Irak Arazisi'nin Uydu Fotoğrafları, Mart 2003(soldaki), Mayıs 2005(sağdaki). Siyah alanlar suyu gösteriyor.
Irak'ın 1990'ların başlarında kurutulan sulak arazileri önceki hallerine geri dönüyorlar.
Saddam Hüseyin rejimi altında, hükümet, isyan hareketlerinden dolayı, insanları cezalandırmak için, bu alanı, önceki büyüklüğünün 10'da birine küçültülmüştü. En son Birleşmiş Milletler verileri gösteriyor ki, alanınyaklaşık %40'ı özgün haline geri gelmiş durumda. İçme suyu ve sıhhi projeler ise yolda, fakat BM tam bir kendine gelişin çok yıllar alacağını söylüyor.
Hayat Şekilleri Yıkıldı
Fırat ve Dicle'nin birleştiği yere yakın olan sulak arazi, ilk defa kurutma programlarından 1950'lerde etkilendi.
Ama daha ciddi bir tehdit, Saddam Hüseyin rejimi sulak araziden suyu kesmeye yönelik geniş bir kanallar ağı yapmaya başlayınca, 1991'de ortaya çıktı. Arazi önceden 9000 kilometrekareye yayılıyordu.
Uydu fotoğrafları gösterdi ki 2002'de, alan 760 kilometrekareye küçülmüştü ve tahminlere göre 70000 insan İran'daki kamplara gitmeye zorlandı.
B.M. Çevre Programı yöneticisi Klaus Toepferbir konuşmasında şu tespiti yaptı: "Irak sulak arazisinin Saddam Hüseyin rejimi altında, nerdeyse tümden yıkımı önemli bir ekolojik ve insani afetti. Buradaki Arapların elinden yüzyıllarca yıllık kültürlerini ve hayat şekillerini olduğu kadar, yiyeceklerini ve o en hayati doğal kaynağı, içme suyunu çaldı."
Kanallar Kırıldı
B.M. Çevre Programı Irak projesi koordinatörü Chizuri Aoki'ye göre, durum Nisan 2003'de Saddam Hüseyin hükümetinin sona ermesinden sonra hızla değişti:
"Son rejimin düşmesinden hemen sonra, yerel insanlar, sulak araziden suyu alan kanalları kırmaya başladılar ve kurumuş alanlara suyu geri getirdiler."
"Ve 2003, yükseklerde çok kar ve çok yağmur ile birlikte iyi bir su yılıydı."
Şimdi, fotoğraflar gösteriyor ki, özgün alanın yaklaşık %37'si orijinal haline dönmüş durumda.
Temele Dönüş
Fakat, suyun kendisi hikayenin sadece bir bölümü; alana geri dönen insanların aynı zamanda, temiz su için güvenli kaynağa, sıhhileştirmeye ve güvenilir yiyecek tedarikine ihtiyacı var.
Japonya'dan 11 milyon dolarlık bağışı kullanarak, B.M. Çevre Programı, şimdiki Irak hükümetinin temsilcileri ile birlikte, bu hizmetleri yerleştirmek için çalışıyor.
Chizuru Aoki, "En büyük ihtiyaç, içme suyu öngörüsü için, çevresel bir teknolojiye oluşturmak"dedi.
"Bunun bir örneği suyu saflaştırmak için basitçe bitkileri kullanmak- saz dikimi, örneğin, nitrojen ve fosfor bileşenleri gibi kirletici maddeleri sudan ayırıyor ve sonrasında, vitamin olarak kullanıyor."
Fakat, bu tüm kirletici maddeler için geçerli olamaz; anahtar bir konu, toprağın çoğunun yüksek oranda tuzlu olması ve U.N. Çevre Programı, toprağın tuzunu giderici bir kaynak oluşturmak için çalışıyor.
Yerel ihtiyaçların tam olarak değerlendirilmesi daha tamamlanmadı ve B.M. bölgenin tam olarak eski haline dönmesinin yıllar alacağını belirtiyor-eğer, Fırat ve Dicle'deki suyu azaltan,Türkiye'deki, Suriye'deki ve İran'daki barajlarla mümkün olabilirse.