Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, "Su, dillerine
doladıkları gibi kıtlaşmıyor. Sadece kirlenmemiş kaynaklar giderek azalıyor"
dedi.
Üstün, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Suyun
Geleceği ve HES'ler" konulu panelde yaptığı konuşmada, temiz suya erişilme
sıkıntısı olduğunu ifade eden Üstün, şunları söyledi: "Su, dillerine doladıkları
gibi kıtlaşmıyor. Sadece kirlenmemiş kaynaklar giderek azalıyor. Madem temiz
suya erişilme sıkıntısı var, müdahale de başladı. 'Dereler boşa akmasın, denize
dökülmesin, tutalım' dendi. 'Enerji gereksinimimiz var' dendi ve eko sistemi hiç
sayarak barajlar, hidroelektrik santralleri yapmaya başladık. Artık suyu güç
olarak şirketlere devretme aşamasındayız. Barajları yaparak göçleri, sosyal
travmayı, kültürel, tarihi mirasları önemsemedik. Biz bugünü kurtarmak
istiyoruz."
Suyun satılabilir meta haline getirildiğini savunan Üstün,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Suyu meta haline getirdiğiniz zaman daha hızlı
kıtlanacak. Çünkü satabileceğiniz hızla satacaksınız. Dolayısıyla bunu alıp
saklamak, depolomak, bu kıtlığı hızlandıracak. Su, eğer biz müdahale etmezsek
eko sistem içinde iyileşir ve zenginleşir. Bir yerden kuyu açıp da yer altı
kaynağından alıp bir yerde depolarsanız, akarsu önüne bentler koyarsanız bütün
süreçlere müdahale ederseniz yer altı katmanlarının kendi kendini
yapılandırmasını bozarsanız. Yaşam eko sistemin devamlılığına bağlı. Bir şeye
müdahale ederseniz bozulur."
Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz de bütün tarihi ve kültürel mirasın, doğal
mirasın yok oluşu nedeniyle HES'lere karşı olduğunu ifade
etti.