Sonunda Sanayi Stratejisi Tamam...



Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan, AB müzakere sürecindeki “işletmeler ve sanayi politikası” faslının kapanış kriterleri arasında yer alan “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı 2011-2014” Bakan Nihat Ergün tarafından açıklandı. Bakanın açıklamasını televizyondan iizlediğimde “Çok şükür Türkiye nihayet bir sanayi stratejisine kavuştu” dedim...

Yıllardır üretimi destekleyenler, “Bir ülkede sanayi envanteri olmaz, gideceği yönü, yolu bilmezse küresel ekonominin getirdiği rekabet ortamında sanayisi nasıl başarılı olabilir” sorusuna bir yanıt beklemişti... Zafer Çağlayan döneminde başlatılan benim de bir süre katkıda bulunduğum envanter çalışmaları bildiğim kadarıyla maalesef sonlandırılamadı.. Sanayi stratejiniz hazır ama envanteriniz yok ya da bölük pörçük var ise bu da yeterli değil...

Sanayi stratejisi özetle, “AB’deki sanayi politikası yaklaşımlarıyla uyumlu, Türk sanayisinin güçlü ve zayıf yönleriyle sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler sonucu oluşturulan bir politika çerçevesini içeriyor”. Sanayi stratejisinin vizyonu ise “orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak” diye belirlenmiş. İçeriği ise hep tanıdık ve bildik sözlerle doldurulmuş, örneğin şirket kuruluşu ve işyeri açma işlemleri kolaylaştırılacak, gelir vergisi sistemi yeniden düzenlenecek. KOBİ’lere pazarlama ve ihracat kapasitesini arttırmaya yönelik destekler verilecek. Sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak amacıyla; yenilikçi fikirler ve Ar-Ge’ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri desteklenecek. Özel sektör ve kamu sektörü tarafından yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin arttırılması desteklenecek. Alternatif enerji kaynaklarına dayalı ürünlerin sanayide kullanımı ve teknik altyapısının geliştirilmesi ve ticari ürünlere dönüştürülmesi amacıyla çalışmalar yürütülecek, sözleri yer alıyor. Bu konular son beş yıldır sürekli konuşulan, çalışma komisyonları, kurullar oluşturulan konular...

Ancak bazı konularda bir adım bile mesafe alınamadı, iyileştirme gerçekleştirilemedi. Sonuçta “Az gittik uz gittik, bir arpa boyu yol gittik” deyimine uygun bir durumdayız. Bakanlarımız, başta TOBB Başkanı olmak üzere kurullarda yer alanlar iyi niyetli ama çözümler yetersiz. Kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonsuzluk, yetki karmaşası, bürokrasideki oligarşi yeterince aşılamadı. Yeri ve yabancı bir yatırım da bürokratik işlemler aylar hatta yıllar almaya devam ediyor. Bunu dile getirdiğinizde aldığınız cevap ise “Geç olsun da güç olmasın” güldürürken düşündüren cinsten...

Bırakalım sanayi stratejisinin uygulanmasını, ülkemizde girişimciliğin gelişmesi ve yaygınlaşması, yeni yatırımların çoğalabilmesi için önce kafalardaki karşı düşüncenin değişiminin gerçekleşmesi gerekiyor.

Bakan Ergün’ün konuşmasının KOBİ’lere yönelik bölümünde; “Finansmana erişimi düşündüğümüzde, elbette büyük sanayi kuruluşlarımız, büyük yatırımcılarımız için de KOBİ’ler için de birlikte düşünmemiz lazım. Büyük yatırımcılar için makro ölçekte dengeler, Türkiye’de büyük çapta sağlandı. Faiz oranları aşağı iniyor, kamunun borçlanma ihtiyacı azaltılıyor ve büyük yatırımlar için finansman kolaylıkları daha fazla olabiliyor. Ama KOBİ’ler bu konuya erişmekte daha büyük sıkıntı yaşıyorlar. Dolayısıyla Strateji Belgesi’nin en önemli ayaklarından birisi; evet finansmana erişim herkes için kolay olsun, makro dengeleri sağlayalım ama KOBİ’ler için de ayrıca özel yöntemlere başvuralım” sözlerine katılmamak mümkün mü?

Türkiye sanayisinin dört yıllık yol haritası dün çizildi. Sanayi Bakanlığı 2011-2014 arasında gidilecek yol için ‘Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı’nı kamuoyuna tanıttı. 72 eylemden oluşan strateji belgesinin amacı Türkiye’yi Avrasya’nın üretim üssü haline getirmek.

Bunca yıllık yaşamımda çok sayıda hükümetler, sayısını bilemediğim bakanlarca hazırlanıp kamuoyuna sunulan o kadar çok şiir gibi edebi değeri olabilecek, kulağa hoş gelen etkileyici güzellikte hazırlanmış program, çözüm paketleri ve eylem planları gördüm ki umarım hazırlanan “Sanayi Starateji Planı” uygulanabilir olsun.

Yıllardır hep savunageldiğimiz Ar-Ge’ye, yenilikçi ürüne dayalı, katma değerli üretimle küresel rekabette üstünlüğü, sürekliliği olan başarıları hep yakalasın.