Radikal'den Elif İnce'nin haberine göre, Taksim’de iki hafta önce açılan altgeçit içindeki virajda motosiklet sürücüsü Oğuzhan Bövelek’in beton duvara çarparak hayatını kaybetmesi ulaşım uzmanlarını şaşırtmadı. Çarşamba günü meydana gelen kazada motosiklet Şişli’den Tarlabaşı yönündeki virajı geçer geçmez kolona çarpmış, 24 yaşındaki sürücü Bövelek hayatını kaybetmiş, arkasında oturan 26 yaşındaki Alev Eşiyok ise yaralanmıştı. Bövelek dün toprağa verildi.
Ulaşım uzmanları ve şehir plancıları, dalış tüneli yapılmadan önce meydana çıkan yollarda trafik ışıkları ve yaya geçitleri gibi hızı engelleyen unsurlar olduğunu, dalış tünellerinin sürücüleri şehir içinde hız yapmaya teşvik ederek kazalara davetiye çıkardığını söylüyor.
İTÜ İnşaat Fakültesi’nden ulaşım uzmanı Prof. Dr. Haluk Gerçek, kazadan önce incelediği tünel projesini şöyle eleştirdi:
Altgeçitlerde hız daha yüksek ve görüş daha zayıf olduğundan mutlaka hız kısıtlaması uygulanmalıdır. Bu tünellerin sürücülerin görüş mesafelerini kısıtlayan dönemeçlerde yapılmaması ve çok iyi aydınlatılması gerekir. Ancak en doğru çözüm, kent içinde mümkün olduğunca bu tür geçitlerin yapılmamasıdır. Bu yapılar trafik tıkanıklığı sorununu çözmemekte, tıkanıklığı katlayarak bir sonraki hemzemin kavşağa aktarmaktadır.
Hız nedeniyle ölümlü kaza riskleri yüksek. Tünele yaklaşırken yol üzerine mutlaka hız azaltıcı sürtünme bantları ve hız sınırını gösteren ışıklı uyarı işaretlerinin konması gerekir. Burada hız sınırı 50 km/sa üzerinde olmamalıdır.
Yaya kaldırımı kenarlarında bile otoyol bariyerleri yer alırken, araçların sürat yaptığı sert virajda kolonların arasına yalnızca parmaklık koyulmuş.
‘Bu yüzden itiraz etmiştik’
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, odanın altgeçit projesini mümkün kılan imar planı değişikliklerine dava açtığını ve planların haziran ayında 1. İdare Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini hatırlatarak “Kent merkezlerinde dalış tünellerinin uygun olmadığını söylemiştik” dedi. Bilirkişi raporunda, Taksim gibi önemli kavşak-kesişmelerin bulunduğu bir meydana müdahalelerin kent ölçeğinde ele alınması gerektiği, noktasal bir düzenlemenin trafik güvenliğini nasıl etkileyeceğinin belirsiz olduğu vurgulanmıştı.