorum ama başka bir şekilde ödüllendirilebilirdi. İlla inşaat izni verilmesi gerekmezdi" diye konuştu. Yenen, şunları söyledi:

'Yasalarımız yetersiz'
"Epeyce lüks olacağı belli olan bir otele arkeolojik sit alanında izin verirseniz, zaten bu bir takım sorunlar çıkaracak demektir. Konu oraya dayanıyor. Bizim ülkemizde koruma konusuna bütçe ayrılmıyor. Kazı ve envanter çalışmaları, özel şirketlere kalıyor. Özel şirket de ileride bunu bir pazarlama vasıtası olarak kullanmak üzere kazıları yaptı.

Kazıları yapmasının çok büyük yararları da oldu. Birçok özellik ortaya çıktı. Bunun iyi tarafları var ama bizim yasalarımız yetersiz. Yasalarımızda, kültür varlıklarının kimin malı olduğu konusunda açık bir ifade yok. Bu sefer tarihi adayı kazıp, sonra 'Biz ortaya çıkardık, ticari amaçla biz kullanalım' diyorlar."

Kurul inisiyatif oluşturabiliyor
Yenen, alanın imar planı yapılmadan, otelin ön projesine izin verilmesiyle ilgili olarak da şöyle konuştu:

"Bu bir çelişki değil. Bazen yasal mevzuat geri kalabiliyor, inisiyatif oluşturuluyor. Sit kararı 1995 yılında alınmış. Koruma amaçlı imar planının da bir yıl içerisinde yapılması gerekiyordu. Bekliyorsunuz ama plan bir türlü hazırlanmıyor. Plan 2005'te onaylandı. Plansız bırakılmasının maksatlı olan yönleri var. Dolayısıyla bir inisiyatif oluşturuluyor. İnsanlar bir işler becermek istiyorlar. Plana da, bazı konularda ışık da tutmak istiyorlar. Yani, yasal mevzuat geri kalabiliyor." İki kararın tarih ve numaralarının aynı olduğunu hatırlamadığını söyleyen Yenen, "Kararları yeniden incelemem gerekir. Belki memurlar ile görüşmek gerekir. Ben nedenini bilemem" dedi.