İstanbul 1. İdare Mahkemesi, 21 Mayıs
2009 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce onaylanan
1/5000 Ölçekli Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar
Planı’nda Taksim Cumhuriyet Meydanı bitişiğindeki
tarihi Taksim Maksemi yanında yer alan 11 pafta, 406 ada ve
ilgili parsellerin 'dini tesis alanı' olarak işlenmesinde
yürütmeyi durdurma kararı verdi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi
tarafından Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununa göre, hazırlanması aşamasında, tarihi çevre,
kültürel ve doğal miras, sosyal, kültürel ve ekonomik yapı ve benzerlerine
ilişkin gerekli etütler kent bütünü ile ilişkilendirilerek yapılması gereken
koruma amaçlı imar planlarının Taksim Cami özelinde bu niteliğini yitirdiğine
dikkat çekildi ve "Tespit edilen sorunların çözümü ve tarihi, kültürel, doğal
çevrenin yaşanabilir ve sürdürülebilir biçimde korunabilmesi için alana özgü
stratejilerin belirlenmesi gereken plan ile bu hükümler ve uygulamaları göz ardı
edilmiştir" denildi.
Odanın açıklaması şöyle devam ediyor:
"Bu Kanun hükümleri ışığında dava konusu alanda yapılan uygulamaya
bakıldığında; İstanbul’un merkezi kabul edilen Taksim Meydanı’nın tarihi
çevresi, kültürel mirası, sosyal, kültürel, ekonomik yapısı ve fiziksel
koşulları göz önüne alınmadan, komşu yapı ve sokak dokusu gözetilmeden ve
gerekli etüt çalışmaları yapılmadan dini tesis alanı (cami) olarak planlara
işlendiği görülmektedir.
Gerek mevcut donatı dağılımı ve yürüme mesafesinde yeterli sayıda dini
tesisin var olduğu tespiti, gerekse Taksim Cumhuriyet Meydanı ve çevresel
bütünlüğü düşünüldüğünde, dava konusu edilen plan kararının Taksim Cumhuriyet
Meydanı’ndaki simgesel yapıların ve tarihi Taksim Maksemi’nin devamı
niteliğindeki parseller üzerinde sosyal ve fiziksel bir ilişki kurulamayacak
nitelikteki arazi kullanım kararı getiriyor olması; Bilirkişi raporu ile de
belgelenmiş ve bu rapor ilgili mahkeme tarafından teknik yönden kapsamlı ve
yeterli görülmüştür.
Beyoğlu Kentsel Sit Alanı’nın planlı duruma geçmesinin, Taksim Cami gibi
hiçbir bilimsel ve teknik temele dayanmayan, Cumhuriyet değerleri ile anılan
meydan üzerinde simgesel tartışmalara neden olacak bir proje ile engellenmemesi
gerekmektedir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi İstanbul için çok büyük önem
taşıyan ve 18 yıldır plan bekleyen Beyoğlu Kentsel Sit Alanı için büyük bir
kayıp olacaktır.
Odamızca açılan dava sonucu verilen yürütmenin durdurulması kararı, Beyoğlu
Kentsel Sit Alanı ve Taksim Cumhuriyet Meydanı adına yargının verdiği önemli bir
karardır. Aynı zamanda bu karar ile Taksim Cumhuriyet Meydanı üzerinden
yürütülen siyasal simge tartışmalarının da son bulması beklenmektedir. TMMOB
Şehir Plancıları Odası, temel sorumlulukları gereği Taksim Cumhuriyet
Meydanı’nda olduğu gibi, kamu yararı ve kentin sürdürülebilirliğine aykırı
biçimde gerçekleşecek her uygulamada kamu adına gereken duyarlılığı göstermeye
devam edecektir".
Karar Topbaş'ı
kızdırdı
İstanbul'da hizmet verecek yeni otobüslerin tanıtımı öncesi gazetecilerin
sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nin kararını değerlendirdi.
Milliyet Gazetesi'nde Pınar Çıtak Koygun imzasıyla yer alan
habere göre, Başkan Topbaş, "Yargının verdiği karara saygı göstermek
durumundayız. Başka bir seçenek yok. Ama özellikle burada koruma amaçlı imar
planları belediyemiz tarafından ilçe belediyesiyle beraber yapıldı. Sivil toplum
kuruluşlarından destek de alındı. Daha sonra koruma kuruluna gitti ve kurul bunu
onayladı. Onaylanmış bir koruma amaçlı imar planına Mimar Odası tarafından dava
açıldı; caminin yapılmaması konusunda.Zaten şimdi orada bir mescit ve fıçıdan
yapılmış bir minare var. Revamı bu şehre? Doğru bir şey mi bu? Kalsın mı bu
böyle? Mimarlar Odasını anlamak mümkün değil. Herşeye karşı çıkmaktalar. Mevcut
olan yerde Fransız Kültür Merkezinin hemen karşısında düzgün bir şeyi planlara
koymuşlar. Koruma Kurulu da buna evet demiş. Maalesef Mimar Odası bunu farklı
bir değerlendirmeyle yargıya taşıdığı için yargı da burada siyasi gerginliğe
dönüşmemesi için iptal kararı verdi. " diye konuştu.
"Bir ucube, berbat, rezil bir fıçı minarenin devam etmesini reva
görenler var"
Topbaş, " Geçmişte düşünüldüğü gibi bir siyasi partinin gündeme getirdiği
gibi Gezi Parkında büyük bir cami koymak anlamı taşımıyordu ki. Burada var olan
iki katlı mesciti daha düzgün hale getirip daha sembolik, çevreye, ibadete
hizmet anlamında ibadet isteyen insanlara fırsat verecek bir yapı olarak
düşünmek lazım. Burada, özellikle bununla ilgili fıçı minareyi görmekten ben bir
mimar olarak bir birey olarak rahatsız oluyorum. Fıçıyı değiştirmeye kalksanız
ona karşı çıkıyorlar. Fıçı minare orada kalsın bu kadar çirkinlik bu kadar
anıtsal yapı özelliği taşıyan bir kilisenin karşısında bir ucube, berbat, rezil,
bir fıçı minarenin bulunduğu bir mescit şeklinde devam etmesini reva görenler
var. Bunu anlamak mümkün değil." diye konuştu. Topbaş, belediyenin bundan
sonraki tavrının ne olacağı sorunsunu da yanıtladı. Topbaş, " Koruma amaçlı bir
imar planı var. Onu tekrar değerlendirirler. Yargının verdiği kararı da dikkat
almak zorundalar Ona göre bir değerlendirme yaparlar. İlgili birim ve kurumlar
ona göre bir değerlendirme yaparlar.Ne gerekiyorsa yapılır. Burada bir gerginlik
olsun istemiyoruz. Bir çekişme olsun istemiyoruz. " dedi.