Su Savaşını Köylüler Kazandı



Radikal'den İdris Emen'in haberine göre, 1985 yılında Ankara’nın Kalecik ilçesine bağlı Çandır Köyü’ne atanan öğretmenler, köyde hiç yeşil alan olmadığını fark edince öğrencilerle birlikte ağaçlandırma projesi geliştirdi. Çandır gençleri Bağlar Sivrisi Tepesi’nin ağaçlandırılması için köy halkını ikna etti. Köy heyeti, mera olarak kullanılan Hazine arazisi için başvurdu. Milli Emlak Müdürlüğü ‘tepenin ağaçlandırılması’ şartıyla araziyi 1986’da Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na devretti. 1986’dan bu yana Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Çandır sakinleri tarafından kademeli olarak bölgede ağaçlandırma yapıldı. Mera ormanlık alana döndü.

ÇED’siz açıldı, ruhsatsız çalışmaya başladı

Ancak 2012 yılında Özgün Yapı Anonim Şirketi kalker ocağı kurmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. ‘ÇED gerekli değildir’ kararının ardından şirket Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan maden ön arama ruhsatı alarak Bağlar Sivrisi’nde maden arama ve işleme tesisi kurdu. Çandır sakinleri Ankara 8. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Bilirkişi heyeti firmanın işletme izni almadan maden aramaya başladığını, kaçak çalışmada köyün su kaynaklarının zarar gördüğünü ve su kaynaklarının bir kısmının firma tarafından gasp edildiğini tespit etti. Raporu değerlendiren Ankara 8. İdare Mahkemesi, ÇED raporu almadan bölgede maden ruhsatı verilmesini hukuka aykırı bularak yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Mahkemenin yürütmeyi durdurması üzerine Çandır Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği sözcüsü Nurettin Dinçer, “Ruhsatın iptali için sonuna kadar mücadele edeceğiz’’ dedi.