Sultangazi'de Taş Ocakları Yurttaşların Sağlığıyla Oynuyor



Birgün Gazetesi'nden Güzin Çamur'un haberine göre, 16 tane taş ocağının bulunduğu İstanbul’un Sultangazi ilçesine bir yeni taş ocağı daha ekleniyor.

Sultangazi ilçesine bağlı Cebeci köyünde tarihi bir mağarada başlayan çalışmaya çevrede yaşayan yurttaşlar tepki gösteriyor. Senelerdir imza kampanyaları ve çeşitli yollarla yetkili kişilere seslerini duyurmak isteyen yurttaşlar son olarak belediye başkanıyla görüşme sağladı.

Büyük bir çevre katliamı ile orman arazilerini yok eden çalışmalar için kazı yapılan yerlere belediye tarafından zabıta müdürü gönderildi. Çevrede yaşayan yurttaşlar, çalışmaların sürdürüldüğü arazinin, sahibi tarafından özel bir şirkete verildiğini ve de bu sebeple de yapılan tüm itirazlara 'izinli ağaç kesimi yapılıyor' yanıtını aldı.

Orman arazilerinin yok edilmesine karşı ayaklanan çevrecilere geçtiğimiz günlerde İstanbul Valiliği’nde gerçekleşen toplantıda dört taş ocağının kapatılacağı söylendi. Toplantıda alınan bu karar yurttaşlar tarafından bölgede yer alan bir okulun karşısındaki taş ocağının faaliyetini hâlâ sürdürdüğü gerekçesiyle yeterli bulunmadı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na 5.000'den fazla itirazın yapılmasıyla gönderilen toz ölçüm araçları da bölgeden kaldırıldı. Tozdan camları açıp nefes bile alamayan yurttaşlar, kaymakamlığın önünde dahi bulunan taş ocaklarından senelerdir mağdur olduklarını belirttiler. Son 10 gündür yaşam kalitesi sıfıra inmiş şekilde hayatlarını devam ettirmeye çalışan halk toz dumanlarının arasında yaşam mücadelesi veriyor.

Ocaklar hastalık saçıyor

Evlerinin camlarını toz sebebiyle açamayan yurttaşlar durumdan oldukça şikayetçi. Yaşananlar hakkında BirGün'e konuşan İbrahim Bey, geceleri daha fazla dumanın olduğunu belirterek mevcut durumun birçok hastalığın sebebi haline geldiğini ifade etti. İbrahim Bey, durumun vehametini şu sözlerle gözler önüne serdi:

"Geceleri daha fazla toz oluyor. Toz sebebiyle camlar açılamıyor. Nefes dahi alınmıyor. Çocuklar başta olmak üzere çok sayıda insan astım, bronşit ve KOAH hastalığına yakalandı. İşte biz bunların araştırmasını yapmak istiyoruz ama hiç kimse bize yardım etmiyor. Sigara bile kullanmayan insanlar KOAH hastası oldu. Sağlık Bakanlığı'nı aradık. Konu hakkında araştırma yapılmasını istedik. Çok sayıda yere başvurduk ama kimse bize bununla ilgili olumlu geri dönüşler yapmadı. İmza kampanyaları da başlattık ama hepsi göz ardı edildi."

'Kaybedecek vaktimiz yok'

İbrahim Bey, binaların, arabaların üzerinin çamurla kaplı olduğunu belirtirken yeşil ağaçların bile tozla kaplanarak beyaz bir hale büründüğünü ifade etti. Kaybedilecek vaktin olmadığını belirten ve seslerini duyurmak isteyen İbrahim Bey, "Kaybedecek zamanımız yok artık. Kaç ocağın kapatılacağının ya da devam edeceği konusunda İstanbul Valiliği'nde bir toplantı gerçekleştirildi. Köyde yaşayan insanlar hem gürültüden uyuyamıyor hem de çimentonun o kokusundan nefes alamıyor. Mesela okulun tam karşısında taşocağı var ve kamyonlar geçiyor. Öğrenciler tozdan dolayı teneffüse dahi çıkamıyor, oyun oynayamıyorlar. İnsanlar hep rahatsız. Cebeci'de kimi çevirip ne oluyor deseniz bin ah işitirsiniz. Sesimizi duyurmak istiyoruz" dedi.