İşte Taraf Gazetesi'nin haberie göre, Gümüş'ün yazısı...
Bugün Taksim’de Büyükşehir Belediyesi’nin yarattığı zorluklar ve sorunlar bu kadar masraf yapılmadan da gerçekleştirilebilirdi. Maddi tarafını bir kenara koyalım, altı kişi ölmeden, binlerce kişi yaralanmadan, 12 kişi kör olmadan da zorluklar yaratılabilirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin bu zorlukları yaratmak için bu kadar uğraşmasını bir türlü anlamıyorum. Örneğin Tarlabaşı Bulvarı ile Cumhuriyet Caddesi arasındaki yolun meydanla bağlantıları koparılmış olsaydı, hiç masraf yapmadan da bugünkü duruma yakın bir zorluk yaratılabilirdi. Ama o zaman yayalar toplu taşıma araçlarına daha kolay erişeceklerdi. Zehir solumayacaklardı. Bu nedenle aşağıdaki ek zorluklar için bu kadar masraf yapılmış olmalı.
İşte Yeni Taksim Meydanı’ndaki Mimari Hatalar!
Kavşağın bir faydası yok
Taksim Meydanı’ndaki tünelli kavşağın bir faydası yok. Zaten trafik sonraki kavşaklarda tıkanıyor. Ama meydana ulaşan servis yolları caddeleri, kaldırımları daralttığı gibi dur kalk yüzünden eskisinden daha fazla trafik tıkanıklığı yaratıyor. Yeraltı tünelindeki otobüs durağının kaldırımı bir buçuk metreye indirilmiş. İnsanlar izbe bir yerde, üstelik araçların geçtiği yola taşıyor. Karşı tarafta, meydana bitişik olan kaldırımın arkasında ise 60 metre kullanılmayan bir boşluk inşa edilmiş. Bu boşluğun neden yapıldığını kimse bilmiyor. Acaba eski projeden mi geriye kaldı?
Kaldırımlar güvenli yürünemeyecek kadar dar
Dar kaldırımın olduğu durakta yürüyen merdivenlerin genişliği 1 metre genişliğinde. Geniş boşluğun olduğu tarafta ise yürüyen merdivenlerin genişliği 0.75 metre kadar. Bu farklılığın neden yapıldığı bilinmiyor. Projelerde havalandırma bacaları genellikle kenarlara, duvarlara yapıştırılır. Yalnızca mimari projelerde değil, köy evlerinde bile bacalar duvarlara bitişiktir. Odaların ortasına yapılmaz. Ancak projede havalandırmalar tam da Gezi’nin girişinin merdivenlerinin olduğu yere, meydanın ortasına 50 metre uzunluğundaki havalandırma yapısı inşa edilmiş. Tarlabaşı tarafında da 0.30 metrelik, güvenli yürünemeyecek kadar kaldırımlar yapılmış. Yayalar yukarı çıkıp aşağıya inmek kaldırıma benzeyen betonu kullanıyorlar.
Park eğri büğrü bir duvarla engelleniyor
Devasa bir beton alan olan Cumhuriyet Caddesi 1 metrelik kaldırımlarla meydana bağlanıyor. Parkın kullanımı ise gereksiz yere yapılan 0.40 metrelik eğri büğrü bir beton duvarla engellenmiş. Gezi Parkı’nının iki parçasını birbirine bağlayan yaya köprüsü yıkılmadan korunabilir ve ek masrafa girmeden bu zarif köprü yerinde durabilirdi. Ancak bu yapılmadı, köprü yıkıldı ve yerinede geçici bir iskele köprü yapmadı. Bu nedenle parkın yarısı şu anda işlevsiz kalmış durumda. Köprü veya geçişi sağlayacak geçidin ne zaman yapılacağı da belli değil.
Yayalar çamurun içinden geçerek parka ulaşıyor
Tarihi bir eser olduğu Koruma Kurulu kararlarında yer alan Prost’un düzenlemesinin meydana bakan köşesi, balüstradlar, merdivenler yıkılmış durumda. Yayalar çamur ve eğimli bir zeminden parka ulaşmaya çalışıyor. Tamiratların ne zaman yapılacağı konusunda bir gelişme yok. Elmadağı kavşağında ve birçok yerde yayalar ile cadde arasında otoyol bariyerleri konmuş vaziyette. Diğer caddelerde, hemzemin geçitlerde korkuluk ve bariyerler bulunmuyor. Proje bedelleri, uygulama bedelleri ve altyapı düzenlemeleri ile birlikte İstanbullulara verilen zararın yanında, maddi zararın boyutu çok küçük kalıyor.