Birgün Gazetesi'nin haberine göre, toplantıda taş ocağı firmalarına tam teşekküllü rehabilitasyon ile alakalı talimatlar gönderilmesi, talimatlara uymayan, rehabilitasyon talimatlarını yerine getirmeyen ocaklara, kapatılmaya kadar varan katı cezalar uygulanmasına karar verildi. Alınan diğer bir önemli karar da Sultangazi’nin üç ayrı noktasına toz ölçüm araçları konuşlandırılması oldu. Üç ayrı noktaya konuşlandırılacak olan toz ölçüm araçlarından gelecek anlık verileri yurttaşlar Sultançiftliği Merkez Camii önüne konulacak ekrandan ve bakanlığın resmi internet sitesinden takip edilebileceği aktarıldı.
Yaptırımlar sorunu çözülecek mi?
Peki alınan kararlar Sultangazi Taş Ocaklarının yarattığı problemleri çözmeye yetecek mi? Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Mesut Erkan alınan kararları değerlendirdi. Cezaların ve geçici kapatmaların daha önce de gerçekleştiğine, fakat buradan çıkan mıcırın yüksek kalitesi ve karşıladığı ihtiyaç sebebiyle ocakların mütevazi iyileştirmelerden sonra ocakların tekrar faaliyete geçtiğine dikkat çeken Erkan, toz kirliliğinin problemin yalnızca bir boyutu olduğunu, iş güvenliği probleminin ise daha köklü bir sorun olduğunun altını çizdi.
Kalıcı çözüm gerek
Erkan, “Oradaki çalışmalar dünden bugüne bu hale gelmiş değil. Nereden baksanız herhalde 50 yıllık çalışmanın sonucu. Eğer oranın daha geniş bir alana yayılmasını sağlayamaz, havza madenciliği dediğimiz koşullarda çalışmayı sağlayamazsanız iş güvenliği ve çevre etkisi açısından iyileşme kaydedemezsiniz. Oradaki rehabilitasyon çalışmasını hayata geçiremezsiniz. Öncelikle 2014 senesinde İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atiye Tuğrul ve ekibinin hazırladığı kapsamlı ‘yeniden yapılandırma’ projesinin hayata geçirilmesi lazım. Bu proje İşletmeleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından değerlendirmeye alındı, hala da inceleniyor” ifadelerini kullandı.
ÇŞB’nin gündeme aldığı konunun daha çok madenlerin bölgeye çevresel etkileriyle ilgili yaptırımlar olduğunun anlaşıldığını belirten Erkan, “Benim sözünü ettiğim orada daha köklü, daha kalıcı bir çözüm niteliğinde. MİGEM bunu maden mevzuatıyla da desteklemeli. Planlanan kapsamlı proje hayata geçirilirse çevresel etkileri zaten minimize edilmiş olacak. Oradaki problemlerin yaptırım ve cezalarla çözülebileceğine ben şüpheliyim. Bunlar geçici çözümlerdir.”
Mesut Erkan son olarak toplantıya davet edilmediklerini, toplantı yapıldığından haberi olmadığını dile getirdi. “Haber verilseydi seve seve katılırdık, görüşlerimizi iletirdik. Bu söylediklerimden farklı bir görüş sunmazdık,” ifadelerini kullandı.