Taksim Dayanışması, "Hala Umut Var" Diyor



Taksim Dayanışması bugün (25 Ocak 2013) düzenlediği toplantıda, geride bırakılan 1 yıllık süreci ve İstanbul II. No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun Gezi Parkı için aldığı kararı değerlendirdi. Taksim Dayanışması, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde gerçekleştirilen toplantıda, kurul kararını umutla karşıladıklarını ve sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini açıkladı.

Yapılan açıklamanın tam metni şu şekilde;

"Cumhuriyet, Demokrasi ve Emek tarihimizin en önemli kentsel kamusal ve toplumsal simge alanlarından olan Taksim Meydanı ve Taksim Gezi Parkı için meslek odaları, sendikalar, sivil toplum örgütleri, semt inisiyatifleri ve mahalle dernekleri olarak 1 yıldır dayanışma halindeyiz.

Taksim Dayanışması olarak 02 Mart 2012’de yayınladığımız Ortak Deklarasyon’un üzerinden neredeyse 1 yıl geçti. Geçen süre zarfında Taksim Meydanı ve Taksim Gezi Parkını yok etmek üzere tepeden inme olarak topluma dayatılan projelerin bilim, teknik ve hukuk tanımazlığını ortaya koymak için mücadele etmekteyiz. İBB’ye teslim edilen binlerce itiraz dilekçesine ve açılan iptal davalarına rağmen süreç hızla işletilmiş, devam eden ve henüz bilirkişi keşif aşamasına dahi gelmemiş olan yargı süreci göz ardı edilmiştir. Buna rağmen meydana yaya erişimini engelleyecek proje inşaatı ihale edilmiş, Kalyon İnşaat tarafından yüklenilmiştir. Apar topar başlayan inşaatın ilk gününden beri meydanın gerçek kullanıcıları, yayalar çile çekmektedir. Bölge trafiği katlanılamaz bir hal almış, altyapıya kontrolsüz müdahale sonucu meydana gelen elektrik ve su kesintileri ile Taksim’de yaşayanlar ve çalışanlar mağdur edilmiştir. Tünel inşaatı bahanesiyle Taksim Gezi parkı da fiilen işgal edilmiş, şantiye sahasına çevrilmiştir.

1 yıldır defalarca yayınlanan açıklamalarla kamuoyunu bilgilendiren ve yetkilileri uyaran Taksim Dayanışması bu gelişmeler üzerine, 30 gün boyunca sürdüreceği ve her cumartesi devam etmekte olan Taksim Nöbetine başlamıştır. Kararlılıkla sürdürülen nöbetler sırasında binlerce ıslak imza toplanmıştır. Elektronik imzalarla birlikte yaklaşık 50.000 imza Topçu Kışlası projesini değerlendiren koruma kuruluna iletilmiştir.

17 Ocak 2013 Perşembe günü, verdiğimiz haklı mücadele yeni bir boyut kazanmıştır. İstanbul II. No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu geçtiğimiz hafta açıkladığı karar ile Taksim Gezi Parkımıza dayatılan Topçu Kışlası inşaatına onay vermemiş, projeyi reddetmiştir. Görevi kültür varlıklarını korumak olan bilim insanlarının aldığı karar, bu konudaki haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu tarihi kurul kararı, Taksim Gezi Parkı’nın yaşamsal değerinin yanı sıra, 70 yıllık kullanım değerini, döneminin şehircilik anlayışını yansıtan tarihi bir belge niteliğini, İstanbulluların kolektif belleğinde aldığı yerin önemini vurgulamaktadır.

Evrensel koruma ilkeleri ışığında, dava konumuz plan kararıyla ortaya çıkan Topçu Kışlası ihyasının bilimsel ve teknik verilerin kısıtlılığı nedeniyle mümkün olamayacağı, bu konudaki uzman bilim insanları tarafından defalarca beyan edildiği gibi, Taksim Topçu Kışlası'nın ihyasının mümkün olmadığının altı bir kez daha çizilmiştir. Bu gelişme, Son yıllarda çeşitli baskılar yüzünden bilim, teknik ve evrensel koruma ilkeleri dışında kararlar almaya zorlanan kurullarımızın geleceği hakkındaki endişelerimizi hafifletmiş, kentlerimizin ve kültür varlıklarımızın korunacağına dair umudumuz olmuştur.

Bütün bu bilimsel gerçeklere rağmen doğal ve kültürel varlığımız Taksim Gezi Parkı’nı yok edecek Topçu Kışlası Projesi gerçekleri yansıtmayan görseller eşliğinde ısrarla sunulmaktadır. Kültür Bakanlığı yaptığı açıklamalar ile kamuoyunu yanıltılmaya devam etmektedir. Kurul kararı Bakanlık tarafından projenin eksikleri giderildikten sonra yeniden değerlendirileceği biçiminde yorumlanmıştır. Bu yorum, ilgili belediyelerin temsilcileri dışında kurulun oybirliği ile ilan ettiği karar metninde vurgulanan gerçeklere rağmen bakanlığın Gezi Parkımızı yok etme niyetinden vazgeçmediği şüphesi doğurmaktadır.

Taksim Meydanının ve Gezi Parkının önemine uygun ve gerçekten yaya odaklı olarak düzenlenmesi konusundaki çalışmalar, ancak bu planın ve dalış tünellerinin iptali ile mümkün olacaktır. Taksim Meydanı sadece birkaç küçük müdahale ile günümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hala düzenlenebilir.

Belediyenin apar topar duyarsızca ve sorumsuzca başlattığı inşaatlar sebebiyle bugün 'Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi' ve 'Kentsel Tasarım Projesi' gibi yanıltıcı terimlerle meydanımız ve parkımız zarar görmekte, esasen halkın kullanım alanı olmaktan çıkmakta, elimizden alınmaktadır. Meydanımızı ve Gezi Parkımızı eskisinden daha da bakımlı, tek bir ağacı dahi eksilmeden, bütünlüğü bozulmadan geri istiyoruz. Parkın içinde hiçbir inşaat, bina ya da otopark istemiyoruz!

Bizler, Taksim Dayanışması olarak başından beri sürdürdüğümüz mücadeleyi devam ettirmeye, süreci en yakından takip etmeye kararlıyız. Tüm bayramlarımızı, sevinçlerimizi, tepkilerimizi, hak taleplerimizi dillendirdiğimiz; Emek ve Demokrasi Meydanımızın ve Parkımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz!

Çünkü Taksim Hepimizin!"