Uzun süren yıkım tartışmalarıyla gündeme gelen Taksim Meydanı’nın anıt yapısı Atatürk Kültür Merkezi (AKM), yenileme çalışmalarıyla geleceğe hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından imzalanan protokolle 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansınca üstlenilen AKM’nin yenileme projesi, binayı 1969’da tamamlayan Mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun mimar oğlu Murat Tabanlıoğlu’na verildi.
Kısa süre içinde genel çerçevesi hazırlanan "AKM yenileme projesi" ile AKM,
2010 İstanbul’unda sanatseverlere, günümüz teknolojisi ve mimarisi ile
yenilenen, bununla birlikte geçmişten izler taşıyan yeni yüzüyle ev sahipliği
yapacak.
Yenileme çalışmaları kapsamında yapılacak işlerle yeni görünümü
sunulan bina, salonların bulunduğu ana bina ve depoların bulunduğu yan bina
olarak iki ayrı bölüm halinde ele alınıyor.
2010 yılına yetiştirilmesi planlanan ana binada yenilemeler kapsamında, öncelikle tüm binanın tesisatı, ışık ve ses sistemi yenilenecek. Dış cephe ve çatı yeniden ele alınarak ısı ve ses izolasyonu yapılacak. Ön cephe tamamen sökülerek günümüz teknolojisine uygun olarak, ses ve ısı yalıtımı sağlayacak çift cam uygulanacak. Teknik yenilemelerin yanısıra binanın görünümü de günümüz gelişmiş mimari teknolojisini yansıtacak.
AKM’nin ön cephesini kaplayan ve inşa edildiği zamanın teknolojisini yansıtan alüminyum elemanlar, Avrupa’da birçok alüminyum restorasyon çalışmalarında olduğu gibi, aynı grid sistem cam yapı kullanılarak yenilenecek. Böylece ön cephe daha transparan hale getirilecek. Ayrıca, ön cephenin tamamı yeni bir "LED teknolojisi" sayesinde, gündüz ve gece farklı yayınların yapılabileceği, sanatsal çalışmaların sergilenebileceği büyük bir ekran olarak kullanılabilecek. Girişin üzerini tamamen kapatan cam bir saçak kullanılacak.
Ana giriş, sanatçı ve dekor girişleri yeniden düzenlenecek. Girişteki gişeler
kaldırılarak geniş bir karşılama alanı oluşturulacak, böylece alüminyum
konstrüksiyonuyla dönemin simgelerinden biri olan girişteki döner merdivenin
etrafı açılarak, merdiven ortaya çıkartılacak. Salonlara ulaşımda yaşanan
sirkülasyon sorunu böylece çözümlenmiş olacak.
Ana salonun tüm teknik
donanımı elden geçirilerek yenilenecek, salonun girişinde tek ve büyük bir fuaye
oluşturulacak.
Ana bina içerisinde konser CD’leri, sergi katalogları,
defterler, kartpostallar gibi hediyelik eşyaların satılacağı küçük bir satış
ofisi açılarak AKM’nin markalaşmasına katkı sağlanması da
hedefleniyor.
Yangın Yönetmeliği'ne göre
düzenlenecek
Binanın merdivenleri yangın yönetmeliğine
göre yeniden düzenlenecek. Arka kısımdaki merdivenlerden biri camla kapatılarak
yangın merdiveni olarak kullanılacak. Prova salonlarının yetersizliği nedeniyle
binanın arka tarafında yeni ve çağdaş prova salonları hazırlanacak. Bu
salonlarda doğal ışığın içeri alınabilmesi için yeni bir uygulama
geliştirilecek. Sanat galerisi, hareketli panellerle büyütülecek, tüm tavan ve
ana sistem restore edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığının önerisiyle, yapının
üst katlarında, Boğaz manzarasına bakan, sanatçıların ve diğer çalışanların da
kullanabileceği bir restoran düzenlenecek. AKM’nin yenileme çalışmalarının 2009
yılı Ağustos sonunda tamamlanması öngörülüyor. Böylece Ağustos ayında,
sanatçıların 2010 yılı için repertuvar çalışmalarına başlamaları
amaçlanıyor.
AKM senelerce tamamlanmayı
bekledi
Geçmişin önemli kültürel, dinsel ve diğer
yapılarının bulunduğu İstanbul’da, opera binası olarak, büyük bir tiyatro
binasının yapımına 29 Mayıs 1946’da Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar
zamanında başlandı. Bu başlangıç mimar Rükneddin Güney’in projelerine göre oldu.
Maddi nedenlerle İstanbul Belediyesi tarafından yürütülemeyen ve önce Maliye
Bakanlığı daha sonra Bayındırlık Bakanlığına devredilen yapı, 1960’lı yılların
sonuna kadar senelerce temel karkaslar ve tahta perdelerle çevrili bir şekilde
tamamlanmayı bekledi. Nihayet mimar Hayati Tabanlıoğlu’na görev verilerek
tamamlanan yapı, 12 Nisan 1969’da İstanbul Kültür Sarayı adıyla "Aida"
temsiliyle hizmete açıldı. AKM, o zaman dünyanın dördüncü, Avrupa’nın ikinci
büyük sanat merkezi olma özelliğine sahipti. Ancak AKM, 1970 yılında Arthur
Miller’ın "Cadı Kazanı" adlı oyunu sahnelenirken çıkan yangında büyük bir
tahribat gördü.
AKM yangını
Dönemin
Valisi Vefa Poyraz, AKM’nin açılışı ve sonrasında yaşananları anılarında şöyle
anlatıyor:
"AKM, başta Cumhurbaşkanı Demirel olmak üzere Başbakan ve Bakanların katılımıyla açıldı. AKM’nin açılışıyla İstanbul’un en önemli eksikliği giderilmiş oluyordu. Açılışın üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçmişti ’AKM yanıyor’ haberi ile şok oldum. Evden öyle bir telaşla çıktım ki, elbisemi dahi arabada giyindim. Taksim’e geldim ki manzara dehşet. Ateş bütün binayı sarmıştı. Çevre ilçelerden gelen itfaiyelerin de takviyesiyle söndürme çalışmaları sürüyordu. Durum çok vahimdi, yangına bir sabotajın neden olduğu açıktı. Hayati Tabanlıoğlu ile birlikte ağladığımı hatırlıyorum. Hainler güzelim binayı yaktılar."
Yangın nedeni üzerinde türlü olasılıklar ileri sürüldü, ancak konu hukuk açısından sonuca bağlanmadı. Yangın sonunda tüm sahne ve seyirci bölümü büyük ölçüde hasara uğradı. Yangından önce ve birinci yapım döneminden 13 yıl sonra bitirilen yapı, yangından sonra yeniden 7 yıl daha sabır gösterilerek tekrar tamamlandı. Yeni değişiklikler, sıkı güvenlik ve yangın önlemleri ile AKM, 1978’de yeniden açıldı.