Etkinliğin açılış konuşmasını Geberit’in Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu gerçekleştirdi. Kazazoğlu, elli yıldır su tasarrufunu merkeze alan ürünleriyle sektörün önde gelen firmalarından biri olan Geberit’in sürdürülebilir ve yenilikçi tasarımlara verdiği önemden bahsetti. Mimarları ve tasarımcıları bir araya getiren buluşmaları düzenlemeye devam edeceklerini söyleyerek konuşmasını, katılımcılara ilgilerinden dolayı teşekkür ederek tamamladı.
“Black Sky Thinking” grubunun kurucusu, ünlü tasarımcı Rachel Armstrong, konuşmasına insanların zaman içerisinde dünya üzerinde bıraktıkları izlerden bahsederek başladı. Dünya yüzeyinin insan eliyle yeniden şekillendirilmesi, yok olan türler gibi modern çağın olumsuz etkilerinden bahseden Armstrong, elimizdeki method ve pratiklerin çevremizi algılamada ve iyi yönde geliştirme konusunda yetersiz kaldığından bahsetti. Enerji kullanımının azaltılması, enerjinin yeniden kullanımı veya dönüştürülmesinin yeterli olmadığını, konuya yaklaşımımızın ve kullandığımız araçların değişmesi gerektiğini söyleyerek disiplinlerarası bir çalışmanın istenen sonuçlara ulaşmada anahtar görevi göreceğini belirtti.
Doğayı kontrol etmeyi, yönetmeyi değil, onunla iletişim kurmayı öneren Armstrong, değişen dünyanın karmaşık ve çok kültürlü yapısının doğurduğu tahmin edilemez gelecek kurgularına karşı ancak bu şekilde hareket edilebileceğini söyledi. Sonrasında ise konuşmasına kimya ve mimarlığı birleştirdiği projelerinden örnekler sunarak devam etti.
Zeytinyağı, su ve gliserin gibi basit maddelerle yaptığı deneylerden başlayarak aralarında Icarus Interstellar grubuyla ortak olarak yürüttükleri ve Kapadokya’dan esinlenen tasarımıyla sentetik topraktan üretilmesi planlan uzay gemisi Persephone projesinin ve Venedik kenti için tasarladıkları şehri “batmaktan” ve plastik atıklardan kurtarmayı planlayan çalışmalarının da olduğu çok sayıda projeden bahsetti.
Sürdürülebilir bir tasarımın grinin üstüne bir yeşil katman sermekten ibaret olmadığını söyleyen Armstrong, yeni çağın ekolojik kentleri için, yeni doğalar tasarlayan mimarların yenilikçi, risk alan, yaratıcı ve disiplinlerarası çalışmaları bir araya getiren öncüler olması gerektiğini belirterek konuşmasını tamamladı.
Etkinlik, Armstrong’un konuşmasından sonra Six Pack grubunun konseri eşliğindeki kokteylle sona erdi.