Yıkımdan önce 5 asırlık Roman mahallesinin sokakları çalgı sesinden geçilmezdi. Fatih Belediyesi ve TOKİ’nin ‘dönüşüm projesi’ sonrasında Sulukule’nin tanınmaz hale gelmiş sokaklarında darbukanın yerini Arapça konuşmalar aldı.
Radikal'den Elif İnce'nin haberine göre, çoğu Suriyeli fakat aralarında Tunuslu, Mısırlı, Yemenli, Filistinli ve İranlı da var. Emlakçılar, “Savaştan kaçan Suriyeliler Fatih’e akın edince ilçede kiralık daire kalmadı. Biz de artık Sulukule’ye getiriyoruz” diyor.
Zaten yüzbinlerce lira borca batmış olan eski Sulukuleliler de borçlarını başka türlü ödeyemedikleri için evlerini kiraya veriyor: “Site hâlâ boş ve inşaat halinde. Hal böyleyken istediğimiz kirayı ancak yabancılar veriyor” diyorlar.
Bir eve 2 aile sığışıyor, emlakçılar çiftdilli çalışıyor
Emlakçılar ellerinde anahtarlarla sürekli sitede mekik dokuyor. Konuştuğumuz iki ayrı emlakçı da şu ana kadar 30’un üzerinde göçmen aileye daire kiraladıklarını söylüyor. Bir site sakininin tahminine göreyse yabancı ailelerin sayısı 80’in üzerinde. Ailelerin çoğu kalabalık ve çocuklu. Evleri çoğunlukla iki aile paylaşıyor, 9-10 kişi kalıyorlar.
Site yönetiminden olduğunu iddia eden bir emlakçı, bizi görür görmez yanımıza yaklaşıyor, “Kaç metrekare bakıyorsunuz?’’ diye sorup kartını uzatıyor. Kartta şirketin bilgileri önde Türkçe, arkada Arapça. Yabancıların kira sözleşmesi imzalayarak oturma izni alabileceklerini anlatan emlakçı, “Elektriğini suyunu ben üstüme alıyorum veya ev sahibi alıyor. İki aylık depozito bırakıyorlar. Oturma izni alanlar sonra isterlerse elektriği suyu kendi üzerlerine alıyor’’ diyor.
Fiyatları soruyoruz, “80 metre daire 1250 lira artı 200 küsür aidat. Çok düşünmeyin, şu sıra tuttunuz tuttunuz. İlk aylarda 80 metrekareyi 1100 artı 250 lira aidat verip tutabilirdiniz. Site dolmaya başladı, birkaç aya 1800’e bile bulamazsınız’’ diyor. İsteyenlere 1 aylık da daire kiralayabileceklerini, bu durumda kiranın 100-200 lira daha fazla olacağını söylüyor. Ayrılırken “Ben hep buradayım’’ demeyi ihmal etmiyor.
‘Kiracım Yemenli ortağı Kuveytli’
Site göçmenlerle biraz olsun hareketlenmiş ama dairelerin çoğu hâlâ boş. Yollar kazılıyor, birçok yerde inşaat devam ediyor. Üç pencereden birinde satılık-kiralık ilanı var.
Borçlarını ödeyemediği için dairesini kiraya vermek zorunda kalan eski Sulukuleli 70 yaşındaki İsmail Gani, ‘‘Yemen’den gelen bir profesör, burada bir ilaç fabrikasında satış mümessili’’ diyerek kiracısından övünerek bahsediyor. Dairede Yemenli kiracısı ve Kuveytli ortağıyla tanışıyoruz, “3 yıldır İstanbul ’a gidip geliyoruz iş için. Sulukule sessiz, sakin bir yer. Ulaşımı kolay, her yere yakın. Bir senelik sözleşme imzaladık, ayda aidat dahil 1500 lira ödüyoruz, memnunuz’’ diyor.
