Adalar Savunması’nın içinde İstanbul Adaları (Büyükada, Kınalıada, Heybeliada, Burgazada) forumları, Gökçeada ve Bozcaada forumları, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, Çevre Mühendisleri Odası bir arada mücadele ediyor.
Adalar’da ne oluyor?
Heybeliada Forumu’ndan Filiz Ayla, Adalar Savunması’nın neden kurulduğunu ve amacını anlattı. Adaların ve Marmara kıyılarının ekosistem için vazgeçilmez ve korunması gerekli alanlar olduğunun altını çizdi, Yenikapı ve Maltepe kıyı dolgu projeleri ile Marmara Denizi’nin imara ve inşaata açıldığını ekledi. Sadece Yassıada ve Sivriada’nın yapılaşmaya açılmak istenmediğini, Bozcaada, Gökçeada ve Ayvalık Adaları’nın da yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Ayla, Adalar’da bir insansızlaştırma politikasının yürütülmeye çalışıldığını, özellikle kışın adalar sakinleri olarak ulaşım ve sağlık konularında sıkıntılar yaşadıklarını, Adalar hakkında sadece yazın yaşayan turistik bir mekân algısı yaratılmak istendiğini vurguladı.
Yassıada ve Sivriada’da neler oldu?
Heybeliada Forumu’ndan Hakkı Ertürk, Yassıada ve Sivriada’nın yapılaşmaya açılmasının önünü açan değişikliklerden söz etti. Bu adaların doğal sit statüsünün değiştirildiğini, daha sonra tarihi sit statüsünden düşürüldüğünü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan 1/5000 ve 1/1000 planların revize edilmesiyle daha fazla alanın inşaata açıldığını, Yassıada’nın yıllardır bilinen adının değiştirilerek “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” yapıldığını söyledi.
Bu adaların imara açılmasının önüne geçebilmek için Adalar forumları olarak basın açıklamaları yaptıklarını, Temmuz ayında Yassıada’da forum ve miting gerçekleştirdiklerini, imar planlarına dava açtıklarını anlattı.
Adalar Savunması’nı neden kurduklarını, “Çünkü hayatımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı, nefes alma alanlarımızı, yaşam alanlarımızı savunuyoruz” diyerek açıklayan Ertürk; Adaların insanı, sokak ve orman hayvanları, denizi, ormanı ve tarihi eserleriyle bir arada yaşam alanları olduğunu vurguladı.
“Korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları insanlığın ortak mirasıdır”
Mimarlar Odası’ndan Fahri Doğu, bankalığın hazırladığı planlarla tarih, kültür, doğa, arkeoloji, mimari yokmuş gibi davranıldığını, adaların yoğun olarak yeni yapılaşmalara açılmak istendiğini söyledi. “Korunması gereken kültür ve tabiat varlıkları, sadece yerelin değil insanlığın ortak mirası” vurgusunu yapan Doğu, Mimarlar Odası olarak yasal süreçlerin takipçisi olduklarını ve Adalar’da yapıldığı tespit edilen müdahalelere karşı Koruma Kurullarına suç duyurularında bulunduklarını ifade etti.
Bakanlık: Sivriada 'Kongre Adası', Yassıada 'Turizm ve Konaklama Adası'
Şehir Plancıları Odası’ndan Çare Olgun Çalışkan, Yassıada ve Sivriada’ya ilişkin süreç özeti yaptı. Bakanlığın yapmış olduğu planlarda Sivriada için “kongre”, Yassıada için ise “turizm ve konaklama” kimliklerinin biçildiğini söyledi. Zindan ve sorgulama odaları ile bir nevi “bellek mekânı” olan Yassıada’nın 103.700 metrekare iken tapuda 183.875 metrekare; Sivriada’nın ise 92.600 metrekare iken tapuda Yassıada ile aynı büyüklükte yani 183.875 metrekare olarak gösterildiğinin, bunun anlamının ise, en son yapılan plan revizeleri ile değiştirilen ve ‘imar faaliyetleri tapudaki metrekare büyüklükleri dikkate alınarak gerçekleştirilir.’ plan notu ile bu adalar için yapılmak istenen inşaat faaliyetinin görünenden daha fazla olabileceğinin altını çizdi.
