ŞPO İzmir, Narlıdere İmar Planlarına Dava Açtı



Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir’in Narlıdere ilçesinde "Riskli Alan" ilan edilen Atatürk, II. İnönü, Narlı ve Çatalkaya Mahallerine ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı/Değişikliklerine dava açtı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan ŞPO İzmir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Dava konusu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında anılan üst ölçekli 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hükümlerine aykırı olacak şekilde nüfus artışı yapıldığı,

Alanın mekânsal olarak iyileştirilmesini amaçlayan, dokunun büyük ölçüde yeniden tasarlanmasına olanak veren imar planlarında, sosyal ve teknik altyapı alanlarının planın öngördüğü toplam nüfus esas alınarak, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde belirtilen standartlara uygun hazırlanması gerekmekte olup, bu hususun sağlanmadığı,

Reklam Goruntulenme Bolumu

6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin söz konusu riskli alanlarda yapılacak planlamaya ilişkin hükümlerinin içeren 6. Bölüm altındaki 18. Maddesinin 4. fıkrasında ‘(Değişik:RG-2/7/2013-28695) Plan Teklifleri; İdarece veya ilgililerince, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında kentsel tasarım projesi ile birlikte hazırlanır ve planlama alanı ile yakın çevresinin meri planları, mevcut durumu gösteren bilgi ve belgeler ve ilgili kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte Bakanlığa iletilir.’ hükmüne rağmen  kentsel tasarım projesi hazırlanmadığı,

Kentsel dönüşüm projelerinin başarı düzeyini belirleyen en önemli etkenlerden biri planlama aşamasından itibaren halkın projeye katılımı olup dava konusu planın hiçbir aşamasında halkın katılımının sağlanmadığı,

Dava konusu planlar kapsamında gerçekleştirilmesi hedeflenen ‘kentsel dönüşüm’ modelin dayandığı inşaat maliyeti, kadastral parsel ve metrekare birim konut fiyatları arasında çelişki bulunması nedeniyle modelin işlemesi için oluşturulan finansal dayanağın gerçekçi olmadığı,

‘Kentsel dönüşüm’ modelinde çelişkiler nedeniyle bölgedeki hak sahiplerinden ‘girişimci’lere doğru bir rant aktarımının gerçekleşeceği şeklindeki gerekçeler dikkate alınarak dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olması iddiasıyla Şubemiz tarafından dava açılmıştır.”