Sulukule’de 3 katlı evi yıkılan ve 925 liralık emekli maaşıyla geçinen İsmail Gani dairelerinden birini ‘Yemenli Profesör’e kiraya vermesine rağmen diğer ikisi için 15 sene boyunca ayda en azından 800 lira borç artı aidat (şu anda 250 lira) vermek zorunda. Gani, “Sürekli borca batıyoruz. 6 ayda bir de memur zammı yüzünden borcumuz arttırılıyor. Torunlarıma borç bırakıyorum’’ diye yakınıyor.
Göçmen ailelerin çocukları sokaklarda koşuşturuyor, sitenin yanındaki çim sahada top oynuyor, komşuların çocuklarıyla aynı dili konuşamasa da iletişim kurmaya çalışıyor. Sulukule’de evleri yıkılan bir çocuk, salıncakta yeni arkadaşlarını göstererek anlatıyor: “İki hafta önce taşındılar, Suriye’den kaçmışlar. Türkçe bilmiyorlar.’’
Zemin katındaki evinin önünde iki çocuğuyla oturan bir kadın da Sulukule’ye bir hafta önce yerleştiklerini anlatıyor: “Kocam Suriye’de hâkimdi, Humus’ta savaştan kaçıp buraya geldik. Bizden birkaç ay önce akrabalarımız geldi, onlar da sokağın aşağısındaki bir evi kiraladılar. Önce Lübnan ’a gittik, 5 ay kaldık ama olmadı. Kiralar yüksek ama yapacak bir şey yok. Daire 80 metrekarelik, iki aile kalıyoruz. Çocuklarla 9 kişiyiz. Savaş bitene kadar buradayız.’’
Fethi Özcan, evine yeni taşınmış. “Eski Sulukuleliler borçlarını ödeyemedikleri için yabancılara kiraya veriyorlar. Yönetimden duyduğumuza göre 120 hane var, en az 80’i Suriyeli. Yoksullar Fatih’te ev tutuyor, buraya zenginleri geliyor. İki aile birlikte 3500 liraya dubleks kiraladılar’’ diyor.
‘15 Suriyeli getiriyorum, daire ayarla’
Site sakinlerinin anlattığı bazı garip hikâyeler de var. Eski bir Sulukuleli anlatıyor: “15 kişi geldiler, bir akşam kaldılar. Camları gazeteyle kapladılar, yerlere minder serdiler. Ertesi sabah kimse yoktu, geriye sigara izmaritleri kalmıştı. Köşe daire 1 ayda 3 kez değişti. Pansiyon gibi kullanıyorlar.’’
Bir diğeri “Diyanete ait bir minibüsten kalabalık bir grup Arap indi, siteyi gezdiler. Sonra ne oldu bilmiyorum’’ diye anlatıyor.
İsmini vermek istemeyen eski Sulukuleli iki kadın, “Güvenlik görevlisini telsizde konuşurken duyduk. Birisi ‘15 Suriyeli getiriyorum, daire ayarlayın’ diyordu.’’
Başka bir sakin de kendince sitedeki duruma açıklık getiriyor: “Ev sahibine sordum, ‘Yazık zulümden kaçmışlar. Kendilerine ev bulana kadar geçici olarak burada kalsınlar diye anahtar verdim, dedi.’’
‘Romanları istemedik şimdi Araplar geldi’
Eskilerin kimi sitenin yeni sakinlerinden şikâyetçi. Karagümrüklü genç bir doktor “Romanları istemezdik şimdi Araplar geldi’’ diyor. Evlerinin önünde oturan iki kadın, “İlk başta yabancıya vermek istemedik ama istediğimiz kirayı kimse veremedi. Şimdi oturma izni varsa yabancı da olur dedik, bekliyoruz’’ diye anlatıyor. Herkes aynı fikirde değil: “Kim olduğunun önemi yok, yeter ki daireler kiralansın, borçlarımızı ödeyelim...’’