Acı bir ironi; 'sözün bittiği yer'.
Çünkü yine, hala beyhude bir 'söze dökme' çabasını taşıyor.
Yine, yeniden 'İstanbul' gündemine sokulan 'üçüncü
köprü' meselesinin geçmişinin izlerini sürmek için YEM'in dokümantasyon
bölümündeki mimarlık yayınları arşivini karıştırırken yakamıza yapışan his bu.
Sorun çok basit, ama çok can yakıcı.
İlk köprünün fikir olarak ortaya atılmasından bu yana süren köprü
tartışmasında artık ne söylenebilir? Konunun uzmanları en başından beri çok net
gerekçelerle neden köprünün çözüm olmayacağını anlatırken ve üstelik ortada iki
köprü deneyimi varken, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın
'ranta izin vermeyecekleri' ve 'ormanlık alanların zarar görmeyeceği' gibi
açıklamaları ne kadar inandırıcı?
Osmanlı Sultanı II. Abdulhamid döneminden bu yana öyle ya da böyle hep
gündemde olan Boğaz köprüleri tartışmalarından küçük bir derlemeyi okurlarımızın
dikkatine sunuyoruz. Sözün bittiği yerde yazılanları hatırlamakta fayda
var.