Sürdürülebilir Kentsel Gelişim için Farklı Bir Model…
c. Colomès + f. Nomdedeu architectes, Michael
Rousseau architecte ve Adrian Maston kentlerin gelişimi, kentsel çevre
üzerine çalışarak bu kapsamda 'tek bir tasarımla sürdürülebilir kentsel
gelişimin nasıl yaratılabileceği' üzerine bir araştırma
gerçekleştirdiler. Söz konusu araştırmanın konsepti, kentsel çevre ile
kırsal çevreyi dengeleyen yaşam koşullarına dayanıyor.
Bu proje, bugünün kentleri ile kentsel nüfusun ihtiyaç duyduğu kaynakları
üretebilen, kendine yetebilen tarım kurumları arasındaki kesişime odaklanıyor.
Bu öneri; kentsel alanların, doğal alanlar, işlenmiş ve işlenmemiş arazi ve
ormanlar ile buluşmasından doğan bir tür güncel kent yaşantısına odaklanıyor.
Söz konusu tasarım kapsamında çalışan mimarlar, yeni bir kentsel alan yaratmak
için mevcut ilişkiler ağının kullanılmasını önermişler. Yollar, sınırlar ve
patikalar, yeni alanlar boyunca enerji, gıda, çiçek ve bitki üretimini
koruyarak, bütün bölgede gelişen kenti destekliyor.
Sürdürülebilir kentsel gelişme, mevcut coğrafya ile kentsel planlamanın
arasındaki ortaklıkların daha anlamlı hale gelmesini sağlıyor ve yoğun kentin
sakinlerini doğaya yakınlaştırmaya odaklanıyor. Kentsel donatı, konut, ticaret
ve aktivite gibi bütün gerekli kentsel fonksiyonları entegre ediyor. Gıda
üretimi, çiftçilik gibi yeni ekonomik aktiviteler aslında yerel nüfusun gıdasını
temin etmek için tahsis ediliyor. Atık geri dönüşümü ve enerji üretimi ise şehir
ve alan arasında doğrudan bir bağ sayesinde oluşuyor.
Projede çalışan mimarlar, söz konusu Sürdürülebilir kentsel gelişim modeli
için etaplama listesi oluşturmuş:
1. Proje, mevcut ağlardan doğar.
2. Projenin farklı kotlardaki döşemeleri yollara dik konumlandırılır.
Coğrafyaya ve mevcut parsellere bağlı olarak kentin gelişimi için gerekli
kamusal alanları yaratacak şekilde geliştirilir.
3. Projenin farklı kotlardaki döşemeleri tarafından yaratılan kamusal alan
gerekli olduğunda konut fonksiyonunu yerine getirmek için kullanılabilir.
4. Altyapı ve bina formları, trafik ve yayalara ait kamusal alanları, konut,
iş ve diğer faaliyetleri bir bütün olarak anlamlandırır ve entegre eder.
Söz konusu öneri model kapsamında, kentsel sistem mevcut araziyi
olabildiğince az etkileyerek parsellerin derinliği sınırlandırıyor ve tüm
alanların kamuya ait olması ve paylaşılması tasarlanıyor. Bu modele göre; doğal
alanların, çayırların ve ormanlık alanların korunması prensibiyle alan yerleşime
açılıyor ve sebze bahçeleri, spor donatıları gibi yeni kullanımların da gelişimi
olumlu karşılanıyor.
Kentleşmenin yenilikçi bir yapıya sahip olması bekleniyor
ve birkaç adımda başarılabileceği ifade ediliyor: ilk olarak yol, sonra ortak
kullanım alanlarının inşaatı ve ardından yapılar. Söz konusu ‘ortak kullanım
döşemeleri’nin konumu mevcut bölgeye göre çeşitleniyor. Konum, yoğunluk,
yapıların morfolojisi ihtiyaçlara göre gelişiyor ve bu strüktür doğal alanların
korunmasına ve gelişimine izin verirken kentsel alan yaratıyor.