Çalışkan, Yassıada ve Sivriada için 1970’lerden bu yana olan biteni şöyle özetledi:
“1979: Her iki adanın koruma altına alınması
2006: Her iki adanın sit statülerinin genişletilmesi
2009: Belediyenin her iki adanın sorumluluğunu alma talebinin reddi
2011: Yassıada yapılarının tescili ve korunarak yaşatılması
2011: Adalar’ın 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı
2011: Adaların Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisi
2012: Yassıada’nın sit statüsünü değiştirilmesi (Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı)
2012: Her iki adanın tarihi sit statüsünün kaldırılması
Nisan 2013: Torba yasa ile her iki adanın ayrıcalıklı yapılaşmaya açılabilir hale gelmesi
Haziran 2013: Her iki adaya ilişkin 1/5000 ve 1/1000 plan değişikliklerinin Bakanlıkça yürürlüğe girmesi
Ağustos 2013: Yassıada’nın sit statüsünü değiştiren karara dava açılması
Ekim 2013: Adalar Belediyesi’nin Bakanlık planlarına itirazı ve sonrasında dava süreci
Ekim 2013: Bakanlığın itirazları uygun bulmayıp kendi yaptığı planlarda değişikliğe gitmesi
Kasım 2013: Yassıada’nın isim değişikliği”
“Adalarımızı savunuyoruz”
Basın toplantısı, Adalar Savunması temsilcisinin basın metnini okuması ve Temmuz ayında Yassıada’da yapılan forumla ilgili kısa film ile tamamlandı.
Adalar Savunması “İstanbul adaları, Yassıada, Sivriada, Gökçeada, Bozcaaada ve Ayvalık adaları gibi üzerinde yerleşim bulunan ya da bulunmayan birçok tarihi ve doğal yerleşim merkezi, turizm ve kalkınma bahanesiyle yapılaşmaya açılıyor, yeni "mega projeler"in konusu haline getiriliyor. Adalarımız hakkında plan yapma yetkileri üzerinde yaşayan insanlara danışılmaksınız, yerel yönetimlerin ve koruma kurullarının onayı olmaksınız merkezi otoriteye ve bakanlıklara bağlanıyor, imar izinleri dağıtılıyor. Bizler tüm bu yaşadıklarımıza karşı mücadele etmek için Adalar Savunması’nda yanyana geldik. Adalar halkı olarak, Adalarımızın sesini İstanbul’dan ve tüm Türkiye’den yükselen kentine ve yaşam alanlarına sahip çıkan, sorunlarına çözümler üretmeyi hedefleyen seslere katıyoruz. Kentlerimizin yağmaya, talana, hırsıza teslim edilmemesi, insanlığın ortak mirası olan değerlerimize, adalarımıza, birbirimize sahip çıkmak için bir kez daha, hem de yüksek sesle tüm duyarlı insanları bizlerle birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bozcaada’nın kirpisi, Yassıada’nın böğürtleni, Sivriada’nın kekiği, Büyükada’nın meşesi, Heybeli’nin istavriti, Burgaz’ın izmariti, Kınalı’nın martısı adına, kedilerimizle, köpeklerimizle, kuşlarımızla, böceklerimizle, sandallarımızla, vapurumuzla adalarımızı savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz!”
Yassıada ve Sivriada belediyenin planlarında hala yapılaşmaya açılmaması gereken bölge
Adalar Belediyesi ve İller Bankası tarafından 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı hazırlık sürecinde analitik etüdlerin tamamlandığı ve planlama aşamasına geçildiğini öğrendiğimiz Adalar Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Sumru Süslü’den bu konuda bilgi aldık:
“1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nın analiz ve etüd çalışmaları onaydan geçti ve plan üretimine başlandı. 22 Ocak’ta ilk halk toplantımızı gerçekleştirdik. Halk toplantısı, öncelikli olarak halkın planlardan ne beklediğine ilişkindi. Onların görüşlerini alalım ve daha doğru bir sonuca ulaşalım istedik. Bundan sonra da plan üretimine devam edeceğiz. Mart ayına kadar bu süreci bitirmeyi planlıyoruz. Ondan sonra onay süreçleri devreye girecek. Yassıada ve Sivriada’nın ‘Askeri Yasaklı Bölge’ statüsü kalktı, fakat bizim planlarımızda yapılaşmaya açılmaması gereken bölge statüsünü koruyor.”
Adalar Savunması bundan sonra neler yapacak?
Adalar Savunması’nın bundan sonraki somut girişimlerinin ne olacağını sorduğumuz Filiz Ayla “Bundan sonra bir dizi kampanya hedefliyoruz. Bunların arasında, Adaların önemini ve buralardaki yapılaşmanın nasıl bir tahribat yaratacağını anlatan panel ve sempozyum var. Daha sonra bunu küçük yayınlarla ve web sayfası ile yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bir de, miting planlıyoruz. Bütün bu faaliyetlerin tarihlerine herkese açık olan toplantılarımızda karar vereceğiz. Belediyenin 1/1000 planlama sürecini de takip ediyoruz. Ocak ayındaki plan katılım toplantısında da bulunduk. Var olan yapının korunmasının dışındaki müdahalelere karşı son derece uyanığız. Planları hazırlayan planlama bürosu ile görüştüğümüzde, onların da 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ilkeleri dışına çıkmayacakları konusunda özenli ve kararlı olduklarını gördük. Biz de takipteyiz.” dedi.