ŞPO Ankara'dan TCDD Gar Sahası Hakkında Açıklama



"TCDD Gar Sahası olarak bilinen; Altındağ ve Çankaya ilçelerinin Eti Mahallesi’nde bulunan, Talatpaşa Bulvarı ve Celal Bayar Bulvarı arasında kalan; “Altındağ İlçesi, Eti Mahallesi, 29216 ada 2 ve 19 parseller ile Çankaya İlçesi, Eti Mahallesi 29216 ada 10, 11, 12, 16 parsellere ilişkin hazırlanan 1/5000 Ölçekli Nazım ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği”ne açmış olduğumuz dava devam etmektedir.

Bilindiği üzere, TCDD Gar Sahası alanı Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce 6 Temmuz 2018’de ilan edilen imar planı değişikliği önerisi ardından alandaki bir kısmı tescilli olan yapılar Ankara Medipol Üniversitesi'ne tahsis edilmiştir. Önerilen plan değişikliğine ise; üst ölçekli plan kararlarına aykırı olması, alanda yer alan tescilli yapıların yeni kullanımlar için uygun olmaması, önerilen 35.5 metre yükseklikteki yapılaşmanın kentin siluetini ve tarihi dokusunu bozucu nitelikte olması, önerilen kullanım ve yoğun yapılaşmanın yaya ve taşıt trafiğini artıracağı ve sağlık alanı kullanımı için yer seçiminin noktasal olup kent bütünü kararlarıyla uyuşmaması nedenleriyle dava açılmıştır.

Reklam Goruntulenme Bolumu

4 Mart 2020 tarihli bilirkişi raporunda plana dair şu hususlar vurgulanmıştır:

– Alanın 10 yılda 3 defa (2008, 2016, 2018) planlamaya konu olduğu belirtilerek mükerrer plan yapılması durumunun kamu kaynaklarının akılcı kullanılmayarak, parsel düzeyinde yapılan değişikliklerin bütüncül planlama, kamu yararı ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu,

– Plan değişikliğini gerektiren teknik ve bilimsel gerekçelerin net bir biçimde ortaya konulmadığı, parsel ölçeğinde müdahalenin yerleşimlerin her türlü ihtiyacını gözeterek hazırlanması gereken nazım imar planı anlayışıyla uyuşmadığı,

– “Özel üniversite alanı” kararı ile “ihtiyaç olan yatırımların hayata geçirilmesi” öngörüsünün çelişkili olduğu,

– Kamu mülkiyetinde bulunan Gar sahasının vakıf mülkiyetine terki ile bölgede gerçekleştirilecek tüm hizmetlerin bir bedel karşılığında alınabileceği ve bu nedenle “özelleştirilmiş alan statüsüne” dönüştürüldüğü,

– Şehir hastanesi hizmet sunmakta iken ve alanın yakınında bulunan birçok hastane taşınmışken, alanın “özel hastane kullanımı”na ayrılmasının kamu yararına aykırı olduğu,

– İmar planlarında sosyal ve teknik altyapının iyileştirilmesi esas iken, rekreasyon ve zeminaltı otopark alanı kullanımının kaldırılarak “özel üniversite alanı” kullanımının oluşturulmasının plan bütünlüğünü ve sosyal donatı dengesini bozan nitelikte olduğu,

– Alanda yoğunluk arttırıcı kullanımların ön görülmesinin (E:1.50, Yençok: 35.50 m) tescilli tarihi ve kültürel dokunun korunmasını olumsuz etkileyerek kent kimliğini bozacağı,

– Planlama alanının %20’sinde “Ticaret Alanı” kullanımının getirilmesinin kentsel teknik altyapı sorunlarına yol açarak yaya ve taşıt trafik yükünü artıracağı,

Reklam Goruntulenme Bolumu

– Bahsi geçen plan değişikliğinin üst ölçekli 1/25.000 ve 1/100.000 planlara uygun olmayıp, planlama alanının üst ölçekli planlarda “açık yeşil alanlar-kentsel ve bölgesel parklar” ile “demiryolu/hızlı tren kullanımı”nda yer aldığı ve hiçbir üst ölçekli plan kararıyla uyuşmadığı,

– Gar Sahasına ilişkin proje ile birlikte dava konusu parsellerin yakın çevresinde konumlanan Merkez Ankara Projesi’nin tamamlanması akabinde halihazırda Hipodrom caddesinde devam eden ulaşım yükünde ciddi oranda artış göstereceği.

Mimari, tarihi ve kültürel değerler ile korunması gereken bir miras alanı olmasının yanı sıra bir taraftan demiryolu işletmeciliğinin ihtiyaçlarını ve TCDD personelinin sosyal gereksinimlerini karşılaması, diğer taraftan kentin açık-yeşil alan sistemindeki yeriyle Ankara’nın önemli bir parçası olan TCDD Gar Sahası, hazine aracılığıyla kamu elinden alınıp şahısların ve vakıfların tasarrufuna bırakılmaktadır. Bu süreçte ise ilgili kira, sözleşme ve protokol işlemleri şeffaf olmayan yöntemlerle tamamlanmıştır. Alanın tüm niteliklerini yok sayarak ve hiçbir kamu yararı aranmaksızın özel sermaye lehine yoğun bir yapılaşmaya izin verilmiştir.

Büyük resme bakıldığında ise iktidar ‘’Şehir Hastaneleri’’ politikalarıyla kent merkezindeki erişilebilir devlet hastanelerini boşaltıp, kente uzak bir alanda, sözde kamu yararı adına tek bir çatı altında toplamayı amaçlarken, iktidara yakın sermaye gruplarınca ele alınan özel sağlık hizmetlerine kent merkezinden “özel” nitelikli alanları seçme konusunda kolaylaştırıcı tüm araçları sunmaktadır.

TCDD Gar Sahasının kamusal kullanımdan çıkarılarak, mükerrer plan değişikliklerine konu edilmesi, alanın “özel sağlık alanı” adı altında belirli bir gruba hizmet sunan bir niteliğe dönüştürülmesi kamu yararı ve şehircilik ilkelerine aykırıdır. Söz konusu plan değişikliği, Ankara’nın kent belleğinde yer etmiş tarihi ve kültürel dokunun bozulmasına, alanın özel sermaye gruplarınca kullanılmasına, kamusal fonksiyonundan uzaklaşarak ticari fonksiyonunun artmasına yol açacaktır.

Tüm bunların yanı sıra, şehir hastanelerini meşrulaştırmak uğruna kentin içerisinde hizmet veren hastanelerin kapatılmasının ardından, böylesi bir işlevsel dönüşümün gerçekleştirilmesi tutarsız ve kamu yararına aykırı kentleşme politikalarının en somut temsilidir. Kamu yararının hiçbir koşulda gözetilmediği, belirli grupların taleplerini yerine getirme çabası taşıyan istisna ve imtiyazlara dayalı bir planlama anlayışının benimsendiği açıkça görülmektedir.

TCDD Gar Sahasında bilirkişi raporuyla tescillenen haklı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmekte olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyurur, planın iptal edilmesi ve kente verdiği zararların geri döndürülmesi için gerekli adımların ivedilikle atılması gerekliliğini daha da güçlü bir şekilde yinelemek isteriz."