Aslında İsviçreli ünlü mimar Bernard
Tschumi kendi egosunu biraz daha geri plana alabilseydi daha iyi
olacaktı. Aykırı binalar yapması ile dünya çapında üne kavuşan Tschumi, müzenin
çizimine başlarken “Öyle bir mimari düşünmeliyim ki, Parthenon Tapınağı’ndan
daha güzel ve daha estetik olsun” savından yola çıkmıştı. Zaman içinde
etrafındaki danışmanlar ve tarihçilerin baskısı ile müze binasının sadece
çatısına çarpık şekilde asma kat oturtmayı başarabildi.
Ünlü mimarın yapım aşamasında önüne çıkan diğer bir engel, yapılacak yerin
altında tarih yatıyor olmasıydı. Parthenon Tapınağı’nın eteklerindeki şehir
kalıntılarına zarar vermemek için tüm çalışmalar yapıldı. Bu süreçte hakkında
yüzden fazla dava açıldı. Yıllar süren mahkemelerden sonra bina geçen yıl
tamamlandı ve “tanrılar, tanrıçalar yerini buldu”.
Toplam beş katlı müzenin hemen her katı ayrı bir güzellik ve mimari harikalar
yaratılarak inşa edildi. Tarihi şehrin üzerinde kalan binanın orta bölümünün kat
araları camdan yapılmış. Ve en üst kattan bakıldığında, özel ışıklandırılmış
olan, tarihi kalıntıların bulunduğu bina temeli net olarak görülebiliyor. Bu
süreçte özel ışık efektleri de unutulmayarak tarihi yapıya ayrı bir güzellik
kazandırılmış.
Tarih fışkırıyor
Yeni Akropol Müzesi’nin en dikkat çekici yönü, içinde
sergilenen mermer eserlerle uyum sağlayan kaplamaları. Hemen aynı renkte
kullanılan mermerler tanrıların yeni evini ölümsüzleştiriyor. Konferanslar dahil
her türlü etkinliğe cevap verecek şekilde inşa edilen müzenin açılışına yaklaşık
34 ülkeden devlet ve hükümet başkanları, bakanlar ile onlarca diplomat, tarihçi
ve bilim adamı katıldı. Müze içinde yer alan eserlerin tümü ünlü
Parthenon Tapınağı’ndan taşındı. Yüzlerce tonluk mermer
blokları aşağıdaki müzeye taşıyabilmek için özel vinçler kuruldu. Eserlerin
hemen her parçası tek tek taşındı ve müze içinde yeniden birleştirilmesi için
onlarca arkeolog çalıştı.
Yaklaşık 140 milyon Avro’ya mal olduğu belirtilen yeni Akropol Müzesi’nin tek
eksiği İngiltere’ye yıllar önce kaçırılan tarihi eserler. İngiliz yetkililerini
Yunan hükümetlerin “Sizin yeriniz yok, onun için bu eserler bizde kalmalı”
savları ise müzenin açılışı ile sona ermiş görünüyor. Yunanistan’daki
hükümetler, yıllardan bu yana İngiliz yetkililerinden kaçırılan eserleri
istiyorlar ancak olumlu cevap alamıyorlar. Yeni Akropol müzesinin ünlü Parthenon
Tapınağı’ndan sonra dünyanın yeni ilgi odağı olması
bekleniyor.