Dünyamızın yüzde 70’i suyla kaplı ancak bunun yüzde 97.5’i tuzlu su yani deniz suyu. Geri kalan yüzde 2.5luk dilim içme suyunun yüzde 68.7’si de buzullarda hapsolmuş durumda. Geriye ise yüzde 2.5’luk dilimin yüzde 31.3’ü kalıyor. Yani insan için yaşamsal olan su kaynakları dünyadaki suların sadece binde 77’sini oluşturuyor.
Dünyada 1.2 milyardan fazla insan günümüzde temiz içme suyu imkanlarına sahip değil. 2.6 milyar insan ise sağlıklı kanalizasyondan mahrum. Dünyadaki karaların yüzde 44’ünde bugün ciddi bir içme suyu sıkıntısı yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler 2000 yılında içme suyuna sahip olmayan nüfusun yarı yarıya indirilmesi hedefini önüne koymuştu. Araştırmalar 2015 yılında BM’nin bu hedefine ulaşabileceğini gösteriyor ama BM’nin kanalizasyonlar konusundaki hedeflerine ise ulaşması zor.
Kanalizasyon özellikle az gelişmiş ülkeler için büyük bir sorun. Dünyada her yıl milyonlarca insanın yaşamına malolan sıtma ve zehirli ishal gibi hastalıkların temel nedeni sağlıksız kanalizasyon. BM verilerine göre her yıl 200 milyon ton insan dışkısı insan sağlığını tehdit eden bir şekilde doğaya bırakılıyor.
Dünyadaki su sıkıntısının en çok etkileyeceği alanlardan biri tarım. Dünyadaki su kaynaklarının yüzde 70’i bugün tarım alanlarının sulanmasında kullanılıyor ve giderek artan talep nedeniyle çiftçiler 2050 yılında yüzde 60-90 arasında değişen oranlarda daha fazla suya ihtiyaç duyacak.
Bir kalori gıda üretmek için bugün 1 litre kadar suya ihtiyaç duyuluyor. Normal bir insanın günde 3 bin kaloriye ihtiyaç duyduğu düşünülürse sadece 1 insanın beslenmesi için 3 bin litre suya ihtiyaç duyuluyor.
Bir kilo un üretimi için yaklaşık 500 litre su gerekirken, 1 kilo etin üretimi için ise yaklaşık 10 bin litre su harcanıyor.